MEMURLARA DİSİPLİN SORUŞTURMASI, CEZASI VE İPTAL DAVASI

Disiplin Soruşturması Nedir?

Devlet memurlarının görevlerini kanun, yönetmelik ve hizmet gereklerine uygun şekilde yerine getirmesi bir zorunluluktur. Bu yükümlülüklerin ihlali halinde ise ilgili memur hakkında disiplin soruşturması başlatılabilir. Disiplin soruşturması, kamu hizmetinin düzenini sağlamak ve memurların görevlerine uygun davranmasını temin etmek amacıyla uygulanan idari bir süreçtir. Bu süreçte amaç, memurun bir kusurunun ya da göreviyle bağdaşmayan bir davranışının olup olmadığını tespit etmektir. 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nda kamu görevlilerinin disiplin cezalarını gerektiren fiiller açıkça belirtilmiştir. 657 Sayılı Kanun’un 124. Maddesine göre “Kamu hizmetlerinin gereği gibi yürütülmesini sağlamak amacı ile kanunların, Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinin ve yönetmeliklerin Devlet memuru olarak emrettiği ödevleri yurt içinde veya dışında yerine getirmeyenlere, uyulmasını zorunlu kıldığı hususları yapmayanlara, yasakladığı işleri yapanlara durumun niteliğine ve ağırlık derecesine göre” disiplin cezası verilir.

Disiplin Cezaları Nelerdir?

Memurlara verilecek disiplin cezaları 657 sayılı Kanun’un 125. Maddesinde açıkça sayılmıştır:

  • Uyarma
  • Kınama
  • Aylıktan Kesme
  • Kademe İlerlemesinin Durdurulması
  • Devlet Memurluğundan Çıkarma 

Disiplin cezaları verildiği tarihten itibaren hüküm ifade eder ve derhal uygulanır. Aylıktan kesme cezası, cezanın veriliş tarihini takip eden aybaşında uygulanır.

Uyarma Cezası

Uyarma, memura, görevinde ve davranışlarında daha dikkatli olması gerektiğinin yazı ile bildirilmesidir. Uyarma cezasını gerektiren fiil ve haller şunlardır:

  • Verilen emir ve görevlerin tam ve zamanında yapılmasında, görev mahallinde kurumlarca belirlenen usul ve esasların yerine getirilmesinde, görevle ilgili resmi belge, araç ve gereçlerin korunması, kullanılması ve bakımında kayıtsızlık göstermek veya düzensiz davranmak,
  • Özürsüz veya izinsiz olarak göreve geç gelmek, erken ayrılmak, görev mahallini terk etmek,
  • Kurumca belirlenen tasarruf tedbirlerine riayet etmemek,
  • Usulsüz müracaat veya şikâyette bulunmak,
  • Devlet memuru vakarına yakışmayan tutum ve davranışta bulunmak,
  • Görevine veya iş sahiplerine karşı kayıtsızlık göstermek veya ilgisiz kalmak,
  • Belirlenen kılık ve kıyafet hükümlerine aykırı davranmak,
  • Görevin iş birliği içinde yapılması ilkesine aykırı davranışlarda bulunmak.

Kınama Cezası

Kınama, memura, görevinde ve davranışlarında kusurlu olduğunun yazı ile bildirilmesidir. Kınama cezasını gerektiren fiil ve haller şunlardır:

  • Verilen emir ve görevlerin tam ve zamanında yapılmasında, görev mahallinde kurumlarca belirlenen usul ve esasların yerine getirilmesinde, görevle ilgili resmi belge, araç ve gereçlerin korunması, kullanılması ve bakımında kusurlu davranmak,
  • Eşlerinin, reşit olmayan veya mahcur olan çocuklarının kazanç getiren sürekli faaliyetlerini belirlenen sürede kurumuna bildirmemek,
  • Görev sırasında amire hal ve hareketi ile saygısız davranmak,
  • Hizmet dışında Devlet memurunun itibar ve güven duygusunu sarsacak nitelikte davranışlarda bulunmak,
  • Devlete ait resmi araç, gereç ve benzeri eşyayı özel işlerinde kullanmak,
  • Devlete ait resmî belge, araç, gereç ve benzeri eşyayı kaybetmek,
  • İş arkadaşlarına, maiyetindeki personele ve iş sahiplerine kötü muamelede bulunmak,
  • İş arkadaşlarına ve iş sahiplerine söz veya hareketle sataşmak,
  • Görev mahallinde genel ahlak ve edep dışı davranışlarda bulunmak ve bu tür yazı yazmak, işaret, resim ve benzeri şekiller çizmek ve yapmak,
  • Verilen emirlere itiraz etmek,
  • Borçlarını kasten ödemeyerek hakkında yasal yollara başvurulmasına neden olmak,
  • Kurumların huzur, sükûn ve çalışma düzenini bozmak.
  • Yetkili olmadığı halde basına, haber ajanslarına veya radyo ve televizyon kurumlarına bilgi veya demeç vermek.

Aylıktan Kesme Cezası

Aylıktan kesme, memurun, brüt aylığından 1/30- 1/8 arasında kesinti yapılmasıdır. Aylıktan kesme cezasını gerektiren fiil ve haller şunlardır:

  • Kasıtlı olarak; verilen emir ve görevleri tam ve zamanında yapmamak, görev mahallinde kurumlarca belirlenen usul ve esasları yerine getirmemek, görevle ilgili resmi belge, araç ve gereçleri korumamak, bakımını yapmamak, hor kullanmak,
  • Özürsüz olarak bir veya iki gün göreve gelmemek,
  • Devlete ait resmi belge, araç, gereç ve benzerlerini özel menfaat sağlamak için kullanmak,
  • Görevle ilgili konularda yükümlü olduğu kişilere yalan ve yanlış beyanda bulunmak,
  • Görev sırasında amirine sözle saygısızlık etmek,
  • Görev yeri sınırları içerisinde herhangi bir yerin toplantı, tören ve benzeri amaçlarla izinsiz olarak kullanılmasına yardımcı olmak,
  • Hizmet içinde Devlet memurunun itibar ve güven duygusunu sarsacak nitelikte davranışlarda bulunmak.

Kademe İlerlemesinin Durdurulması Cezası

Kademe ilerlemesinin durdurulması, fiilin ağırlık derecesine göre memurun, bulunduğu kademede ilerlemesinin 1-3 yıl durdurulmasıdır. Öğrenim durumları nedeniyle yükselebilecekleri kadroların son kademelerinde bulunan Devlet memurlarının, kademe ilerlemesinin durdurulması cezasının verilmesini gerektiren hallerde, brüt aylıklarının ¼’ü – ½’si kesilir ve tekerrüründe görevlerine son verilir.  Kademe ilerlemesinin durdurulması cezasını gerektiren fiil ve haller şunlardır:

  • Göreve sarhoş gelmek, görev yerinde alkollü içki içmek,
  • Özürsüz ve kesintisiz 3- 9 gün göreve gelmemek,
  • Görevi ile ilgili olarak her ne şekilde olursa olsun çıkar sağlamak,
  • Amirine veya maiyetindekilere karşı küçük düşürücü veya aşağılayıcı fiil ve hareketler yapmak,
  • Görev yeri sınırları içinde herhangi bir yeri toplantı, tören ve benzeri amaçlarla izinsiz kullanmak veya kullandırmak,
  • Gerçeğe aykırı rapor ve belge düzenlemek,
  • Ticaret yapmak veya Devlet memurlarına yasaklanan diğer kazanç getirici faaliyetlerde bulunmak,
  • Görevin yerine getirilmesinde dil, ırk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din ve mezhep ayrımı yapmak, kişilerin yarar veya zararını hedef tutan davranışlarda bulunmak,
  • Belirlenen durum ve sürelerde mal bildiriminde bulunmamak,
  • Açıklanması yasaklanan bilgileri açıklamak,
  • Amirine, maiyetindekilere, iş arkadaşları veya iş sahiplerine hakarette bulunmak veya bunları tehdit etmek,
  • Diplomatik statüsünden yararlanmak suretiyle yurt dışında, haklı bir sebep göstermeksizin ödeme kabiliyetinin üstünde borçlanmak ve borçlarını ödemedeki tutum ve davranışlarıyla Devlet itibarını zedelemek veya zorunlu bir sebebe dayanmaksızın borcunu ödemeden yurda dönmek,
  • Verilen görev ve emirleri kasten yapmamak,
  • Herhangi bir siyasi parti yararına veya zararına fiilen faaliyette bulunmak.

Devlet Memurluğundan Çıkarma Cezası

Devlet memurluğundan çıkarma, bir daha Devlet memurluğuna atanmamak üzere memurluktan çıkarmaktır. Devlet memurluğundan çıkarma cezasını gerektiren fiil ve haller şunlardır:

  • İdeolojik veya siyasi amaçlarla kurumların huzur, sükûn ve çalışma düzenini bozmak, boykot, işgal, kamu hizmetlerinin yürütülmesini engelleme, işi yavaşlatma ve grev gibi eylemlere katılmak veya bu amaçlarla toplu olarak göreve gelmemek, bunları tahrik ve teşvik etmek veya yardımda bulunmak,
  • Yasaklanmış her türlü yayını veya siyasi veya ideolojik amaçlı bildiri, afiş, pankart, bant ve benzerlerini basmak, çoğaltmak, dağıtmak veya bunları kurumların herhangi bir yerine asmak veya teşhir etmek,
  • Siyasi partiye girmek,
  • Özürsüz olarak bir yılda toplam 20 gün göreve gelmemek,
  • Savaş, olağanüstü hâl veya genel afetlere ilişkin konularda amirlerin verdiği görev veya emirleri yapmamak,
  • Amirlerine, maiyetindekilere ve iş sahiplerine fiili tecavüzde bulunmak,
  • Memurluk sıfatı ile bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici hareketlerde bulunmak,
  • Yetki almadan gizli bilgileri açıklamak,
  • Siyasi ve ideolojik eylemlerden arananları görev mahallinde gizlemek,
  • Yurt dışında Devletin itibarını düşürecek veya görev haysiyetini zedeleyecek tutum ve davranışlarda bulunmak,
  • 5816 sayılı Atatürk Aleyhine İşlenen Suçlar Hakkındaki Kanuna aykırı fiilleri işlemek,
  • Terör örgütleriyle eylem birliği içerisinde olmak, bu örgütlere yardım etmek, kamu imkân ve kaynaklarını bu örgütleri desteklemeye yönelik kullanmak ya da kullandırmak, bu örgütlerin propagandasını yapmak.

Tekerrür veya Daha Az Cezanın Uygulanması

Disiplin cezası verilmesine sebep olmuş bir fiil veya halin cezaların özlük dosyasından silinmesine ilişkin süre içinde tekerrüründe ilgili memura bir derece ağır ceza uygulanır. Aynı derecede cezayı gerektiren fakat ayrı fiil veya haller nedeniyle verilen disiplin cezalarının üçüncü uygulamasında bir derece ağır ceza verilir.

Geçmiş hizmetleri sırasındaki çalışmaları olumlu olan ve ödül veya başarı belgesi alan memurlar için verilecek cezalarda bir derece hafif olanı uygulanabilir.

Disiplin Soruşturması Kim Tarafından Yürütülür?

Devlet memurlarına ilişkin disiplin hükümleri, 657 sayılı Kanun’un 124. ila 135. maddeleri arasında düzenlenmiştir. Disiplin soruşturması süreci hem kamu düzenini sağlamak hem de memurun savunma hakkını güvence altına almak amacıyla belirli aşamalardan oluşur. 657 sayılı Kanun’un 126. Maddesine göre “Uyarma, kınama ve aylıktan kesme cezaları disiplin amirleri tarafından; kademe ilerlemesinin durdurulması cezası, memurun bağlı olduğu kurumdaki disiplin kurulunun kararı alındıktan sonra, atamaya yetkili amirler il disiplin kurullarının kararlarına dayanan hallerde valiler tarafından verilir.”

Yine aynı maddenin devamına göre “Devlet memurluğundan çıkarma cezası amirlerin bu yoldaki isteği üzerine, memurun bağlı bulunduğu kurumun yüksek disiplin kurulu kararı ile verilir. Disiplin kurulu ve yüksek disiplin kurulunun ayrı bir ceza tayinine yetkisi yoktur, cezayı kabul veya reddeder. Ret halinde atamaya yetkili amirler 15 gün içinde başka bir disiplin cezası vermekte serbesttirler.”

Zamanaşımı

Disiplin soruşturması için bir ay, altı ay ve iki yıl zamanaşımı süreleri vardır. Bu süreler 657 sayılı Kanun’un 127. Maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre;

Disiplin soruşturması gerektiren fiil ve hallerin işlendiğinin öğrenildiği tarihten itibaren;

  • Uyarma, kınama, aylıktan kesme ve kademe ilerlemesinin durdurulması cezalarında bir ay içinde disiplin soruşturmasına,
  • Memurluktan çıkarma cezasında altı ay içinde disiplin kovuşturmasına başlanmadığı takdirde disiplin cezası verme yetkisi zamanaşımına uğrar.

Disiplin cezasını gerektiren fiil ve hallerin işlendiği tarihten itibaren nihayet iki yıl içinde disiplin cezası verilmediği takdirde ceza verme yetkisi zamanaşımına uğrar

Karar Süresi

Disiplin soruşturmalarının belli bir süre içinde karara bağlanması gerekmektedir. Bu süreler 657 sayılı Kanun’un 128. Maddesinde belirtilmiştir. Buna göre;

  • Disiplin amirleri uyarma, kınama ve aylıktan kesme cezalarını soruşturmanın tamamlandığı günden itibaren 15 gün içinde vermek zorundadırlar.
  • Kademe ilerlemesinin durdurulması cezasını gerektiren hallerde soruşturma dosyası, kararını bildirmek üzere yetkili disiplin kuruluna 15 gün içinde tevdi edilir. Disiplin kurulu, dosyayı aldığı tarihten itibaren 30 gün içinde soruşturma evrakına göre kararını bildirir.
  • Memurluktan çıkarma cezası için disiplin amirleri tarafından yaptırılan soruşturmaya ait dosya, memurun bağlı bulunduğu kurumun yüksek disiplin kuruluna tevdiinden itibaren azami altı ay içinde bu kurulca, karara bağlanır.

Savunma Hakkı

Savunma hakkı, disiplin soruşturmasının en temel güvencelerinden biridir. Devlet memuru hakkında savunması alınmadan disiplin cezası verilemez. Soruşturmayı yapanın veya yetkili disiplin kurulunun 7 günden az olmamak üzere verdiği süre içinde veya belirtilen bir tarihte savunmasını yapmayan memur, savunma hakkından vazgeçmiş sayılır.

İtiraz

Hakkında disiplin cezası verilen memur itiraz hakkına sahiptir. Bu husus 657 sayılı Kanun’un 135. Maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre;

  • Disiplin amirleri tarafından verilen uyarma, kınama ve aylıktan kesme cezalarına karşı disiplin kuruluna, kademe ilerlemesinin durdurulması cezasına karşı yüksek disiplin kuruluna itiraz edilebilir.
  • İtirazda süre, kararın ilgiliye tebliği tarihinden itibaren yedi gündür. Süresi içinde itiraz edilmeyen disiplin cezaları kesinleşir.
  • İtiraz mercileri, itiraz dilekçesi ile karar ve eklerinin kendilerine intikalinden itibaren otuz gün içinde kararlarını vermek zorundadır.
  • İtirazın kabulü hâlinde, disiplin amirleri kararı gözden geçirerek verilen cezayı hafifletebilir veya tamamen kaldırabilirler.

İptal Davası

Disiplin cezası verilen memurlar, bu işleme karşı idari yargı mercilerinde iptal davası açma hakkına sahiptir. Bu hak, hem 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu hem de 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu ile güvence altına alınmıştır. Disiplin cezası memura tebliğ edildikten sonra 60 gün içinde yetkili idare mahkemesinde iptal davası açabilir. Bu süre, hak düşürücü niteliktedir. Ancak ilgili cezanın kesinleşmiş olması gerekir; kesinleşmeyen bir ceza için iptal davası açılamaz. Davada yürütmenin durdurulması da talep edilebilir; bu durumda mahkeme, işlemin uygulanmasının telafisi güç zararlar doğurup doğurmayacağını değerlendirerek geçici durdurma kararı verebilir.

Mahkeme, işlemin hukuka, usule ve hakkaniyete uygunluğunu denetler. İptal kararı verilirse disiplin cezası tüm sonuçlarıyla ortadan kalkar; memurun siciline işlenmişse silinir, etkileri giderilir ve gerekiyorsa yoksun kalınan haklar iade edilir.

Emsal Kararlar

“Ortaokulda öğretmen olarak görev yapan davacının, Devlet Memurları Kanunu uyarınca Devlet memurluğundan çıkarma cezası ile cezalandırılmasına ilişkin Milli Eğitim Bakanlığı Yüksek Disiplin Kurulu kararının iptali istenilmiştir. Dava konusu olayda, davacı hakkında Devlet memurluğundan çıkarma cezası ile cezalandırılması yönünde teklifte bulunulduğu, Milli Eğitim Bakanlığı İnsan Kaynakları Genel Müdürlüğü’nün. tarihli yazı ile davacının işlediği iddia edilen eylemin açıkça belirtilerek savunmasının istenildiği ve bu yazıya cevaben davacı tarafından yazılı savunma verildiği anlaşılmıştır. Bu durumda davalı idarece davacının usule uygun savunması istendiği gibi, davacı tarafından savunma yapıldığı anlaşılmakla, davacıya usule uygun savunma hakkının kullandırıldığı sonucuna ulaşıldığından, işin esasına geçilerek bir karar verilmesi gerekmektedir.” (Danıştay 12. Daire 2020/1528 E., 2020/3135 K., 12.10.2020 T.)

“Polis memuru olan davacının Emniyet Örgütü Disiplin Tüzüğü’nün 7/A-2. maddesi uyarınca “12 ay uzun süreli durdurma” cezası ile cezalandırılmasına, ancak aynı suçu daha önceden de işlemiş olması sebebiyle aynı Tüzüğün 14. maddesi uygulanarak meslekten çıkarma cezası ile cezalandırılmasına dair Emniyet Genel Müdürlüğü Yüksek Disiplin Kurulu’nun davaya konu kararının tesis edildiği anlaşılmaktadır. Yukarıda yer verilen mevzuat hükmü uyarınca tekerrür hükümlerinin uygulanabilmesi için, aynı nitelikteki suçtan dolayı daha önceden verilmiş disiplin cezasının bulunması ve söz konusu disiplin cezasının ilgilisine tebliğ edilerek idari yönden kesinleşmiş olması yeterli olup, aynı zamanda yargısal yönden kesinleşmiş olmasının gerekmediği, mevzuatta da böyle bir koşulun aranmadığı açıktır. Bu durumda, davaya konu işlemde tekerrür hükümlerinin uygulanması açısından hukuka aykırılık bulunmadığından bu gerekçeyle davaya konu işlemin iptali yolunda verilen kararda hukuki isabet bulunmamaktadır.” (Danıştay 12. Daire 2014/424 E., 2014/4578 K., 04.06.2014 T.)

“Davacının memurluk sıfatı ile bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici hareketlerde bulunduğu gerekçesiyle 657 sayılı Yasanın 125/E-g maddesi uyarınca Devlet memurluğundan çıkarma cezası ile cezalandırılmasına ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan davada; davacının Ulus-Site Vergi Dairesinde icra memuru olarak görev yapmakta iken, kendisine zimmetle verilen ve Vergi Dairesine ibraz etmediği makbuzlarla mükelleften üç defada tahsil ettiği toplam … lirayı zimmetine geçirmesi nedeniyle dava konusu cezanın verildiği, aynı suçtan Ankara 5. Ağır Ceza Mahkemesinde yargılandığı, ancak suçun niteliğinin dolandırıcılık olduğunun tespit edilerek TCK’nın 503/1. maddesi uyarınca … lira ağır para cezası ile cezalandırılmasına ve bu cezanın ertelenmesine … gün ve … sayılı kararla karar verildiğinin anlaşıldığı, herne kadar davacı işlemiş olduğu suçun vasfının değiştiği ve ertelendiğinden bahisle işlemin iptalini istemekte ise de; 657 sayılı Yasanın 48/A-5. maddesi hükmü karşısında bu iddiasının yasal dayanaktan yoksun bulunduğu, öte yandan ilgiliye isnat edilen suçun vasfı değişse bile isnat edilen ve sübuta bu eren suç da yüz kızartıcı bir suç olduğundan sonucun değişmeyeceği gerekçesiyle davayı reddeden Ankara 3. İdare Mahkemesinin … gün ve … sayılı kararını, davacının aynı eylemi nedeniyle devam eden ceza yargılaması sonucu Yargıtay Ceza Genel Kurulunun … gün ve …sayılı kararı ile eyleminin Türk Ceza Yasasının 508. maddesinde yazılı şikayete tabi güveni kötüye kullanma suçunu oluşturup yasal süresi içinde usulüne uygun şekilde yapılmış bir şikayet de bulunmadığından, davacı hakkındaki davanın düşürülmesine karar verildiği anlaşıldığından, davacıya disiplin cezası verilirken ceza yargılaması sonucu verilen kararda dikkate alınarak oluşan bu yeni hukuki duruma göre bir ceza verilmesinin hakkaniyete uygun olacağı gerekçesiyle bozan Dairemizin 24.6.1998 gün ve 2373 sayılı kararının, soruşturma sırasında davacının üzerine atılı bulunan fiili işlediğini kabul ettiği, ceza yargılaması sonucunda verilen kararın disiplin cezasına etki etmeyeceği, davacıya verilecek yeni cezanın da zamanaşımına uğrayacağı öne sürülerek 2577 sayılı Yasanın 54. maddesi uyarınca düzeltilmesi istemidir.

Bakılan davada, davalı idare tarafından 657 sayılı Yasanın 127. maddesinde disiplin cezalarında ceza verme zamanaşımının düzenlendiği, Dairemizin bozma kararı üzerine davacıya fiiline uygun başka bir ceza verilebileceği sonucu ortaya çıksa da, anılan hükmü uyarınca bunun mümkün olmayacağı ve davacı eyleminin cezasız kalacağı öne sürülerek Dairemiz kararının düzeltmesi istenilmiştir.

2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının Kararların Sonuçları başlığını taşıyan 28. maddesinde, idarelerin Danıştay, Bölge İdare Mahkemeleri, idare ve vergi mahkemelerinin esasa ve yürütmenin durdurulmasına ilişkin kararlarının icaplarına göre kararın tebliğinden itibaren otuz gün içinde işlem tesis etmeye veya eylemde bulunmaya mecbur oldukları hükme bağlandığından, idare mahkemesince bozmaya uyularak bu yönde bir karar verilmesi durumunda, güveni kötüye kullanma suçunu işlediği adli yargı kararı ile tesbit edilen davacıya, eyleminin karşılığı olan disiplin cezasının idarece otuz günlük süre içinde verilmesi halinde, yargısal aşamalardan geçtikten sonra yine yargı kararı gereği olarak tesis olunan bu yeni işlemin, 657 sayılı Yasanın 127. maddesi hükmü uyarınca zaamanaşıma uğrayacağından söz edilemeyecektir. Öte yandan, Danıştay Dava Daireleri ve İdari veya Vergi Dava Daireleri Genel Kurulları tarafından verilen kararlar hakkında karar düzeltilmesi yoluna başvurulabilmesi ancak 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 54.maddesinde yazılı nedenlerin bulunmasına bağlıdır.

İstemde bulunan tarafından öne sürülen düzeltme nedenleri ise sözü edilen maddede belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymadığından, yasal dayanağı olmayan düzeltme isteminin reddine karar verildi.” (Danıştay 8. Daire 1998/6475 E., 1999/222 K., 03.02.1999)

Av. Gökhan AKGÜL & Av. Züleyha APAYDIN

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir