Fuhuş Suçu

Fuhuş Suçu

Fuhuş suçu 5237 s. Türk Ceza Kanununun “Genel Ahlaka Karşı Suçlar” başlığında 227.maddede düzenlenmiştir. Fuhuş suçu, bir kişinin başka bir kişiyle para karşılığında cinsel ilişkiye girmesini sağlamaktır. Türk Ceza Kanununun ilgili maddesinde bahsedilen suçlar şunlardır:

  1. Çocuğu fuhşa teşvik etme (TCK.m.227/1)
  2. Bir kimseyi fuhşa teşvik etme (TCK.m.227/2)
  3. Fuhşu kolaylaştırma (TCK.m.227/2)
  4. Fuhşa aracılık etme (TCK.m.227/2)
  5. Fuhuş için yer temin etme (TCK.m.227/2)
  6. Fuhşu kolaylaştırmak veya fuhşa aracılık etmek (TCK.m.227/3)

Nitelikli Hal

Cebir veya tehdit kullanarak, hile ile ya da çaresizliğinden yararlanarak bir kimseyi fuhşa sevk eden veya fuhuş yapmasını sağlayan kişi hakkında TCK. M. 227’nin ilk üç fıkrasına göre verilecek ceza yarısından iki katına kadar artırılır.

TCK. M. 227’nin ilk üç fıkrasında tanımlanan suçların eş, üstsoy, kayın üstsoy, kardeş, evlat edinen, vasi, eğitici, öğretici, bakıcı, koruma ve gözetim yükümlülüğü bulunan diğer kişiler tarafından ya da kamu görevi veya hizmet ilişkisinin sağladığı nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle işlenmesi halinde, verilecek ceza yarı oranında artırılır.

Bu suçların, suç işlemek amacıyla teşkil edilmiş örgüt faaliyeti çerçevesinde işlenmesi halinde, TCK. M. 227’nin ilk üç fıkrasına göre verilecek ceza yarı oranında artırılır.

Çocuğu fuhşa teşvik eden, bunun yolunu kolaylaştıran, bu maksatla tedarik eden veya barındıran ya da çocuğun fuhşuna aracılık eden kişi, dört yıldan on yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır. Bu suçun işlenişine yönelik hazırlık hareketleri de tamamlanmış suç gibi cezalandırılır.

Etkin Pişmanlık

Fuhuş suçu için Türk Ceza Kanunu’nda etkin pişmanlık hükümleri düzenlenmemiştir. Kanunilik ilkesi gereğince etkin pişmanlık sadece düzenlenmiş olduğu suç tipleri hakkında uygulanabilir. Dolayısıyla fuhuş suçu için etkin pişmanlık hükümleri uygulanması mümkün değildir. Ancak fuhuş suçunun basit haliyle işlenmesi halinde faile verilecek ceza 2 yıl ila 4 yıl arasında hapis ve 3000 güne kadar adli para cezasıdır. Bir kimseyi fuhşa teşvik eden, bunun yolunu kolaylaştıran ya da fuhuş için aracılık eden veya yer temin eden kişi fuhuş suçunu basit haliyle işlemiş olur. Fuhşa sürüklenen kişinin kazancından yararlanılarak kısmen veya tamamen geçimin sağlanması, fuhşa teşvik sayılır. (TCK. m.227/2)

Fuhuş Suçu Şikâyete Tabii Midir?

Fuhuş suçu şikâyete tabii değildir. Bu yüzden herhangi bir şikâyet süresi yoktur. Savcılık ve mahkeme tarafından resen (kendiliğinden) soruşturma ve kovuşturma konusu yapılabilir.

Fuhuş Suçu Uzlaştırmaya Tabii Midir?

Ceza Muhakemesi hukukunda, mağdurların haklarının korunması ve suç faillerinin topluma kazandırılması amacıyla gelişen uzlaştırma; mağdur ve failin, özgür iradeleriyle kabul etmeleri hâlinde, tarafsız bir üçüncü kişinin yardımıyla, suçtan ortaya çıkan sorunların çözümüne aktif olarak katıldıkları bir süreçtir. Fuhuş suçu genel ahlaka karşı işlenen suçlardan olup uzlaştırmaya tabii değildir.

Zamanaşımı

Mağdurun yetişkin olduğu fuhuş suçu nedeniyle yapılan yargılamalarda olağan dava zamanaşımı süresi 8 yıldır. Çocuğa karşı işlenen fuhuş suçunun zamanaşımı süresi 15 yıldır.

Fuhuş Suçunun İlgili Olduğu Diğer Suçlar

TCK.’nın “insan ticareti” başlıklı 80. Maddesinde, “fuhuş yaptırmak” suretiyle kişileri ülkeye sokan, ülke dışına çıkaran, tedarik eden, kaçıran, bir yerden başka bir yere götüren veya sevk eden ya da barındıran kimseye sekiz yıldan oniki yıla kadar hapis ve onbin güne kadar adlî para cezası hükmedilmiştir.

Görevli Mahkeme

Fuhuş suçundan kaynaklanan davalarda görevli mahkeme asliye ceza mahkemesidir.

İlgili Yargıtay Kararları

  1. Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:

Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.

Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.

Ancak;

1) Her ne kadar sanığın aşamalardaki beyanlarında; taksicilik yaptığı 2012 yılı Mart ayı içerisinde tanışmış olduğu fuhuş yaparak geçimini sağlayan …a, …isimli bayanları taksi ile taşıdığını, daha sonraları bayanların isteği üzerine para karşılığı müşteri temin ettiğini, bunlardan her müşteri başına yüzde elli komisyon aldığını, müşterilerin kendisini aradığını, arayan müşterilere bayanları yönlendirdiğini ikrar ettiği olayda sanığın fuhuşuna aracılık ettiği kabul edilen …a, …isimli mağdur olduğu belirtilen kişilerin gerçeklikleri araştırılmadan ve ifadelerine başvurulmadan atılı suçtan mahkumiyetine karar verilmiş ise de; TCK’nın 227. maddesinin 2. fıkrasının “bir kimseyi fuhşa teşvik eden, bunun yolunu kolaylaştıran ya da fuhuş için aracılık eden veya yer temin eden kişi, iki yıldan dört yıla kadar hapis ve üçbin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır. Fuhşa sürüklenen kişinin kazancından yararlanılarak kısmen veya tamamen geçimin sağlanması, fuhşa teşvik sayılır.” hükmünü ihtiva etmesi ve bu nedenle suçun belirlenmiş ya da belirlenebilir bir mağdura yönelik olarak işlenebilecek olması karşısında; adı geçen mağdurların gerçekte var olup olmadıkları ve açık kimlikleri tespit edilerek mağdur sıfatıyla bilgilerine başvurulmadan, eksik araştırma ve yetersiz gerekçeyle sanığın bu mağdurların fuhuş yapmasına aracılık ettiği kabul edilerek mahkumiyet kararı verilmesi,

2) Kabule göre de;

a) Sanığın üç farklı mağdura yönelik olarak fuhuş suçunu işlediği kabul edilmesine karşın, fuhuş suçunun mağdur sayısınca oluşacağı ve sanığın bir suç işleme kararının icrası kapsamında değişik zamanlarda aynı mağdurun birden fazla fuhuş yapmasına aracılık yapılması şeklindeki eylemlerinde ayrıca TCK’nın 43/1. maddesi uyarınca zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiği hususunun gözetilmemesi,

b)Kabule göre de; TCK’nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluğunun uygulanmasına ilişkin hükmün, Anayasa Mahkemesi’nin 08/10/2015 tarihli ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararıyla iptal edilmesi nedeniyle uygulama olanağının ortadan kalkmış olması,

Bozmayı gerektirmiş ve sanık …’ın temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnameye aykırı olarak HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, aleyhe temyiz olmadığından, yeniden hüküm kurulurken 1412 sayılı CMUK’nın 326/son maddesinin gözetilmesine, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 07/01/2019 tarihinde oy çokluğuyla karar verildi. (Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2016/18449 E.,  2019/58 K.)

  • Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre ve sanık … hakkında, mağdur …’e yönelik “fuhuş” eyleminden açılan dava hakkında zamanaşımı süresi içerisinde karar verilebileceği tespit edilerek yapılan incelemede;

Sanıklar …, …, …’ya yükletilen mağdurlar …, …, …, …, …, …’a yönelik fuhuş eylemleri ve … ve …’ya yükletilen …’ya yönelik fuhuş eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemlerin sanıklar tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,

Eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,

TCK’nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluğunun uygulanmasına ilişkin hükmün Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı kararıyla iptal edilmesinin infaz evresinde re’sen gözetilebileceği,

Sanık …’ya yükletilen suç işlemek amacıyla örgüt kurma, sanıklar …, …’ya yükletilen suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma suçlarından kurulan beraat kararının da ayrı ayrı usul ve Kanuna uygun olduğu,

Anlaşıldığından sanıklar …, …, … müdafisi ve O Yer Cumhuriyet Savcısının ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş olmakla, tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA,

Sanıklar …, …, … hakkında mağdur …’ya yönelik fuhuş suçundan ve sanık … hakkında mağdur …’ya yönelik fuhuş suçundan kurulan hükümlerin temyizinde; başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.

Ancak;

5237 sayılı TCK’nın ”Fuhuş” başlıklı 227. maddesinin 2. fıkrasında; ”Bir kimseyi fuhşa teşvik etmek, bunun yolunu kolaylaştırmak ya da fuhuş için aracılık etmek veya yer temin etmek, ayrı bir suç olarak düzenlenmiş, fuhuşa sürüklenen kişinin kazancından yararlanılarak kısmen veya tamamen geçimin sağlanmasının fuhuşa teşvik sayılacağı kabul edilmiştir. Fuhuşa teşvik etmek, kişinin fuhuş yapması için onda bir irade oluşturmaya çalışılmasıdır. Fuhuşun yolunu kolaylaştırmak, fuhuşu arayan bakımından bunun için veya fuhuş yapacak kimsenin fuhuşa atılması bakımından onun için her türlü imkanın sağlanmasıdır.

Fuhuşa aracılık etmek, mağdur ile cinsel arzularını tatmin etmek isteyen kişinin bir araya gelmesini sağlamaktır. Yer temin etmek ise, mağdur ile cinsel arzularını tatmin etmek isteyen kişinin bir araya gelecekleri yerin temin edilmesidir. Fıkrada düzenlenen suç seçimlik hareketli bir suç olup, fıkrada sayılan hareketlerden herhangi birisinin yapılması suçun işlenmesi için yeterlidir.

Bu açıklamalar ışığında;

a) Sanıklar …, …, … hakkında mağdur …’ya yönelik fuhuş suçundan kurulan hükümde; sanıkların aşamalarda atılı suçu kabul etmemeleri, mağdur …’nun mahkeme huzurunda alınan beyanında sanıklardan hiçbirinin kendisine fuhuş için teklifte bulunmadığını, kimseyle para karşılığı ilişkiye girmediğini söylemesi, soruşturma evresinde alınan beyanının da aynı yönde olduğu anlaşılmakla, sanıkların savunmalarının aksine, fuhuşa aracılık, yer temini, mağduru fuhuşa teşvik veya fuhuştan kazanç elde ettikleri hususlarının kuşkuya yer vermeyecek şekilde kesin ve inandırıcı delillerle anlaşılamaması karşısında, sanıklar …, …, … hakkında, mağdur …’ya yönelik müsnet suçtan ayrı ayrı beraatleri yerine yetersiz gerekçeyle mahkumiyetlerine karar verilmesi,

b) Sanık … hakkında mağdur …’ya yönelik fuhuş suçundan kurulan hükümde ise; sanığın aşamalarda atılı suçu kabul etmemesi mağdur …’nın soruşturma evresinde alınan beyanında her ne kadar sanıklar …, … hakkında açık beyanları bulunmakta ise de diğer sanık … yönünden herhangi bir anlatımının bulunmaması, mağdurun beyanında anlaşmalı taksiciler tarafından cinsel ilişkiye girmek üzere otele yada eve götürüldüğünü söylemiş ise de sanık …’e atfedilebilecek bir eylemden bahsetmemesi karşısında, sanık savunmasının aksine, fuhuşa aracılık, yer temini, mağdur …’yı fuhuşa teşvik veya fuhuştan kazanç elde ettiği hususlarının kuşkuya yer vermeyecek şekilde kesin ve inandırıcı delillerle anlaşılamaması karşısında, sanık … hakkında, mağdur …’ya yönelik müsnet suçtan beraati yerine yetersiz gerekçeyle mahkumiyetine karar verilmesi,

c) Kabule göre de;

TCK’nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluğunun uygulanmasına ilişkin hükmün Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı kararıyla iptal edilmesi nedeniyle uygulanma olanağının ortadan kalkması,

Bozmayı gerektirmiş ve sanıklar …, …, … müdafisinin ve O Yer Cumhuriyet Savcısının temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnameye aykırı olarak HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 03/10/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi. (Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2019/901 E., 2019/13799 K.)

Views: 56