İİK 82 haczedilemeyen malları listelemek amacıyla doğmuştur. Bu maddeye göre bazı malların haczedilebilmesi mümkün değildir. İİK 82/2 yazımızın da konusunu oluşturan borçlunun haline münasip evinin de haczedilemeyeceğinden bahsetmektedir. Meskeniyet olduğu iddia edilen evin haczedilmesi dukirumunda ise şikayet yoluna başvurma imkanı doğacaktır.
Haline münasip ev kavramı
Borçlu ve aile fertlerinin yaşadığı aile konutudur. Hacze konu evin haline münasip ev olup olmadığının tespiti için borçlunun sosyoekonomik durumu, aile fertlerinin sayısı gibi faktörler göz önünde bulundurularak karar belirlenir. Hacze konu ev aile için fazla lükse kaçarsa haline münasip ev iddiası geçerliliğini yitirir. Örneğin asgari ücretli çalışan anne, baba ve küçük çocuktan oluşan bir ailenin havuzlu dubleks bir villada yaşaması sosyoekonomik koşullar bakımından lüks olduğu için meskeniyet iddiasında bulunulması netice doğurmayacaktır.
Meskeniyet iddiası
Meskeniyet iddiası yukarıda da bahsettiğimiz üzere evin haczedilemeyeceğinin iddia edilmesidir. İİK 82/12 kapsamına giren haline münasip ev olarak kabul edilen bir mal olduğunun iddiasıyla meskeniyet iddiası ortaya atılmış olur. Doğruluğunun incelenmesi için icra mahkemesine şikayette bulunulmalı ve icra mahkemesinin kararı doğrultusunda hareket edilmelidir.
Borçlunun birden fazla evi olması hali
Borçlunun birden fazla evi olması meskeniyet iddiasının asılsız olduğu anlamına gelmemektedir. Daha önce de bahsettiğimiz üzere borçlu ve ailesinin barınma ihtiyacının giderilmesi için gerekli olup olmadığını incelemek gerekmektedir. Örneğin borçlunun 2. evinde çocuğu üniversite okuduğu için barınıyor olabilir. Bu durum borçlunun lüks halinde olduğunu göstermez zira haline münasip ev kavramının haczedilemez olmasının sebebi borçluyu mağdur etmeden borcun ödenmesini sağlamaktır.
Meskeniyet iddiası için hak düşürücü süre
Bir icra şikayeti olduğu için genel hak düşürücü süre olan 7 günlük süre meskeniyet iddiası için de geçerlidir. Tebliğ tarihi veya ıttıla ile başlar ve sürenin dolması durumunda borçlu şikayet hakkını kaybeder.
Meskeniyet iddasının sonuçları
Meskeniyet iddasının reddi halinde borçlu adına kayıtlı taşınmazın satış işlemine devam edilebilir.Alacaklı alacağını bu miktardan tahsil eder ve iddianın kabulü halinde borçlunun haline münasip evinde satışa gidilemez, haczedilemez. Meskeniyet iddiasının kısmen kabulü halinde yani misalen borçlunun ailece barındığı tek bir taşınmazının olması ancak bunun haline münasip olmaktan uzak kıymette olması halinde mahkemece yapılacak kıymet takdirleri doğrultusunda taşınmazın satılarak borçluya haline münasip bir ev alabilmesi için gerekli miktarın borçluya fazla elde edilen kısmının alacağı nispetince alacaklıya ödenmesi şeklinde karar verilecektir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2017/12-1138E.2017/868K. 26.4.2017T.
”İİK’ nun 82.maddesinin1.fıkrasının 12.bendi gereğince, borçlunun “haline münasip” evi haczedilemez. Bir meskenin borçlunun haline uygun olup olmadığı adı geçenin haciz anındaki sosyal durumuna ve borçlu ile ailesinin ihtiyaçlarına göre belirlenir. Buradaki“aile” terimi, geniş anlamda olup, borçlu ile birlikte aynı çatı altında yaşayan, bakmakla yükümlü olduğu kişileri kapsar. İcra mahkemesince, borçlunun sözü edilenlerle birlikte barınması için zorunlu olan haline münasip meskeni temin etmesi için gerekli bedel bilirkişilere tesbit ettirildikten sonra, haczedilen yerin kıymeti bundan fazla ise satılmasına karar verilmeli ve satış bedelinden yukarda nitelikleri belirlenen mesken için gerekli olan miktar borçluya bırakılmalı, kalanı alacaklıya ödenmelidir. Bu kıstasları aşan nitelik ve evsaftaki yerlerle, makul ölçüleri geçen oda ve salonu kapsayan ve ikamet için zorunlu öğeleri içeren bir meskenin dışındaki yerler, maddede öngörülen amaca aykırıdır. Borçlunun görev ve sıfatı kendisinin yukarda belirlenenden daha görkemli bir meskende ikamet etmesini gerektirmez.”
Yargıtay 12. HD 2006/23100 E.2007/822 K. “…İİK’nın 82/12 maddesi gereğince, borçlunun “hâline münasip” evi haczedilemez. Bir meskenin borçlunun hâline uygun olup olmadığı adı geçenin haciz anındaki sosyal durumuna ve borçlu ile ailesinin ihtiyaçlarına göre belirlenir. Buradaki “aile” terimi, geniş anlamda olup, borçlu ile birlikte aynı çatı altında yaşayan, bakmakla yükümlü olduğu kişileri kapsar. İcra mahkemesince, borçlunun sözü edilenlerle birlikte barınması için zorunlu olan hâline münasip meskeni temin etmesi için gerekli bedel bilirkişilere tespit ettirildikten sonra, haczedilen yerin kıymeti bundan fazla ise satılmasına karar verilmeli ve satış bedelinden yukarıda nitelikleri belirlenen mesken için gerekli olan miktar borçluya bırakılmalı, kalanı alacaklıya ödenmelidir. Bu kıstasları aşan nitelik ve evsaftaki yerlerle, makul ölçüleri geçen oda ve salonu kapsayan, ve ikamet için zorunlu öğeleri içeren bir meskenin dışındaki yerler, maddede öngörülen amaca aykırıdır. Borçlunun görev ve sıfatı, kendisinin yukarıda belirlenenden daha görkemli bir meskende ikamet etmesini gerektirmez…” şeklinde verdiği hükümde bu hususu doğrulamaktadır.
12. HD 31.1.2005 2005/2976 E.2005/6893 K. Sayılı kararında ”Meskeniyet itirazında bulunulan ev mahkemece haczin kaldırılmasına karar verilen 1859 nolu parselinin de bulunmaktadır.Bilirkişi raporunda; evin minimum şartlarda barınmayı sağlandığı belirtilmektedir. Açıklanan nedenle; ev ile ilgili meskeniyet iddiasının kabulüne karar verilmesi gerekirken ev ayrı tutularak yazılı şekilde evin barınak olduğu bir ailenin oturmasına münasip mesken niteliğinde bulunmadığından bahisle meskeniyet iddiasının reddine karar verilmesi isabetsizdir. ” şeklinde hüküm verilmiş olup barınak, bağ evi vb. yerlerin de barınma ihtiyacını karşılamaya elverişli olması halinde haline münasip ev kabul edileceği belirtilmiştir.
Haline münasip evin tespitinde borçlunun sosyal, ekonomik durumu, evde kaç kişinin yaşadığı gibi hususlar göz önünde alınmalıdır. Haline münasip ev sayılamayan evin satışı sonucunda borçlunun gecekonduda yaşamaya mecbur bırakılması da düşülemez olup Yargıtay’ ın vermiş olduğu kararlar da bu yöndedir.
Yargıtay 12.Hukuk Dairesi Esas: 2013/17428 Karar: 2013/25793
Views: 10