KAYYIM ATANMASI

Kayyımın Görev ve Yetkileri

Kayyım, belirli bir işin yapılması veya belirli bir mal varlığının yönetilmesi için
görevlendirilen kişi anlamına gelmektedir. Kayyımlık görevini icra eden kişinin görev süresi ve ücreti ise vesayet makamı tarafından belirlenmektedir. Herhangi bir kayyımlık görevini icra eden kişi, görevlendirildiği işten farklı bir başka işle ilgilenemez. Ayrıca niteliği itibariyle, işin sona ermesi veya ilgili sebeplerin ortadan kalkması durumunda kayyımın görevi de sona ermektedir.
Kayyımlık görevi Türk Medeni Kanununda; temsil kayyımlığı (TMK madde 426),
yönetim kayyımlığı (TMK madde 427) ve isteğe bağlı (iradi) kayyımlık (TMK madde 428) olarak üç alt başlıkta düzenlenmiştir.

1.Temsil Kayyımlığı

Temsil kayyımı, vesayet makamının emirlerine uyarak, belirli iş veya işleri yapmak üzere atanan kimsedir. Bahsedildiği gibi atanma neticesinde görevlenen temsil kayyımı, TMK’da ‘’Kayyımlığı gerektiren hâller’’ başlığı altında yer alan madde 426’ta düzenlenmiştir.

2.Yönetim Kayyımlığı

Esasen yönetim kayyımı, kimsenin yönetimi ve idaresinde bulunmayan malların
yönetim ve idaresini yapmakla görevli kayyımdır. Dolayısıyla yönetim kayyımı, ilgili malların kendisi tarafından korunup güvence altına alınması yükümlülüğüne sahiptir.

3.İsteğe Bağlı (İradi) Kayyımlık

İsteğe bağlı, diğer bir ismiyle iradi kayyım; kişinin yaşlılığı, hastalığı ve tecrübesizliği nedeniyle kendi isteği ve başvurusu üzerine, vesayet makamı tarafından atanan kayyımdır. Bu hususta, iradi kayyım talebinde bulunacak kişinin ergin olması gerekmektedir.

Kayyım Nasıl Atanır?

Yukarıda yer verildiği gibi kayyımlık görevi; temsil kayyımı, yönetim kayyımı ve
isteğe bağlı (iradi) kayyım olarak ayrılmaktadır. Buna göre, her bir kayyım türünün amacı ve göreve atanma gerekçesi değişiklik arz etmektedir. Temsil ve yönetim kayyımı vesayet makamınca gerekli görülmesinin ardından atanırken; isteğe bağlı kayyım, yine vesayet makamı tarafından ancak atanacak kişinin bizzat talep etmesi sonucunda atanmaktadır.

Kayyım Atanmasının Koşulları Nelerdir?

TMK’da kayyım atanmasının koşulları her bir kayyımlık türüne özgü olarak
düzenlenmiştir. Buna göre;

A. Temsil Kayyımının Atanma Koşulları (TMK madde 426):

  1. Ergin bir kişi, hastalığı, başka bir yerde bulunması veya benzeri bir sebeple ivedi bir işini kendisi görebilecek veya bir temsilci atayabilecek durumda değilse,
  2. Bir işte yasal temsilcinin menfaati ile küçüğün veya kısıtlının menfaati çatışıyorsa,
  3. Yasal temsilcinin görevini yerine getirmesine bir engel varsa.

B. Yönetim Kayyımının Atanma Koşulları (TMK madde 427):

  1. Bir kimse uzun süreden beri bulunamaz ve oturduğu yer de bilinemezse,
  2. Vesayet altına alınması için yeterli bir sebep bulunmamakla beraber, bir kişi malvarlığını kendi başına yönetmek veya bunun için temsilci atamak gücünden yoksunsa,
  3. Bir terekede mirasçılık hakları henüz belli değilse veya ceninin menfaatleri gerekli kılarsa,
  4. Bir tüzel kişi gerekli organlardan yoksun kalmış ve yönetimi başka yoldan
    sağlanamamışsa,
  5. Bir hayır işi veya genel yarar amacı güden başka bir iş için halktan toplanan para ve sair yardımı yönetme veya harcama yolu sağlanamamışsa.

C. İsteğe Bağlı (İradi) Kayyımın Atanma Koşulları (TMK madde 428):

‘’İsteğe bağlı kısıtlama sebeplerinden biri varsa, ergin bir kişiye kendi isteği üzerine bir kayyım atanabilir.’’

Şirketlere Kayyım Atanması

Şirketlere kayyım atanması; ceza soruşturması, ortaklar arası uyuşmazlık veya suç gelirleriyle bağlantılı olma gibi çeşitli hukuki sebeplerle bağlantılı bir tedbir
mekanizmasıdır. Buna göre şirkete atanan kayyım, atandığı şirket yönetim organının karar ve işlemlerinin geçerliliğini onayıyla sağlamaya yetkili olacaktır.

Belediyelere Kayyım Atanması

Belediyelere kayyım atanması hususu ise genellikle İçişleri Bakanlığınca, seçilmiş belediye başkanları veya yöneticiler yerine geçici olarak göreve atanan kayyımı kapsamaktadır. Buna ilişkin atama, 5393 Sayılı Belediye Kanunu madde 47’de ‘’Görevleriyle ilgili bir suç nedeniyle haklarında soruşturma veya kovuşturma açılan belediye organları veya bu organların üyeleri, kesin hükme kadar İçişleri Bakanı tarafından görevden uzaklaştırılabilir.’’ şeklinde düzenlenmektedir.

Ayrıca Belediye Kanunu madde 45’te ifade edildiği üzere, ‘’Ancak, belediye başkanı veya başkan vekili ya da meclis üyesinin terör veya terör örgütlerine yardım ve yataklık suçları sebebiyle görevden uzaklaştırılması veya tutuklanması ya da kamu hizmetinden yasaklanması veya başkanlık sıfatı veya meclis üyeliğinin sona ermesi hallerinde 46 ncı maddedeki makamlarca belediye başkanı veya başkan vekili ya da meclis üyesi görevlendirilir.‘’

Buna binaen mevzuat doğrultusunda belediyelere kayyım atanması, ancak ilgili
belediye başkanı hakkındaki bir suç nedeniyle yürütülen soruşturma ve kovuşturmanın terör suçu olması halinde mümkündür. Buna karşın, belediye başkanı hakkında terörle iltisaklı olmayan bir suçtan soruşturma veya kovuşturma yürütülmesi ve başkanın göreve bu suretle devam edememesi halinde ise kayyım atanması söz konusu olmayacaktır. Bu süreçte, ilgili belediye meclisince başkanlık görevini yürütecek bir kişinin seçilmesi gerekir.

Kayyım Atanmasında Görevli ve Yetkili Mahkeme

Kayyım atanmasında görevli mahkeme, kendisine kayyım atanacak kişinin yerleşim yeri sulh mahkemesi iken; yetkili mahkeme, sulh hukuk mahkemeleridir. Bu hususta taraflar, kayyım atama talebinde bulunacak veya atamanın akıbetini takip edecek avukata, Antalya avukata ihtiyaç duyabilmektedir.

Sıkça Sorulan Sorular

1.Kayyım Ne İş Yapar?

Yukarıda da yer verildiği üzere kayyımlık, Kanun Koyucu tarafından 3 alt başlığa
ayrılmıştır. Bunlardan ilki olan temsil kayyımı, belirli iş veya işleri yerine getirmekle görevli, adından da anlaşılacağı üzere atandığı kişiye karşı temsil sorumluluğu bulunan kişidir. İkinci kayyım türü olan yönetim kayyımı; atandığı kişiye ait ancak halihazırda kimsenin yönetimi ve idaresinde bulunmayan malların yönetim ve idaresini yapmaktadır. Bununla ilgili olarak TMK madde 460 şu hükmü içermektedir:

‘’Kayyım bir malvarlığının yönetimi ve gözetimi ile görevlendirilmiş ise, yalnız o
malvarlığının yönetim ve korunması için gerekli olan işleri yapabilir. Kayyımın, bunun dışındaki işleri yapabilmesi, temsil olunanın vereceği özel yetkiye, temsil olunan bu yetkiyi verecek durumda değilse vesayet makamının iznine bağlıdır.’’ Son olarak isteğe bağlı (iradi) kayyım ise iradi vesayet altına alınma hükümleri üzerine ergin kişinin yaşlılığı, hastalığı, tecrübesizliği sebebiyle kendine atanmasını istediği kayyım türüdür.

2.Hangi Durumlarda Kayyım Atanır?

Yukarıda yer verildiği gibi belirli bir işin yapılması veya belirli bir mal varlığının
yönetilmesi için görevlendirilmektedir. Örnek olarak; anne ile çocuk arasında
görülmesi gereken bir davanın mevcut olması durumunda, menfaat çatışması
sebebiyle kayyım atanması verilebilir.

3.Neden Kayyım Atanır?

Kayyım, ilgili durum özelinde değerlendirildiğinde vesayet makamı tarafından gerekli görülmesinin ardından kararlaştırılan ve atanan kimsedir. Bu duruma örnek olarak, şirketin kanunda yer alan suç veya suçları işlediğine dair kuvvetli bir şüphe mevcut olması halinde kayyıma ihtiyaç duyulması verilebilir.

4.Kayyımın Yetkisinin Sınırları Nasıldır?

Yetkili makamca atanarak görevlendirilen kayyım, olağan işlemleri yapabilme
yetkisine sahipken taşınmaz satışı gibi olağanüstü tasarruflarda mahkeme izni
olmadan bulunamamaktadır.

5.Kayyım Nasıl Kaldırılır?

Kayyımın görevi, görevlendirildiği işin neticelenmesi ile birlikte sona ermektedir. Aynı zamanda kayyım, atanmasını gerektiren sebep veya sebeplerin varlığının ortadan kalkması halinde de görevden alınmaktadır.

Kayyım Atanmasına İlişkin Bazı Yargıtay Kararları

  1. ‘’Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin dava dışı … Ambalaj A.Ş.’nin
    yönetim kurulu üyesi iken bu şirketin kayyıma devredilmesi ile yönetim kurulu üyeliğinin son bulduğunu, kayyıma devredilinceye kadar hiçbir borcu yokken kayyıma devri sonucu davaya konu borcun ortaya çıktığını ve borca ilişkin Kurumca müvekkilinin gayrimenkulüne haciz konulduğunu belirterek söz konusu borçtan müvekkilinin sorumlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir…’’ (Yargıtay 10. Hukuk Dairesi, 06.02.2025 Tarihli, 2024/15404 Esas, 2025/1621 Karar nolu karar)
  2. ‘’Talepte bulunan kayyımın 3561 sayılı Mal Memurlarının Kayyım Tayin
    Edilmesine Dair Kanun’un 2. maddesi gereğince yönetim kayyımı olarak
    atandığı, yönetim kayyımlığında yetkili mahkemenin TMK’nın 430/2.
    maddesinde gereğince malvarlığının büyük bölümünün yönetildiği veya temsil edilen kimsenin payına düşen malların bulunduğu yer vesayet makamı olduğu, kayyımlık altına alınan kişinin dava tarihinden sonra yerleşim yerinin değişmesi hâlinde mahkemece yetkisizlik kararı verilemeyeceği gözetildiğinde, mahkemece istek çerçevesince kayyıma yetki ve izin verilmesi gerekip gerekmediği değerlendirilerek sonuca göre bir karar verilmesi gerekir. O hâlde, Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararında belirtilen ve yukarıda açıklanan ilave nedenlerle bozma kararına uyulması ve işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, mahkemece yetkisiz olduğu gerekçesiyle önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.’’ (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, 24.11.2020 Tarihli, 2017/2772 Esas, 2020/937 Karar nolu karar)
  3. ‘’Dosyadaki bilgi ve belgelerin incelenmesinden; miras bırakan…’in vefatı ile geriye mirasçıları olarak eşi … ile 2014 doğumlu müşterek çocuk Mira
    Sönmez’in kaldığı, anne …’in küçük …’e babasından miras yoluyla intikal eden şirket hisseleri üzerindeki haklarını kullanabilmesi için kayyım atanmasına karar verilmesini istediği anlaşılmaktadır. Her ne kadar davacı, küçük…in velisi, dolayısıyla yasal temsilcisi ise de, aynı şirketin ortakları olmaları nedeniyle aralarında menfaat çatışması bulunduğundan, TMK’nun 426.maddesi gereğince davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru olmamıştır.’’ (Yargıtay 8. Hukuk Dairesi, 24.01.2018 Tarihli, 2017/11336 Esas, 2018/1279 Karar nolu karar)
  4. ‘’Küçük … 20.05.2009 doğumlu olup annesinin velayeti altındadır. Bir işte
    yasal temsilcinin menfaati ile kısıtlının menfaati çatışıyorsa, vesayet makamı, ilgilisinin isteği üzerine veya resen temsil kayyımı atar. (TMK.m.426/2) Mahkemece yapılacak iş küçük …’a kayyım tayin edilmesi talebiyle ilgili davacıya delillerinin sorulması, gösterdiği takdirde delillerinin toplanıp sonucu uyarınca bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.’’ (Yargıtay 18. Hukuk Dairesi, 04.06.2012 Tarihli, 2012/5542 Esas, 2012/6826 Karar nolu karar)
  5. ‘’Mahkemece, mirasın reddinde annenin hukuki yararı ile çocuğun hukuki
    yararı çatıştığından, küçüğe kayyım tayin ettirilmesi, husumetin kayyıma
    yöneltilmesi, gösterdiği takdirde delillerin toplanması gerekirken küçüğe
    kayyım tayin ettirilmeden eksik hasımla işin esasının incelenerek karar
    verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunmuştur.’’ (Yargıtay 2. Hukuk Dairesi,
    07.02.2011 Tarihli, 2010/11840 Esas, 2011/1757 Karar nolu karar)
  6. ‘’… TMK’nın 426/2. maddesi gereğince, vesayet makamı bir işte yasal
    temsilcinin menfaati ile küçüğün menfaati çatışıyorsa küçüğe ilgilisinin isteği üzerine veya re’sen temsil kayyımı atar. Davacı … temsil kayyımı talebinde bulunduğu küçük …’un velisi, dolayısıyla yasal temsilcisi ise de, ikisinin de aynı şirketin ortakları olmaları nedeniyle aralarında menfaat çatışması bulunduğundan, TMK’nın 426. maddesi gereğince kayyım talebinin kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.’’ (Yargıtay 11. Hukuk Dairesi, 10.05.2018 Tarihli, 2016/11335 Esas, 2018/3458 Karar nolu karar)
  7. ‘’Dosya kapsamından, küçüğün öncesinde … adresinde ikamet ettiği, sonradan ailesiyle birlikte Ilgın’dan ayrılarak … taşındığı, adrese bağlı kayıt sistemindeki adresinde … olduğu anlaşılmaktadır. 4721 sayılı TMK’nın 430/1. maddesinde “…temsil kayyımı, kendisine kayyım atanacak kimsenin yerleşim yeri vesayet makamı tarafından atanır.” hükmüne yer verilmiştir. İstek TMK’nın 426/2. maddesinde belirtilen temsil kayyımlığına ilişkin olup, TMK’nın 430/1. maddesi uyarınca kendisine kayyım atanacak kimsenin yerleşim yeri vesayet makamı yetkilidir. Küçük Z… S…’nın biyolojik annesi G… Ç…’la birlikte … adresinde ikamet ettiği anlaşıldığından davanın İstanbul Anadolu 13. Sulh Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.’’ (Yargıtay Hukuk Dairesi, 03.11.2015 Tarihli, 2015/10492 Esas, 2015/10259 Karar nolu karar)

Views: 62

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir