Pratikte sıkça karşılaşılan tahliye sebeplerinden kiralananın temerrüt nedeniyle tahliyesi (Örnek no:13) yolu kira bedelini ödemeyen kiracının tahliyesi ve ödenmeyen kira bedellerinin tahsili için düzenlenmiştir.
Esasen kiracı , kira bedelini ödemede temerrüde düşerse kiraya veren kira bedeli alacağından dolayı , alacaklı sıfatı ile kiracıya karşı genel haciz yolu ile ilamsız takip yapabilir. Fakat bu halde yalnızca kira bedelinin tahsili sağlanacaktır. Eğer kiraya veren aynı zamanda ödenmeyen kira bedeli nedeniyle kiracının tahliyesini de istiyorsa bu sebebe dayanarak İcra İflas Kanunu m.269-269/d maddelerinde yer alan ilamsız tahliye yoluna başvurabilir.
Kira bedelinin ödenmemesi sebebiyle ilamsız tahliye yolunda takip prosedürü , genel haciz yolu ile takip prosedürü ile paralellik göstermektedir. Söz konusu takip , bir takip talebiyle başlar ve bu takip talebi üzerine kiracı-borçluya gönderilmek üzere ödeme emri düzenlenir. Ödeme emrine itiraz edilip edilmemesine göre takip kesinleşir. Daha sonra haciz , satış ve paraların ödenmesi aşamalarına geçilir. Ancak burada dikkat edilmesi gereken husus şudur ki ; bu takip yolunda takibin kesinleşmesinden sonra , para alacağının tahsili amacıyla yürütülen haciz ile birlikte , kiracıyı tahliye etmek amacıyla tahliye prosedürü de işletilir. Tahliye ve kira bedellerinin tahsili prosedürü eş zamanlı işletilir.
Bu yolla tahliye talebinde bulunabilmek için yazılı bir kira sözleşmesinin varlığı ve bu kira sözleşmesinin takip talebine eklenmesi zorunlu değildir ancak ispat açısından yazılı bir kira sözleşmesinin varlığı faydalı olacaktır.
TAKİP TALEBİ DÜZENLENMESİ
Bu takip yolunda takip talebi , genel haciz yoluyla takipteki takip yolu düzenlenmesiyle paraleldir. İcra İflas Kanunu madde 58’de de belirtildiği üzere takip talebi (örnek no:1) doldurularak icra dairesine iletilir. Şayet düzenlenen takip talebinde , birden fazla kiraya veren mevcut ise bunların her biri ve borçlu olarak birden fazla kiracının da mevcut olması halinde bunların tümü mevzubahis takip talebinde belirtilmelidir.
Takip alacağı olarak muaccel olan kira bedelleri gösterilmelidir. Kira ilişkisi ve varsa yazılı kira sözleşmesi borcun sebebi olarak gösterilir. Kiraya veren bu takip yoluyla iki farklı talepte bulunabilir. Bunlardan ilki kiracının kiralananı tahliyesi ve muaccel kira bedellerinin ödenmesidir. Bu anlamda kiralayan tahliye talebi ile genel haciz yoluyla takip talebini birleştirmiş olacaktır.
Yukarıda da belirttiğimiz üzere bu takip yoluyla tahliye ve kira bedellerinin tahsilini talep edebilmek için yazılı kira sözleşmesinin varlığına ihtiyaç yoktur. Ancak takibin itiraz aşamalarında fayda sağlaması ve ispat kolaylığı açısından varsa yazılı kira sözleşmesi de takip talebine eklenmelidir.
ÖDEME EMRİ
Takip talebinin düzenlenmesinden sonraki aşama icra dairesi tarafından kiracıya ödeme emri gönderilmesidir. Ancak burada düzenlenen ödeme emri genel haciz yolu ile takipte düzenlenen ödeme emrinden farklı olarak tahliye talebi de yer almaktadır.
Buna göre kiracıya takip konusu borcu ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren Türk Borçlar Kanununda düzenlenmiş olan sürelerde ; adi kiralar için 10 gün , Konut ve Çatılı işyeri kiraları için 30 gün , ürün kiraları için ise 60 gün içinde ödenmesi ihtar olunur. Kiracının , borcun bir kısmına veya tamamına ya da alacaklının başlatmış olduğu takibe karşı bir itirazı varsa , ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren 7 gün içinde nedenleriyle beraber itirazda bulunabilir. Eğer kiracı-borçlu 7 günlük süre içerisinde itiraz etmezse ya da kiralama türüne göre süresi içerisinde kira borcunu ödemezse kiraya verenin icra mahkemesinden tahliye ve ödenmeyen kira bedelleri için haciz talep edebileceği ihtar olunur.
Ödeme emrine itiraz edilmemesi ya da yapılan itirazın hükümden düşürülmesi halinde takip kesinleşir. Kesinleşen takip üzerine borçlu kira ilişkisine dayanan borcunu ödemek isterse konut ve çatılı işyerlerinde 30 gün , diğer kira sözleşmeleri için 10 gün ve ürün kiralarında ise 60 günlük ödeme süresi düzenlenmiştir.
Konut ve işyeri kiraları bakımından kiracının ödenmemiş bir kira bedeli yahut yan gider borcu var ise mevzu bahis olan 30 günlük süre içerisinde ödeme yapılmaması halinde hatta 30 günlük süre geçtikten sonra ödeme yapılsa dahi yine süresinde ödemede bulunulmamış olduğu için kiraya veren tahliye davası açarak kiracıyı tahliye etme hakkına haiz olacaktır.
Kanunda tanınmış ödeme süreleri içerisinde kira ilişkisine dayanan borcuna dair ödemede bulunmazsa ; alacaklı- kiralayan, icra dairesinden borçlunun var olan mallarına haciz konulmasını talep edebilir. Ayrıca ödeme emrine itiraz etmeyen ya da yapılan itirazı hükümden düşürülmüş olan kiracının tahliyesi için kanunda tanınan ihtar süresinin bitiminden itibaren 6 ay içerisinde icra mahkemesinden tahliye talebinde bulunulmalıdır. Yani bir yandan haciz diğer yandan tahliye talebinde bulunulacaktır. İcra mahkemesinin verdiği mevcut bir karar olmadan , icra dairesi söz konusu tahliyeyi gerçekleştirme yetkisine haiz değildir.
Views: 38