TEHDİT SUÇU

Tehdit Suçu Nedir?
Tehdit edenin gelecekte karşısındaki kişinin veya o kişinin hayatındaki kişilerin vücut veya cinsel dokunulmazlığına zarar getireceğini beyan etmesiyle gerçekleşir.

Madde 106- (1) Bir başkasını, kendisinin veya yakınının hayatına, vücut veya cinsel dokunulmazlığına yönelik bir saldırı gerçekleştireceğinden bahisle tehdit eden kişi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Malvarlığı itibarıyla büyük bir zarara uğratacağından veya sair bir kötülük edeceğinden bahisle tehditte ise, mağdurun şikayeti üzerine, altı aya kadar hapis veya adlî para cezasına hükmolunur.

Tehdit suçunda şikayet
Tehdit suçu kural olarak soruşturulması ve kovuşturulması şikayete tabii bir suç değildir. Bu suçun soruşturma ve kovuşturması Cumhuriyet Savcıları tarafından re’sen yürütülmektedir. Lakin suçun özel düzenleniş biçimi olan TCK 106’da düzenlenen malvarlığına yönelik ve sair tehdit durumlarında Tehdit Suçunun soruşturulması mağdurun şikayetine tabidir. Şikayet yokluğu halinde soruşturma açılmaz, şikayetten vazgeçme halinde soruşturma ve kovuşturmaya devam edilmez.

Tehdit suçunda uzlaştırma
Tehdit suçu TCK 253’te sayılan uzlaştırma kapsamındaki suçlardan birisi olduğu için bu suçun bütün işleniş biçimlerinde uzlaştırma girişiminde bulunulması mümkündür.

Tehdit suçunda manevi unsur
Tehdit suçunun oluşması genel kasta tabiidir. Taksirle işlenebilmesi mümkün değildir. Şaka yollu yapılan tehditlerde kişinin suç işleme kastı yoktur bu nedenle de taksirle de işlendiğinden bahsetmek mümkün değildir ve suç oluşmaz.

Tehdit suçunun nitelikli halleri
(2) Tehdidin;
a) Silahla,
b) Kişinin kendisini tanınmayacak bir hale koyması suretiyle, imzasız mektupla veya özel işaretlerle,
c) Birden fazla kişi tarafından birlikte,
d) Var olan veya var sayılan suç örgütlerinin oluşturdukları korkutucu güçten yararlanılarak,
İşlenmesi halinde, fail hakkında iki yıldan beş yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.
(3) Tehdit amacıyla kasten öldürme, kasten yaralama veya malvarlığına zarar verme suçunun işlenmesi halinde, ayrıca bu suçlardan dolayı ceza verilir.

Suçun sevk maddesi 106’nın ilk fıkrasında da belirtildiği üzere suçun kadına karşı işlenmesi de nitelikli hal olarak düzenlenmiştir.

Suçun sağlık personeline karşı işlenmesi hali de özel olarak düzenlenmiştir.( Kamu veya özel sağlık kurum ve kuruluşlarında görev yapan sağlık personeli ile yardımcı sağlık personeline karşı görevleri sebebiyle işlenen 5237 sayılı Türk Ceza Kanununda yer alan kasten yaralama (madde 86), tehdit (madde 106), hakaret (madde 125) ve görevi yaptırmamak için direnme (madde 265) suçlarında;

a) İlgili maddelere göre tayin edilecek cezalar yarı oranında artırılır.

b) Türk Ceza Kanununun 51 inci maddesinde düzenlenen hapis cezasının ertelenmesi hükümleri uygulanmaz.

Sağlık personeline karşı işlenmesi halinde suçun cezası artırılır ve hapis cezasında erteleme uygulanamaz.

Tehdit suçunda etkin pişmanlık
Türk ceza kanununda etkin pişmanlığın geçerli olduğu suçlar özel olarak sayılmıştır ve tehdit suçu bunlardan birisi değildir. Bu nedenle tehdit suçu için etkin pişmanlıktan yararlanmak mümkün değildir. Zaten neticesi harekete bitişik bir suç olması nedeniyle suçun tipine de uygun bir müessese değildir.

Tehdit suçunda infaz rejimi
Suçta tekerrür 5237 sayılı Tür Ceza Kanunun 58 maddesinde düzenlenmiştir. TCK 58 . Maddesine göre Önceden işlenen bir suçtan dolayı verilen hüküm kesinleştikten sonra yeni bir suç işlenmesi halinde tekerrür hükümleri uygulanır. Bunun için cezanın infaz edilmiş olması gerekmez. Tekerrür halinde hükmolunan ceza, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilir. Ayrıca, mükerrir hakkında cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbiri uygulanır. Fiili işlediği sırada onsekiz yaşını doldurmamış olan kişilerin işlediği suçlar dolayısıyla tekerrür hükümleri uygulanmaz. Ayrıca Tekerrür halinde, sonraki suça ilişkin kanun maddesinde seçimlik olarak hapis cezası ile adlî para cezası öngörülmüşse, hapis cezasına hükmolunur.

İlgili Yargıtay kararları

YARGITAY 4. CEZA DAİRESİ Esas: 2017/20896 Karar: 2018/262 Tarih: 09.01.2018

TCK 106. Madde

Tehdit Suçu

Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.

Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;

A-Hükmün açıklanmasına neden olan kasıtlı suçun, TCK’nın 106/1-1. cümlesi uyarınca hükmolunan tehdit olması, 02/12/2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK’nın 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre uzlaşma hükümlerinin yeniden düzenlenmesi ve TCK’nın 106/1. maddesi kapsamındaki tehdit suçunun uzlaştırma kapsamına alınması karşısında, tehdit suçu yönünden, uyarlama yargılaması yapılıp yapılmadığı araştırılarak, anılan hüküm yönünden uzlaştırma işleminin olumlu sonuçlanmış olması durumunda, sanığın denetim süresinde işlediği başkaca kasıtlı suçlardan mahkum olup olmadığı tespit edilip sonucuna göre, açıklanması geri bırakılan hükmün açıklanıp açıklanmayacağının değerlendirilmesi zorunluluğu,

B-Kabule göre de;

02/12/2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK’nın 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre uzlaşma hükümleri yeniden düzenlenmiş ve sanığa isnat edilen TCK’nın 106/1. maddesi kapsamındaki tehdit suçunun uzlaştırma kapsamında bulunduğu anlaşılmış olmakla, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 2, 7. maddeleri de gözetilerek, uzlaştırma işlemi uygulanarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun bu kapsamda tekrar değerlendirilip belirlenmesinde zorunluluk bulunması,

Bozmayı gerektirmiş, sanık …‘ın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeksizin HÜKMÜN 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine,09/01/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

YARGITAY 4. CEZA DAİRESİ Esas: 2016/13648 Karar: 2018/275 Tarih: 09.01.2018

TCK 106. Madde

Tehdit Suçu

Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre O Yer Cumhuriyet Savcısının sanık hakkında mala zarar verme eyleminden kurulan beraat hükmüne dair temyiz davası isteğinin süresinde olmadığı gerekçesiyle mahkemece temyiz isteminin reddine karar verildiği ve bu hükmün temyiz edilmediği belirlenerek dosya görüşüldü:

1-Tüm sanıklara yükletilen suç işlemek amacıyla örgüt kurma ve örgüte üye olma suçlarından doğrudan zarar görme ihtimali bulunmayan katılan …‘ın bu suçlardan davaya katılmasına imkan bulunmadığından ve hukukî değerden yoksun katılma kararı da hükmü temyize hak vermeyeceğinden, …‘ın anılan suçlardan kurulan hükümlere ilişkin temyiz istemlerinin CMUK’nın 317. maddesi gereğince REDDİNE,

2-Sanık Saadettin oğlu … hakkında tehdit suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyize gelince,

Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.

Sanığın eylemine uyan 5237 sayılı TCK’nın 106/ 2-a maddesi kapsamındaki tehdit suçu için öngörülen cezanın üst sınırına göre aynı Kanun’un 66/1-e, maddesinde öngörülen 8 yıllık asli zamanaşımı süresinin Mahkemece sanık hakkında mahkumiyet karar tarihi olan 26/10/2009 gününden inceleme tarihine kadar gerçekleştiğinin anlaşılması,

Bozmayı gerektirmiş, katılan … ve sanık … müdafiinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan hükmün açıklanan nedenle BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddesi gereğince kamu davasının zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE,

2-Sanıklar Saadettin oğlu … ve … hakkında yağma, tehdit, mala zarar verme, sanık … ve … hakkında yağma, Şükrü oğlu … hakkında tehdit, sanıklar … ve … hakkında 13.04.2006 suç tarihinde tehdit, mala zarar verme, sanık … hakkında 23.04.2006 suç tarihli tehdit, sanık … hakkında tehdit ve mala zarar verme, Saadettin oğlu … hakkında 23.04.2006 suç tarihli mala zarar verme ve genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçlarından kurulan beraat hükümlerine yönelik temyiz de;

Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede:

Eylemlere ve yükletilen suçlara yönelik katılan …‘ın temyiz iddiaları yerinde görülmediğinden tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA, 09/01/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

  1. Ceza Dairesi 2016/6 E. , 2016/6172 K.

“İçtihat Metni”
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, yağma (sanıklar …) hakaret (sanık …), tehdit (sanıklar…), 6136 sayılı Kanuna muhalefet (sanık …)
HÜKÜM : Sanıklar …haklarında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve sanıklar…haklarında tehdit suçlarından beraat; sanık … hakkında tehdit, kasten yaralama suçlarından ve sanık … hakkında tehdit, 6136 sayılı Kanuna muhalefet suçlarından kurulan hükümlerin açıklanmasının geri bırakılması, sanık … hakkında tehdit suçundan mahkûmiyet

İlk derece mahkemesince verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelendi.
Sanık … hakkında hakaret suçundan açılan kamu davası ile ilgili olarak dava zamanaşımı süresi içerisinde mahkemesince karar verilmesi mümkün görülmüştür.
Sanıklar… haklarında tehdit, sanık … hakkında kasten yaralama ve sanık … hakkında 6136 sayılı Kanuna muhalefet suçlarından dolayı 5271 sayılı CMK’nın 231/5. maddesi gereğince verilen hükümlerin açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararların aynı Kanunun 231/12. maddesi uyarınca itirazı kabil kararlardan olup temyiz yeteneğinin bulunmadığı anlaşıldığından, sanıklar… müdafileri ile mağdur sanıklar…müdafiin anılan hükümlere ilişkin temyiz istemleri aynı Kanunun 264. maddesi hükmüne göre itiraz niteliğinde kabul edilip gerekli karar merciince mahallinde verilmek üzere; temyiz incelemesinin sanıklar…, haklarında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve sanıklar…haklarında tehdit suçlarından verilen beraat kararları ile sanık … hakkında tehdit suçundan kurulan mahkûmiyet hükmü ile sınırlı olarak yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
Hükümlerden sonra 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesi ile ilgili olarak Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarihli, 29542 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 gün ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı ilamı ile verilen iptal kararının … hakkında tehdit suçundan kurulan mahkûmiyet hükmü yönünden infaz aşamasında nazara alınması mümkün görülmüştür.
Delillerle iddia ve savunma; duruşma göz önünde tutularak tahlil ve takdir edilmiş, beraatlari ve sübutu kabul olunan fiillerin unsurlarına uygun şekilde tavsif ve tatbikatları yapılmış bulunduğundan, sanıklar…müdafileri ile mağdur sanıklar … müdafiin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, sanıklar…,haklarında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve sanıklar…haklarında tehdit suçlarından verilen beraat kararları ile sanık … hakkında tehdit suçundan kurulan mahkûmiyet hükmünün ONANMASINA, 21.06.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Views: 8