MALA ZARAR VERME SUÇU

Mala zarar verme suçu Türk Ceza Kanunun 10. Bölümünde yer alan Malvarlığına Karşı Suçlar başlığı altında düzenleme bulmaktadır. Mala zara verme suçu, TCK m.151  ve nitelikli hallerine yer verilen TCK m.152 hükümlerinde düzenlenmiştir. Kanunun ilgili maddeleriyle kişilerin malvarlığı değerleri koruma altına alınmaktadır. Kişilerin malvarlığı değerlerini, kısmen veya tamamen yok eden, tahrip eden, kirleten, kullanılamaz hale getiren kişiler kanunun öngördüğü cezayla cezalandırılmaktadır. Mala zarar verme suçunda korunan hukuki değer kişilerin anayasayla güvence altına alınmış olan kişiye sıkı sıkıya bağlı olan mülkiyet hakkıdır. Bu kapsamda kişilere ait olan taşınır ve taşınmaz mallar kanunun ilgili hükümleri kapsamında koruma mala zarar verme suçuna konu olmakta ve koruma altına alınmaktadır. Mala zarar verme suçunun cezalandırmaya tabi tutulmasıyla kişilerin mülkiyet hakkıyla beraber TMK m.684, 685 ve 686 hükümlerinde düzenleme bulan mülkiyete konu mala ilişkin bütünleyici parçalar, doğal ürünler ve eklentiler de koruma altına alınmakta ve suça konu olabilmektedir. 
Mala zarar verme suçu ile hırsızlık suçunu birbirinden ayıran en temel farklardan biri de suçun işlenmesi ile saldırı altında kalan haktır. Hırsızlık suçunda kişinin zilyetliğini elinde bulunduğu mal değerine karşı bir saldırı ve bu saldırı sonucu ortaya çıkan bir zarar mevcuttur. Ancak mala zarar verme suçunda ise kişinin mülkiyet hakkına saldırı niteliğinde bir zarar mevcut bulunmaktadır. Bu noktada failin kişinin haklarına karşı yönelttiği eylem farklılık göstermektedir. Kanunda mala zarar verme suçuyla ilgili korunmakta olan hak, kişinin, suçtan zarar görenin mülkiyet hakkı ve bu hakka ilişkin değerleridir. 
Mala zarar verme suçu, seçimlik hareketle işlenebilen bir suç türüdür. Mala zarar verme suçunun oluşabilmesi için kanunda sınırı olarak sayılan seçimlik hareketlerden biriyle işlenebilmesi mümkündür. Kanunda sayılan seçimlik hareketler şu şekilde sıralanabilmektedir. Kişilerin mülkiyetinde bulunan taşınır veya taşınmaz malı ve  bu mala ait bütünleyici parçaları, doğal ürünleri ve eklentierini;

kısmen veya tamamen yıkmak,
tahrip etmek,
yok etmek,
bozmak,
kullanılamaz hale getirmek,
Kirletmek gerekmektedir.
Mala zarar verme suçuna teşebbüs Türk Ceza Kanunun 35. Maddesi 2. Fıkrası gereğince mümkündür. Fail, neticenin ortaya çıkması amacıyla bilerek ve isteyerek harekete geçmiş ancak failin hareketi fail dışında başka bir etkenle kesilmişse ve netice meydana gelememiş ise suçun teşebbüs aşamasında kaldığından söz edilebilecektir. Bu kapsamda fail mala zarar verme amacıyla harekete geçmiş ancak mal zarar görmeden fail dışında bir etkenle hareket kesilmiş ise bu durumda mala zarar verme suçuna teşebbüs söz konusu olacak ve fail cezalandırılırken kanunda düzenlenen teşebbüs hükümleri dikkate alınacaktır.

Madde 151– (1) Başkasının taşınır veya taşınmaz malını kısmen veya tamamen yıkan,
tahrip eden, yok eden, bozan, kullanılamaz hale getiren veya kirleten kişi, mağdurun şikayeti
üzerine, dört aydan üç yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır.
(2) (Mülga:9/7/2021-7332/17 md.)

Madde 152- (1) Mala zarar verme suçunun;
a) Kamu kurum ve kuruluşlarına ait, kamu hizmetine tahsis edilmiş veya kamunun
yararlanmasına ayrılmış yer, bina, tesis veya diğer eşya hakkında,
b) Yangına, sel ve taşkına, kazaya ve diğer felaketlere karşı korunmaya tahsis edilmiş
her türlü eşya veya tesis hakkında,
c) Devlet ormanı statüsündeki yerler hariç, nerede olursa olsun, her türlü dikili ağaç,
fidan veya bağ çubuğu hakkında,
d) Sulamaya, içme sularının sağlanmasına veya afetlerden korumaya yarayan tesisler
hakkında,
e) Grev veya lokavt hallerinde işverenlerin veya işçilerin veya işveren veya işçi
sendika veya konfederasyonlarının maliki olduğu veya kullanımında olan bina, tesis veya
eşya hakkında,
f) Siyasi partilerin, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının ve üst
kuruluşlarının maliki olduğu veya kullanımında olan bina, tesis veya eşya hakkında,
g) Sona ermiş olsa bile, görevinden ötürü öç almak amacıyla bir kamu görevlisinin
zararına olarak,
İşlenmesi halinde, fail hakkında bir yıldan dört yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.
(2) Mala zarar verme suçunun;
a) Yakarak, yakıcı veya patlayıcı madde kullanarak,
b) Toprak kaymasına, çığ düşmesine, sel veya taşkına neden olmak suretiyle,
c) Radyasyona maruz bırakarak, nükleer, biyolojik veya kimyasal silah kullanarak,
işlenmesi halinde, verilecek ceza bir katına kadar artırılır.
(3) (Ek: 18/6/2014-6545/65 md.) Mala zarar verme suçunun işlenmesi sonucunda
haberleşme, enerji ya da demiryolu veya havayolu ulaşımı alanında kamu hizmetinin geçici de olsa aksaması hâlinde, yukarıdaki fıkralar hükümlerine göre verilecek ceza yarısından iki katına kadar artırılır.

MALA ZARAR VERME SUÇUNUN ŞİKAYETE TABİLİK DURUMU

Mala zarar verme suçu TCK m.151 de düzenleme alanı bulan hükmü kapsamında şikayete tabi bulunmaktadır. Yani mala zarar verme suçunun basit halinin işlenmesi söz konusu olduğu takdirde suçun yargılamasının yapılabilmesi için mağdurun şikayeti aranacaktır. Ceza hukukumuzda şikayete tabi suçlar için öngörülen şikayet süresi 6 aylık hak düşürücü bir süredir. Suçtan zarar gören kişinin şikayet hakkını faili veya fiili öğrendikten 6 ay içerisinde kullanması gerekmektedir.  Suçtan zarar gören kişinin 6 ay içerisinde ilgili makamlara şikayette bulunması gerekmektedir. 6 aylık hak düşürücü sürenin geçirilmesi durumunda sürenin kaçırılması kanunen haklı bir sebebe dayanmakta ise suçtan zarar gören kişi eski hale getirme kurumuna başvurabilecektir.  Ancak mala zarar verme suçunun nitelikli hallerini düzenleyen TCK m.152 kapsamına giren mala zarar verme suçunun işlenmesi durumunda suçtan soruşturma açılması için mağdurun şikayeti aranmayacak savcılık re'sen soruşturma başlatacaktır. 

MALA ZARAR VERME SUÇUNDA ZAMANAŞIMI

Mala zarar verme suçunun TCK m.152 hükmünde düzenleme bulan nitelikli hali için savcılık soruşturma evresine  suçun işlenmesinden 8 yıl içerisinde geçmelidir. Mala zarar verme suçu için öngörülen dava zamanaşımı 8 yıldır. Suçun işlenmesinin üzerinden 8 yıl geçtiği takdirde failin mala zarar verme suçunu işlediği gerekçesiyle fail hakkında artık yargılama yapılamayacaktır. 

MALA ZARAR VERME SUÇUNDA UZLAŞTIRMA KURUMU

5271 sayılı Ceza Muhakemeleri Kanunun 253. Maddesine göre bazı suçlar uzlaştırmaya tabi suçlar arasında bulunmaktadır. Bu kanunun m.253/1-b hükmüne göre, Mala zarar verme suçunun TCK m.151 hükmünde düzenlenen basit hali de uzlaştırmaya tabi suçlar arasındadır. . Mala zarar verme suçunun işlenmesi nedeniyle suçun basit hali için yargılamaya devam edilebilmesi için suçtan  zarar gören taraf ile suçun faili için uzlaşma prosedürünün uygulanması, tarafların anlaşma sağlayamaması halinde yargılamanın devam etmesi gerekmektedir. Uzlaştırma prosedürü yargılamanın soruşturma ve kovuşturma aşamasında uygulanabilmektedir. Belirtildiği üzere suçun yargılamasına devam etmek için taraflar açısından uzlaştırma prosedürünün uygulanması zorunludur.

MALA ZARAR VERME SUÇUNUN MANEVİ UNSURU ( KAST, TAKSİR )

Mala zarar verme suçu, kasıtlı işlenen bir suçtur. Suçun işleniş şeklinde özel kast aranmamakta genel kastın olması yeterli olmaktadır. Failin mala zarar verme suçunu işlemesinde özel saiki aranmamaktadır. Ancak fail mala zarar verme suçunu hataya düşerek başkasına ait olduğunu zannettiği fakat kendisine it olan bir mala karşı işlediği takdirde TCK m.30 hükmü gereği hata hükümleri uygulanacak ve failin ceza alması söz konusu olmayacaktır. Mala zarar verme suçunda olası kasttan da bahsetmek mümkündür. Fail mala zarar verme eyleminde bulunmak istemiş neticenin ne olacağını fark etmiş ancak ancak neticenin meydana gelmesini umursamamış olabilir. Böyle bir durumda mala zarar verme suçunun olası kastla işlendiğinden bahsedilebilecektir. 
Ceza hukukunda düzenlenen suçların taksirle işlenebilmesinden bahsedebilmek için suçta ve cezada kanunilik ilkesi gereğince suçun taksirli halinin kanunen düzenlenmesi gerekmektedir. Mala zarar verme suçu açısından Türk Ceza Kanununda taksirli haline yer verilmemiştir. Bu nedenle taksirle mala zarar verme suçunun işlenebilmesi mümkün değildir. Fail, TCK m.22 kapsamında kalan hükümler gereğince fiili neticeyi öngöremeyerek ve neticenin ortaya çıkmasını istemeyerek işlemişse cezalandırılması söz konusu olamayacaktır. Bu durum özellikle sıklıkla yaşanan trafik kazalarında önem göstermektedir. Yalnızca maddi zarar oluşan trafik kazalarında ortaya çıkan zarar tarafların böyle bir zararın ortaya çıkmasını istememesi ve öngörememesi üzerine meydana gelmişse mala zarar verme suçundan dolayı sorumluluktan bahsedilemeyecektir. 

MALA ZARAR VERME SUÇUNDA CEZAYI ARTTIRAN HALLER

Mala zarar verme suçunun TCK m.151 kapsamında kalan basit halinin cezası dört aydan üç yıla kadar hapis cezası veya adli para cezasıdır. Mala zarar verme suçunun basit halinden verilecek ceza ya hapis cezası ya da adli para cezası olacaktır. Bu nedenle mala zara verme suçunun basit halinden hem hapis hem de adli pata cezası verilmesine hükmolunamayacaktır.  Mala zarar verme suçunun TCK m.152 de düzenlenen mala zarar vermenin nitelikli halleri ise mala zarar verme suçunda daha fazla cezayı öngören bir hükümdür. Mala zarar verme suçunun nitelikli halleri ise TCK m.152/1 hükmüne göre;

Kamu kurum ve kuruluşlarına ait, kamu hizmetine tahsis edilmiş veya kamunun
yararlanmasına ayrılmış yer, bina, tesis veya diğer eşya hakkında,
Yangına, sel ve taşkına, kazaya ve diğer felaketlere karşı korunmaya tahsis edilmiş
her türlü eşya veya tesis hakkında,
Devlet ormanı statüsündeki yerler hariç, nerede olursa olsun, her türlü dikili ağaç,
fidan veya bağ çubuğu hakkında,
Sulamaya, içme sularının sağlanmasına veya afetlerden korumaya yarayan tesisler
hakkında,
Grev veya lokavt hallerinde işverenlerin veya işçilerin veya işveren veya işçi
sendika veya konfederasyonlarının maliki olduğu veya kullanımında olan bina, tesis veya
eşya hakkında,
Siyasi partilerin, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının ve üst
kuruluşlarının maliki olduğu veya kullanımında olan bina, tesis veya eşya hakkında,
Sona ermiş olsa bile, görevinden ötürü öç almak amacıyla bir kamu görevlisinin
zararına olarak
İşlenmesi halinde faile mala zarar verme suçundan verilecek olan ceza arttırılacak ve fail hakkında dört yıla kadar hapis cezasına hükmedilebilecektir. Yine mala zarar verme suçunun TCK m152/2 de düzenleme bulan koşullarının varlığında da faile verilecek cezada arttırıma gidilecektir.
TCK m.1152/2 hükmüne göre;

Yakarak, yakıcı veya patlayıcı madde kullanarak,
Toprak kaymasına, çığ düşmesine, sel veya taşkına neden olmak suretiyle,
Radyasyona maruz bırakarak, nükleer, biyolojik veya kimyasal silah kullanarak,
İşlenmesi halinde de faile verilecek cezada arttırıma gidilecek ve faile verilecek olan ceza bir kat arttırılarak fail hakkında hüküm kurulacaktır. TCK m.152/3 hükmünde düzenlenen halin varlığında da fail hakkında mala zarar verme suçundan verilecek ceza arttırılarak hüküm kurulacaktır. TCK m.153/3 hükmüne göre;

Mala zarar verme suçunun işlenmesi sonucunda haberleşme, enerji ya da demiryolu veya havayolu ulaşımı alanında kamu hizmetinin geçici de olsa aksaması hâlinde,
Mala zarar verme suçunda faile verilecek ceza, kanun hükmünde öngörülen cezaların iki katı oranında arttırılarak verilecektir.

Ayrıca mala zarar verme suçu kapsamında TCK m.37 ve devam maddelerinde düzenlenen iştirak hükümleri de uygulanabilmektedir. Mala zarar verme suçunun suçunun iştirak halinde işlenmesi mümkündür. Mala zarar verme suçunun iştirak halinde işlenmesi üzerine iştirak ile ilgili kanun hükümleri gereğince somut olayın koşulları çerçevesinde faile verilecek cezada arttırıma gidilebilecektir. 

MALA ZARAR VERME SUÇUNDA HAFİFLETEN HALLER

Mala zarar verme suçunda suçu düzenleyen kanun hükümlerinde öngörülen cezaya göre daha az ceza almasını gerektiren haller TCK m.167 hükmünde düzenlenmiştir. TCK m.167 hükmüne göre, hükmün içeriğinde mala zarar verme suçunun da düzenlendiği üzere faile ceza verilmeyecek veya verilecek cezada hükümde öngörülen indirim miktarı uygulanacaktır. TCK m.167 hükmüne göre;

(1) Yağma ve nitelikli yağma hariç, bu bölümde yer alan suçların;
a) Haklarında ayrılık kararı verilmemiş eşlerden birinin,
b) Üstsoy veya altsoyunun veya bu derecede kayın hısımlarından birinin veya evlat
edinen veya evlatlığın,
c) Aynı konutta beraber yaşayan kardeşlerden birinin,
Zararına olarak işlenmesi halinde, ilgili akraba hakkında cezaya hükmolunmaz.
(2) Bu suçların, haklarında ayrılık kararı verilmiş olan eşlerden birinin, aynı konutta
beraber yaşamayan kardeşlerden birinin, aynı konutta beraber yaşamakta olan amca, dayı,
hala, teyze, yeğen veya ikinci derecede kayın hısımlarının zararına olarak işlenmesi halinde;
ilgili akraba hakkında şikayet üzerine verilecek ceza, yarısı oranında indirilir.
Suçun işlenmesi kapsamında kanun maddesinin 1. Fıkrasındaki koşullardan birinin varlığı bulunduğu takdirde fail hakkında cezaya hükmolunmayacaktır. Kanunun 2. Fıkrasında düzenlenen akrabalık ilişkisinin suç kapsamında bulunması halinde ise faile verilecek olan cezada indirim söz konusu olacaktır.
Ayrıca mala zarar verme suçu kapsamında meşru müdafaa gibi hukuka uygunluk nedenleri ve zorunluluk hali gibi ceza sorumluluğunu ortadan kaldıran hallerin varlığı söz konusu olduğu takdirde uygulanabilecektir.

MALA ZARAR VERME SUÇUNDA ETKİN PİŞMANLIK

Türk Ceza hukukunun en temel ilkelerinden biri olan kanunilik ilkesi gereğince suç kapsamında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanabilmesi için ilgili suç kapsamında kanunen etkin pişmanlık kurumun düzenlenmiş olması gerekmektedir. Mala zarar verme suçunun da içerisinde bulunduğu  kanunumuzun malvarlığına karşı suçlar bölümünde etkin pişmanlık hükümleri düzenlenmektedir. Bu kapsamda TCK m.168 hükmü gereğince mala zarar verme suçu kapsamında etkin pişmanlık hükmünde sayılan koşulların varlığı halinde fail hakkında hüküm kurulurken etkin pişmanlık kurumu uygulanabilecektir. TCK m.168 hükmüne göre;

(1) Hırsızlık, mala zarar verme, güveni kötüye kullanma, dolandırıcılık, hileli iflâs,
taksirli iflâs (…) suçları tamamlandıktan sonra ve fakat bu nedenle hakkında kovuşturma
başlamadan önce, failin, azmettirenin veya yardım edenin bizzat pişmanlık göstererek
mağdurun uğradığı zararı aynen geri verme veya tazmin suretiyle tamamen gidermesi halinde, verilecek cezanın üçte ikisine kadarı indirilir.(61)
(2) Etkin pişmanlığın kovuşturma başladıktan sonra ve fakat hüküm verilmezden önce
gösterilmesi halinde, verilecek cezanın yarısına kadarı indirilir.
(3) Yağma suçundan dolayı etkin pişmanlık gösteren kişiye verilecek cezanın, birinci
fıkraya giren hallerde yarısına, ikinci fıkraya giren hallerde üçte birine kadarı indirilir.
(4) Kısmen geri verme veya tazmin halinde etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanabilmesi
için, ayrıca mağdurun rızası aranır.
(5) (Ek: 2/7/2012 – 6352/84 md.) Karşılıksız yararlanma suçunda, fail, azmettiren veya
yardım edenin pişmanlık göstererek mağdurun, kamunun veya özel hukuk tüzel kişisinin
uğradığı zararı, soruşturma tamamlanmadan önce tamamen tazmin etmesi halinde kamu davası açılmaz; zararın hüküm verilinceye kadar tamamen tazmin edilmesi halinde ise, verilecek ceza üçte birine kadar indirilir. Ancak kişi, bu fıkra hükmünden iki defadan fazla yararlanamaz.

MALA ZARAR VERME SUÇUNUN TABİ OLDUĞU İNFAZ REJİMİ

Mala zarar verme suçunda kanunda belirtildiği üzere hapis cezası ve adli para cezası olmak üzere seçimlik ceza verilmesi öngörülmüştür. Mala zarar verme suçu kapsamında faile verilen hapis cezası kanunen belli şartların varlığında adli para cezasına çevrilebilecektir. Daha önce de belirttiğimiz üzere suçun basit halinin söz konusu olması halinde hapis cezası ve adli para cezası birlikte uygulanamayacaktır. 
Ceza muhakemesi kurumlarından bir olan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumu mala zarar verme suçu kapsamında uygulama alanı bulmaktadır. Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı ile fail, CMK m.231 hükmü gereğince öngörülen denetim süresi içerisinde herhangi bir suça karışmadığı takdirde hakkında verilen cezanın infazı söz konusu olmayacak ve fail, hiç ceza almamış gibi hakkında yürütülen ceza davası düşecektir. Ancak yeni çıkan düzenleme kapsamında  Anayasa Mahkemesi’nin 01/08/2023 tarihli kararı ile HAGB düzenlemesi iptal edilmiştir. Anayasa Mahkemesinin ilgili  kararı doğrultusunda 01/08/2024 tarihinde yürürlüğe girecek olup  yürürlük tarihine kadar HAGB hükümlerinin koşullarının somut olayda bulunması halinde uygulanacaktır. Ancak 01.08.2024 tarihi itibariyle yürürlüğe girecek olan karar doğrultusunda HAGB hükümlerinin uygulanması mümkün olmayacaktır. 
Mala zarar verme suçu kapsamında TCK m.51 hükmümde düzenlenen bir bireyselleştirme kurumu olan cezanın ertelenmesi kurumu da fail hakkında uygulanabilmektedir. Cezanın ertelenmesi kurumu kapsamında faile verilen cezanın ceza infaz kurumunda geçirilmesinden şartlı olarak vazgeçilip kanunen bir denetim süresi öngörülecek ve öngörülen denetim sürecinde failin bu süreci iyi halli olarak geçirmesi üzerine fail cezanın infazını tamamlamış sayılacak ve verilen cezanın infaz kurumlarında tamamlanması söz konusu olamayacaktır. 

MALA ZARAR VERME SUÇU İLE İLGİLİ ÖRNEK YARGITAY KARARLARI

  1. Ceza Dairesi 2019/2346 E. , 2019/6717 K.

“İçtihat Metni”
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hırsızlık. Mala zarar verme
HÜKÜMLER : Mahkumiyet

Yerel mahkemece suça sürüklenen çocuk … hakkında hırsızlık ve mala zarar verme suçlarından verilen hükümler temyiz edilmekle, başvuruların süresi ve kararların niteliği ile suçların tarihine göre dosya görüşüldü:
I)Suça sürüklenen çocuk … hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükme yönelik temyiz istemlerinin incelenmesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre, suça sürüklenen çocuk … ve müdafiinin temyiz nedenleri yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, usul ve kanuna uygun bulunan hükümlerin tebliğnameye uygun olarak ONANMASINA,
II)Suça sürüklenen çocuk … hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hükme yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 21/01/2014 tarih, 2013/2-686 Esas ve 2014/19 Karar sayılı kararında belirtildiği gibi hırsızlık ve mala zarar verme suçları 5237 sayılı TCK’nun onuncu bölümünde “Mal varlığına karşı suçlar” başlığı altında düzenlenmiş olup her iki suçun koruduğu hukuki değer kişinin mal varlığıdır. Hırsızlık eyleminde fail zilyedinin rızası olmadan başkasına ait taşınır bir malı, kendisine veya başkasına yarar sağlamak maksadıyla bulunduğu yerden tamamını veya bir kısmını almak suretiyle, mağdurun mal varlığına zarar vermektedir.

Mala zarar verme suçunda ise başkasının taşınır veya taşınmaz malını kısmen veya tamamen yıkıp, tahrip etmek ya da yok edip bozmak suretiyle kullanılamaz hale getirip veya kirleterek zarar vermektedir. Her iki suç tipinde de mağdur mal varlığı itibarıyla zarar görmektedir. Hırsızlık suçunda suça konu mal, alıp götürülmek suretiyle mağdurun zilyetliği tamamen ortadan kaldırılmaktadır. Mala zarar verme suçunda ise malın mutlaka alınması gerekli olmayıp, çoğunlukla malın tamamı ortadan kaldırılmamakta, zarar verilerek kısmen veya tamamen kullanılmaz hale getirilmektedir. İki suçu birbirinden ayıran önemli özellik ise; hırsızlıkta fail faydalanma amacıyla eylemini gerçekleştirdiği halde, mala zarar verme suçunda mağdura zarar verme düşüncesiyle hareket etmektedir. Mala zarar verme suçunun konusu ile hırsızlık suçunun konusunun aynı taşınır mal olması halinde, ayrıca mala zarar verme suçundan da ceza verilmemesi gerekmektedir. Ancak hırsızlık eylemi gerçekleştirilirken suça konu mal dışında bir başka eşyaya zarar verilmiş ise, mala zarar verme suçu ayrıca gerçekleşecektir.
Somut olay değerlendirildiğinde; suça sürüklenen çocuğun hırsızlık konusu motosikletin kablolarına zarar verdiği, ön farını kırdığı, direksiyonun eğildiği, kontak yerinin zarar gördüğünün anlaşılması karşısında; hırsızlık eylemi gerçekleştirilirken suça konu mal dışında bir başka eşyaya zarar verilmiş ise, mala zarar verme suçunun oluşacağı ancak olayda çalınan eşyaya zarar verildiğinden mala zarar verme suçunun unsurları oluşmadığından suça sürüklenen çocuğun beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk … ve müdafiinin temyiz nedeni bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 06.05.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 21/01/2014 tarih, 2013/2-686 Esas ve 2014/19 Karar sayılı kararında belirtildiği gibi hırsızlık ve mala zarar verme suçları 5237 sayılı TCK’nun onuncu bölümünde “Mal varlığına karşı suçlar” başlığı altında düzenlenmiş olup her iki suçun koruduğu hukuki değer kişinin mal varlığıdır. Hırsızlık eyleminde fail zilyedinin rızası olmadan başkasına ait taşınır bir malı, kendisine veya başkasına yarar sağlamak maksadıyla bulunduğu yerden tamamını veya bir kısmını almak suretiyle, mağdurun mal varlığına zarar vermektedir. Mala zarar verme suçunda ise başkasının taşınır veya taşınmaz malını kısmen veya tamamen yıkıp, tahrip etmek ya da yok edip bozmak suretiyle kullanılamaz hale getirip veya kirleterek zarar vermektedir. Her iki suç tipinde de mağdur mal varlığı itibarıyla zarar görmektedir. Hırsızlık suçunda suça konu mal, alıp götürülmek suretiyle mağdurun zilyetliği tamamen ortadan kaldırılmaktadır. Mala zarar verme suçunda ise malın mutlaka alınması gerekli olmayıp, çoğunlukla malın tamamı ortadan kaldırılmamakta, zarar verilerek kısmen veya tamamen kullanılmaz hale getirilmektedir. İki suçu birbirinden ayıran önemli özellik ise; hırsızlıkta fail faydalanma amacıyla eylemini gerçekleştirdiği halde, mala zarar verme suçunda mağdura zarar verme düşüncesiyle hareket etmektedir. Mala zarar verme suçunun konusu ile hırsızlık suçunun konusunun aynı taşınır mal olması halinde, ayrıca mala zarar verme suçundan da ceza verilmemesi gerekmektedir. Ancak hırsızlık eylemi gerçekleştirilirken suça konu mal dışında bir başka eşyaya zarar verilmiş ise, mala zarar verme suçu ayrıca gerçekleşecektir. Somut olay değerlendirildiğinde; suça sürüklenen çocuğun hırsızlık konusu otomobilin camına taş atmak sureti ile kırdığının anlaşılması karşısında; hırsızlık eylemi gerçekleştirilirken suça konu mal dışında bir başka eşyaya zarar verilmiş ise, mala zarar verme suçunun oluşacağı ancak olayda çalınmaya teşebbüs edilen eşyaya zarar verildiğinden mala zarar verme suçunun unsurları oluşmadığından suça sürüklenen çocuğun beraatı yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi bozma nedenidir (Yargıtay 17. Ceza Dairesi – Karar : 2019/9656).

Sanığın, ailevi nedenlerle kayınbabasına ait aracı yakmaya teşebbüs etmesi şeklinde gerçekleşen eyleminin, yangının çevreye sirayet etmemesi de dikkate alındığında 5237 sayılı TCK.nun 151/1, 152/2-a madde ve fıkrasınında düzenlenen yakarak mala zarar verme suçunu oluşturacağı ve aynı Yasanın 167/1-b bendi uyarınca şahsi cezasızlık nedeniyle cezaya hükmolunamayacağı gözetilmeden, yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulması, bozma nedenidir (Yargıtay 8. Ceza Dairesi – Karar : 2019/3228).

Views: 42