
SUÇUN KANUNİ TANIMI
Suçluyu kayırma suçu, Türk Ceza Kanunu’ nun “Adliyeye Karşı Suçlar” başlığı altında madde 283’ de düzenlenmiştir. İlgili kanun maddesinde;
TCK Madde 283- (1) Suç işleyen bir kişiye araştırma, yakalanma, tutuklanma veya hükmün infazından kurtulması için imkan sağlayan kimse, altı aydan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) Bu suçun kamu görevlisi tarafından göreviyle bağlantılı olarak işlenmesi halinde, verilecek ceza yarı oranında artırılır.
(3) Bu suçun üstsoy, altsoy, eş, kardeş veya diğer suç ortağı tarafından işlenmesi halinde, cezaya hükmolunmaz.
ifadelerine yer verilmiş; failin, suç işleyen kişiyi araştırma, tutuklama veya hükmün infazı süreçlerinden kurtarmaya yönelik fiillerde bulunması durumunda altı aydan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılacağı belirtilmiştir.
SUÇUN UNSURLARI
Suçluyu kayırma suçu hem objektif hem de sübjektif unsurları ile birlikte değerlendirildiğinde şu temel yapı taşlarına sahiptir:
1-Fail: TCK m.283 hükmünde suçun faili bakımından herhangi bir özel nitelik aranmamış, suçun herkes tarafından işlenebileceği kabul edilmiştir. Ancak maddenin üçüncü fıkrasında bazı kişiler bakımından özel bir cezasızlık hali düzenleme altına alınmıştır. Kanun maddesinde; suçun failin üstsoyu, altsoyu, eşi, kardeşi veya suça iştirak etmiş olan diğer suç ortağı tarafından işlenmesi halinde cezaya hükmedilmeyeceği belirtilmiştir. Bu istisnai düzenleme ile bir kişinin kendi veya yakınlarının işlediği suçla ilgili delilleri saklamaya yönündeki davranışlarının ceza hukuku kapsamında suç sayılmayacağı hükme bağlanmıştır.
2-Mağdur: Söz konusu suç bakımından mağdur, kamudur.
3-Fiil (Hareket Unsuru): TCK m. 283 bakımından hareket unsuru; suç işleyen bir kimseye araştırma, yakalanma, tutuklanma veya hükmün infazından kaçması için “imkan sağlama” fiilidir. Suç serbest seçimlik hareketli bir suçtur. Failin suçluyu araştırma, yakalama, tutuklama, hükmün infazından kurtulması için imkan sağlayıcı her türlü hareketi suçun oluşumu için yeterlidir.
4-Suçla Korunan Hukuki Değer: Suçluyu koruma suçu, “Adliyeye Karşı Suçlar” başlığı altında düzenlenmiş olup bu suç tipi ile korunan hukuki değer, adil yargılanma hakkıdır.
5-Manevi Unsur: Suç, yalnızca kasten işlenebilen bir suç olup failin suç işleyen bir kişiye araştırma, yakalanma, tutuklanma veya hükmün infazından kurtulması için imkan sağlama amacıyla hareket etmesi gerekmektedir. Failin böyle bir amaç gütmeksizin salt suç işleyen kişinin insani ihtiyaçlarını sağlayacak fiillerde bulunmuş olması halinde suçun oluşumundan söz edilemeyecektir. Suçun taksirle işlenebilmesi kanunen mümkün değildir.
SUÇUN NİTELİKLİ HALLERİ
Türk Ceza Kanunu m. 283’ de düzenlenen suçluyu kayırma suçu, bazı durumlarda daha ağır cezayı gerektirir nitelikli hallerle birlikte düzenlenmiştir. TCK m. 283/2 uyarınca bu suçun, kamu görevlisi tarafından göreviyle bağlantılı olarak işlenmesi halinde verilecek ceza yarı oranında arttırılır. Bu düzenleme ile sahip oldukları yetki dolayısıyla daha büyük sorumluluk taşıyan kamu görevlilerinin toplumda yarattıkları güven algısının korunması amaçlanmış; cezanın ağırlaştırılmasıyla kamu görevlilerinin görevini kötüye kullanarak suç işlemesinin önüne geçilmek istenmiştir.
ŞİKAYET SÜRESİ, ZAMANAŞIMI VE GÖREVLİ MAHKEME
TCK m. 283 kapsamında düzenlenen işbu suç şikayete tabi olmayıp soruşturma işlemleri savcılık tarafından re’sen gerçekleştirilir. Suçun soruşturulması için şikayet süresi olmamasına rağmen dava zamanaşımı 8 yıllık süreye tabidir. Görevli mahkeme ise Asliye Ceza Mahkemesi’dir.
ADLİ PARA CEZASI, HÜKMÜN AÇIKLANMASININ GERİ BIRAKILMASI VE ERTELEME
TCK m.283 uyarınca; suç işleyen bir kişiye araştırma, yakalanma, tutuklanma veya hükmün infazından kurtulması için imkan sağlayan kimse, altı aydan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Cezanın alt ve üst sınırları ele alındığında; hapis cezasının adli para cezasına çevrilebilmesi, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı ve cezanın ertelenmesi kararı verilebilmesi mümkündür.
KONUYA İLİŞKİN KARARLAR
“…1. 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun “suç üstlenme” başlıklı 270 inci maddesi “Yetkili makamlara, gerçeğe aykırı olarak, suçu işlediğini veya suça katıldığını bildiren kimseye iki yıla kadar hapis cezası verilir. Bu suçun üstsoy, altsoy, eş veya kardeşi cezadan kurtarmak amacıyla işlenmesi halinde; verilecek cezanın dörtte üçü indirilebileceği gibi tamamen de kaldırılabilir.” ve aynı Kanun’un “suçluyu kayırma” başlıklı 283 üncü maddesi “Suç işleyen bir kişiye araştırma, yakalanma, tutuklanma veya hükmün infazından kurtulması için imkan sağlayan kimse, altı aydan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.” şeklinde düzenlenmiştir. 2. İnceleme konusu olay, hükümlü …’un 1,53 promil alkollü iken araç kullandığı halde aracı inceleme dışı sanık …’ın kullandığını beyan etmesi ve araçla seyir halindeyken tartışmaya girdiği inceleme dışı diğer sanıklar tarafından silahla yaralandığında yaralama olayına ilişkin soruşturma başlatıldığında aracın kendisi tarafından kullandığının tespit edilmesine ilişkindir. 3. İnceleme dışı sanık …’ın alkol veya uyuşturucu madde etkisi altında olduğuna dair herhangi bir tespit yapılamadığından hükümlü … yönünden sübut bulan trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçunun sanık … bakımından oluşmayacağı, hükümlü …’un gerçeğe aykırı olarak kazaya karışan aracı sanık …’ın kullandığını beyan etmekten ibaret eyleminin, 1,53 promil alkollü şekilde araç kullanırken kendisi hakkında trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan araştırma, soruşturma ya da kovuşturma yapılmasını engellemek suretiyle suçluyu kayırma suçuna azmettirme suçunu oluşturduğu anlaşılmakla, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteminin reddine karar vermek gerekmiştir…” (Yargıtay 8. Ceza Dairesi, 2021/ 17284 E., 2023/ 8606 K., 08.11.2023 T.)
“…Sanığın üzerine atılı ”suçluyu kayırma” suçundan doğrudan zarar görmeyen sanık …’in bu suç yönünden davaya katılma hakkı bulunmadığı ve mahkeme tarafından da katılma kararı verilmiş olmasının hükmü temyiz hakkı vermeyeceği cihetle; temyiz isteminin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nın 317. maddesi gereğince REDDİNE…” (Yargıtay 8. Ceza Dairesi, 2017/ 11909 E., 2019/ 13113 K., 04.11.2019 T.)
“…Sanık…yönünden suçluyu kayırma suçu yönünden yapılan temyiz incelemesinde;
…isimli şahsın yakalandığı evin hakimiyet ve idaresinin baba diğer sanık …’e ait olduğu ve anılan kişinin sanık … tarafından ortak kullanılan evde misafir edilerek kalmasının sağlandığı anlaşılan olayda, sanığın suçluyu kayırma kastı ile hareket ettiğine dair her türlü şüpheden uzak, yeterli, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı anlaşılmakla beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA…” (Yargıtay 8. Ceza Dairesi, 2018/ 10212 E., 2020/ 14335 K., 25.06.2020 T.)
“…05.08.2015 tarihli ev arama ve yakalama tutanağı içeriğine göre, kasten öldürme suçu ile ilgisi olan … isimli şahsın, akrabaları olan sanıkların ikametinde kaldığı ve sanıkların olaydan haberdar oldukları halde ihbarda bulunmadıkları, böylece suçluyu kayırma suçunu işledikleri iddia ve kabul edilen olayda; kasten öldürme suçunun şüphelisi … hakkında yapılan yargılama neticesinde atılı suçu işlediği sabit olmadığından beraatine karar verildiği ve kararın kesinleştiğinin anlaşılması karşısında, … için bir suç isnadı gerçekleşmediğinden, sanıklar bakımından unsurları itibariyle oluşmayan suçluyu kayırma suçundan beraatleri yerine yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi,
Yasaya aykırı, sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA…” (Yargıtay 8. Ceza Dairesi, 2020/ 10582 E., 2022/ 15522 K., 27.10.2022 T.)
“…Suçluyu kayırma suçunun oluşması, failin, daha önce işlenen bir suçun şüphelisi, sanığı ya da hükümlüsü olan bir kişinin hakkındaki araştırma, yakalama, tutuklama ve hükmün infazından kurtulmasını sağlamak için imkan sağlaması gerekmektedir. Bu suçun hareket öğesi imkan sağlama olup serbest hareketli bir suçtur. Bu açıklamalar ışığında, sanığın, meydana getirdiği yaralamalı trafik kazası neticesi olay yerinden ayrıldığı daha sonra 15.02.2010 tarihli teşhis tutanağında, kazaya karışan diğer aracı kullanan şahsın … olmayıp olay yerine sonradan geldiği yönündeki beyanının üzerine atılı suçluyu kayırma suçunu oluşturmadığı bu nedenle, unsurları oluşmayan müsnet suçtan beraatı gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken CMUK.nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 04.11.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi…” (Yargıtay 8. Ceza Dairesi, 2017/ 11316 E., 2019/ 13110 K., 04.11.2019 T.)
“…kararı bulunan ….’ın kolluk görevlilerince yakalanmasına engel olmak için müşteki polis memurunun üzerine atlayarak yakasına yapışması ve “kimse benim yanımdan adam alamaz, yakalayamaz, ben polise adam vermem defolun gidin” sözlerini sarf etmesi şeklinde gerçekleşen olayda suçluyu kayırma suçunun unsurları itibariyle oluşmadığı, TCK.nın 294. maddesinde düzenlenen suçun da aranan şahsın henüz ele geçmemesi ve üzerinde fiili hakimiyet kurulmaması nedeniyle oluşmadığı, sanığın eyleminin bir bütün halinde TCK.nın 265/1. maddesine uyan görevi yaptırmamak için direnme suçunu oluşturduğu gözetilmeden, sanık hakkında yazılı şekilde suçluyu kayırma suçundan mahkumiyet kararı verilmesi, Yasaya aykırı, sanık müdafinin temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA..” (Yargıtay 8. Ceza Dairesi, 2019/ 10976 E., 2020/ 18574 K., 16.11.2020 T.)
“…Sanık … hakkında “suçluyu kayırma” suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
Üstlenilen eylemin üstlenen sanık yönünden de suç teşkil etmemesi durumunda TCK’nın 283. maddesinde düzenlenen suçun oluşacağı gözetilmekle; Olay saatinde araçta yolcu olarak bulunan ve alkollü olduğu anlaşılan sanığın, alkollü olarak araç kullanmak suretiyle trafik güvenliğini tehlikeye sokmak suçunu işleyen arkadaşı sanık … hakkında başlatılan soruşturma sırasında, aracı kendisinin kullandığını bildirmekten ibaret eyleminin suç üstlenme suçunu oluşturacağı gözetilmeden suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması, Kanun aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebepten dolayı BOZULMASINA…” (Yargıtay 16. Ceza Dairesi, 2016/ 410 E., 2016/ 3174 K., 08.04.2016 T.)
Av. Gökhan AKGÜL & Av. Yasemin ERAK