TRAFİK KAZASI VE TAZMİNAT DAVASI

Trafik kazaları, hem maddi hem de manevi yönden ciddi zararlara yol açabilen olaylardır. Kaza sonrası mağdurların uğradığı zararların tazmini amacıyla hukuki yollara başvurma hakkı bulunmaktadır. Bu makalede, trafik kazalarına ilişkin tazminat davaları, talep edilebilecek tazminat kalemleri ve hukuki sürecin nasıl işlediği ele alınacaktır.

TRAFİK KAZASI VE HUKUKİ SORUMLULUK

Trafik kazasında zarar uğrayan kişiler, kazaya sebep olan kişilere karşı ayrıca kazaya sebebiyet veren aracın Sigorta Şirketine , yine araç bir tüzel kişi şirkete aitse tüzel kişi şirkete karşı zararlarının tazmini amacıyla dava açabilir. Kusurlu araç sürücüsü, araç sahibi yahut araç işleteni bu zararlara karşı kazaya verilen kusur oranında verilen zararı TAZMİN ETMEKLE yükümlüdür. Bu zararlar araçta meydana gelen hasar bedeli ,değer kaybı gibi maddi zararlar için maddi tazminata konu olabileceği gibi, kazada zarar görenlerin yaralanması, vücutlarında iz kalması yahut çektikleri acı ve çile için manevi tazminata da konu olabilir.

TAZMİNAT KALEMLERİ

Trafik kazasına bağlı olarak talep edilebilecek tazminat temelde maddi tazminat ve manevi tazminat olmak üzere ikiye ayrılır. Ayrıca talep edilebilecek tazminat kalemlerini maddi ve manevi tazminatlar bakımından ayrı ayrı incelemekte fayda vardır.

a) Talep edilebilecek Maddi Tazminat Kalemleri:

  • Tedavi Giderleri: Giderleri: Hastane, ameliyat, ilaç ve fizik tedavi masrafları.
  • Çalışma Gücünün Kaybı (Sürekli İş Göremezlik Tazminatı): Kaza sonrası kalıcı sakatlık varsa hesaplanır.
  • Geçici İş Göremezlik Tazminatı: Kazadan sonra çalışamama süresine göre belirlenir.
  • Destekten Yoksun Kalma Tazminatı: Ölümlü kazalarda, ölen kişinin bakmakla yükümlü olduğu kişilere ödenir.
  • Araç ve Malvarlığı Zararları: Aracın onarım bedeli, değer kaybı, kullanılamama nedeniyle oluşan zararlar.

b) Talep Edilebilecek Manevi Tazminat Kalemleri

  • Yaralanan kişiye, yaşadığı acı, ızdırap ve psikolojik zararlar için manevi tazminat ödenebilir.
  • Ölümlü kazalarda, ölenin yakınları (anne, baba, eş, çocuklar ve kardeşler gibi) manevi tazminat talep edebilir.

TAKİP EDİLMESİ GEREKEN HUKUKİ SÜREÇ

Meydana gelen trafik kazasından itibaren tazminat talebinde bulunmak üzere dava açabilmek ve hak edilen tazminata kavuşabilmek için birtakım yerine getirilmesi gereken hukuki prosedürler mevcuttur. Bu prosedürlerin  zamanında yahut gereği gibi yerine getirilmemesi halinde kişilerin hak ettikleri tazminata kavuşamama ve hak kaybı gibi sonuçlarla karşılaşması olağandır. Bu sebeple tüm bu sürecin ALANINDA UZMAN BİR AVUKAT vesilesi ile takip edilmesi ve yönetilmesi son derece önemlidir. Aynı zamanda bu alanda faaliyet gösteren SİGORTA SİMSARI adı verilen , esasen avukatlık mesleği icra etmeyen birçok kişi mevcut olup, dolandırılmamak ve çeşitli zararlara uğramamak adına bu kişilere vekalet verilmemesi, güvenilmemesi , bu kişilere alacak temliki yapılmaması ve dikkatli olunması son derece önemlidir.

DELİL TOPLAMA VE HAZIRLIK AŞAMASI

Meydana gelen trafik kazasının hemen ardından sürece ivedilikle başlanmalı ve evvela Delil toplama ve raporlama aşaması yerine getirilmelidir. Bu aşamada Kaza tespit tutanağı tutulmalı, Yaralanma mevcut ise Hastane raporları, işgöremezlik raporları, otopsi raporları (ölümlü kazalarda) gibi evraklar temin edilmelidir. Bu husus her kazanın özelinde farklı evraklar arz etmekte olup, hukuki danışmanlık aldığınız uzman avukat sizi bu evrakların temini hususunda yönlendirecektir.

SİGORTA ŞİRKETİNE BAŞVURU ŞARTININ YERİNE GETİRİLMESİ

Tazminat talepleriniz doğrultusunda dava ikame edilebilmesi için yapılması gereken ilk aşama sigorta şirketine zararlarınızın ve tazminatınızın karşılanması adına YAZILI BAŞVURUDA bulunmak olacaktır. Bu esasen bir dava şartı yerine getirilmesi gereken haldir. Başvurunun akabinde sigorta 15 GÜN içerisinde ödeme yapmaz, yahut eksik ödeme yapar ise kalan ödemeler ve tazminat talepleri için dava yoluna gidilmesi mümkündür. Bu halde dava açma hakkı doğacaktır.

ZORUNLU ARABULUCULUK SÜRECİ

Hukukumuzda arabuluculuk müessesi mevcut olup, Trafik kazalarından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davalarında şayet SİGORTA ŞİRKETLERİNE karşı da dava ikame edilecekse ZORUNLU ARABULUCULUK MÜESSESİ mevcuttur. Bu halde arabuluculuk başvurusu bir DAVA ŞARTI olarak kabul edilmiştir. Dava şartı arabuluculuk başvurusu ve müzakereleri gerçekleşmeden dava ikame edilmesi halinde dava açılması durumunda USULİ ŞARTLARIN eksik olması sebebiyle ikame edilen davanın USULDEN REDDEDİLMESİ halinin meydana gelmesi kaçınılmazdır.

Arabuluculuk süreci zarar gören tarafın bulunduğu yer adliyesinde bulunan  arabuluculuk bürosuna başvurarak süreci başlatmasıyla arabuluculuk dosyası açılır. Bu dosyaya sistem üzerinden arabulucu atanır ve atanan arabulucu taraflarla iletişime geçer.

Bu süreçte taraflar talepleri üzerinde serbestçe müzakere edebilir, taleplerini karşı tarafa iletilebilir. Anlaşmaya varılması halinde herhangi bir dava ikame edilmeden süreç sona erer. Alacaklı tazminatını arabuluculuk süreciyle tahsil edebilir. Şayet anlaşmaya varılamaz ise TAZMİNAT TALEBİNDE BULUNAN TARAFIN tazminat davası açmak üzere hakkı doğmaktadır. Bu halde yapılacak iş, talep edilen tazminat kalemleri üzerinden davaya geçmektir.

DAVA AŞAMASINDA GÖREVLİ MAHKEME

Trafik kazalarından kaynaklanan tazminat davalarında ESAS GÖREVLİ mahkeme ASLİYE HUKUK MAHKEMELERİDİR. Ancak eğer taraflardan bir tanesi tacir sıfatına haiz ise, örneğin araç bir şirket adına kayıtlı bir araç ise yahut işleteni bir ticari şirket ise, yine sigorta şirketine karşı da dava ikame ediliyorsa bu durumda dava ASLİYE TİCARET MAHKEMELERİNDE açılmalıdır.

DAVA AŞAMASINDA YETKİLİ MAHKEME

Trafik kazalarından kaynaklanan maddi- manevi tazminat davalarında yetkili mahkeme konusunda davacıya seçme hakkı tanınmıştır. Davacı kazanın meydana geldiği yer mahkemesinde, davalı sigorta şirketinin merkezinin bulunduğu yer mahkemesinde, zarar görenin yerleşim yerinde dava ikame edebilir. Bu seçeneklerden herhangi birini seçme hakkı davacıya ait olup, serbestçe seçim yapılabilir.

TRAFİK KAZASINDAN KAYNAKLANAN MADDİ VE MANEVİ TAZMİNATLARDA ZAMANAŞIMI

Zamanaşımı meselesi trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davalarında son derece önem arz etmektedir. Maddi ve manevi tazminat kalemleri bakımından çeşitli HAK DÜŞÜRÜCÜ zaman aşımı süreleri öngörülmüştür. Bu sürelerin doğru tespiti ve kaçırılmaması, hak kayıplarına  uğramamak ve hatta tazminat talep ederken ekstradan karşı tarafa para ödemek zorunda kalmak gibi durumlarla karşılaşmamak adına alanında uzman bir avukattan hukuki destek almak elzemdir.

Genel olarak zamanaşımı süresi KAZANIN VE FAİLİN öğrenilmesinden itibaren 2 YIL ve her halükarda ( kaza ve fail öğrenilemese bile ) 10 YIL olarak belirlenmiştir. Örnek vermek gerekirse kaza yapan kişi 01.04.2025 tarihinde kaza yapmış ve kazayı ve sürücüyü kaza anında öğrenmiş ise tazminat talebinden bulunabilmek için hakkı 01.04.2027 tarihinde dolacaktır.

Ancak kaza 01.04.2025 tarihinde olmuş, fail ve araç kaçmış ve tespit edilememişse bu yöndeki tazminat hakkı 01.04.2035 tarihinde dolacaktır. Hak zamanaşımına uğrayacaktır. (10YIL)

CEZA DAVASININ ZAMANAŞIMINA ETKİSİ

Eğer trafik kazası aynı zamanda bir suç teşkil ediyorsa ve kazaya ilişkin bir ceza davası açılmışsa, tazminat davası için ceza zamanaşımı süresi uygulanır. Örneğin kaza ile birlikte yaralanma meydana geldiyse ve atılı suç TAKSİRLE YARALAMA olarak tespit edildiyse alacağa 2 yıl değil Taksirle yaralama suçunun zaman aşımı olan 8 YIL zamanaşımı süresi uygulanacaktır.

ZAMANAŞIMINI KESEN VE DURDURAN HALLER

Hukukmuzda bazı haller işleyen bu hak düşürücü zamanaşımını keser, durdurur ve bu hallerin bitiminden itibaren süre kaldığı yerden tekrar işlemeye başlar. Bu durum bir kronometrenin işlerken bir süreliğine durdurulması ve akabinde kaldığı yerden devam ettirilmesine benzetilebilir. Bu haller Arabuluculuk süreci, Dava açılması, İcra takibi başlatılması, Borcun kısmen ödenmesi, Borcun yazılı olarak ikrar ve kabul edilmesi, Taraflar arasında yapılan yazılı uzlaşma görüşmeleri olarak gösterilebilir.

SONUÇ

Sık sık pratik hayatta karşılaşılan maddi hasarlı, yaralanmalı, ölümlü, hem yaralanmalı hem maddi hasarlı, hem ölümlü hem maddi hasarlı, yahut hem yaralanmalı hem ölümlü hem de maddi hasarlı trafik kazaları neticesinde zarar gören tarafların karşı tarafın kusurlar oranında meydana gelen kazadan gördükleri MADDİ VE MANEVİ zararları talep edebilmek hakları doğmaktadır.

Bu talep edilebilecek tazminat kalemlerinin dikkatle belirlenmesi, sürelerin saptanması ve davaya kadar ayrıca dava sürecini TİTİZLİKLE VE DİKKATLE yürütülmesi, en ufak hataların büyük hak kayıpları ve zararlara meydana getirilebileceği gözetilerek alanında UZMAN BİR AVUKAT yardımıyla dosyaların takibinin yapılması gerekmektedir. Hukuk büromuzda sizlere TRAFİK VE TAZMİNAT HUKUKU ALANLARINDA profesyonel hukuki destek, takip ve danışmanlık hizmeti sağlamaktayız.

Av. Gökhan AKGÜL & Av. Muhterem Alpdoğan ALTIN

Views: 23

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir