CİNSİYET DEĞİŞİKLİĞİNE İZİN DAVASI

Cinsiyet değişikliğine izin davası, bireylerin cinsiyet değiştirmek için başvurdukları hukuki bir yoldur.  Cinsiyet değişikliğine ilişkin hükümler Türk Medeni Kanunun 40. Maddesine düzenleme alanı bulmaktadır. Türk Medeni Kanunu m.40/1 hükmüne göre,;

Madde 40- Cinsiyetini değiştirmek isteyen kimse, şahsen başvuruda bulunarak
mahkemece cinsiyet değişikliğine izin verilmesini isteyebilir. Ancak, iznin verilebilmesi için,
istem sahibinin onsekiz yaşını doldurmuş bulunması ve evli olmaması; ayrıca transseksüel yapıda
olup, cinsiyet değişikliğinin ruh sağlığı açısından zorunluluğunu (…) bir eğitim ve araştırma
hastanesinden alınacak resmî sağlık kurulu raporuyla belgelemesi şarttır.
Kanunun ilgili maddesi gereğince mahkemenin cinsiyet değişikliğine re’sen hükmetmesi mümkün gözükmemektedir. Cinsiyet değişikliğine izin verilmesi ancak kanun maddesinin öngördüğü şartların sağlanması ve zorunluluğun tespit edilmesi halinde mümkün olabilecektir. Bu nedenle kişinin cinsiyet değişikliği ameliyatı olmasından önce kanunun aradığı şartlar yerine getirilmeli ve mahkeme cinsiyet değişikliğinin yapılmasına karar vermelidir. Kişinin cinsiyet değişikliği yapabilmesi ancak mahkemece verilmiş bir karardan sonra mümkün olabilecektir.

CİNSİYET DEĞİŞİKLİĞİ TALEBİNDE BULUNABİLECEK KİŞİLER

Cinsiyet değişikliği hakkı kişiye sıkı sıkıya bağlı olan bir haktır. Hukukumuzda yapılan düzenlemeler dolayısıyla kişiye sıkı sıkıya bağlı olan haklarla ilgili hakkın sahibinden başkası ilgili hakka dair bir tasarrufta bulunamayacaktır. Cinsiyet değişikliğine dair talepte bulunulması da kişiye sıkı sıkıya bağlı hakların kapsamı içerisindedir. Bu nedenle mahkemeden cinsiyet değişikliğine dair talepte ancak kişinin kendisi başvurabilecektir. Ayrıca kişinin cinsiyet değişikliği talebiyle cinsiyet   değişikliğine izin davası açabilmesi için dava ehliyetinin bulunması gerekmektedir. dava ehliyetinin maddi hukuktaki karşılığı fiil ehliyeti olduğunundan dolayı kişinin fiil ehliyetine sahip olması yani ayırt etme gücünün bulunası gerekmektedir. Bu nedenle ancak 18 yaşını doldurmuş, evli olmayan ve ayırt etme gücüne sahip kişi cinsiyet değişikliği talebiyle cinsiyet değişikliğine izin davası açabilecektir.  Cinsiyet değişikliğine konu olan kişi dışında, ilgili kişinin dışında kişinin veli ya da vasisinin  cinsiyet değişikliğine izin davası için mahkemeye başvurabilmesi mümkün değildir. Cinsiyet değişikliğine izin davası açabilecek kişiler kanunun 40. Maddesinde de " şahsen başvuruda bulunmak" denmek suretiyle açık ve kesin olarak belirtilmiştir. 

CİNSİYET DEĞİŞİKLİĞİNE İZİN DAVASI KİME KARŞI AÇILMAKTADIR

Cinsiyet değişikliği talep eden kişinin açmış olduğu cinsiyet değişikliğine izin davası, nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin dava niteliğinde bir dava olarak görülmektedir. Bu nedenle hukukumuz açısından uygulamada cinsiyet değişikliğine izin davası, cinsiyet değişikliği talep eden kişi tarafından ilgili Nüfus Müdürlüğüne karşı açılmaktadır. Asıl olarak çekişmesiz yargı işi niteliğinde olan cinsiyet değişikliğine izin davası uygulamada bir dava niteliğinde görülmekte cinsiyet değişikliği ameliyatı sonrası nüfus kaydında değişiklik gerektirdiği gerekçesiyle davalı taraf olarak davanın açıldığı yerde bulunan Nüfus Müdürlüğü gösterilmektedir. 

CİNSİYET DEĞİŞİKLİĞİNE İZİN DAVASI İÇİN GEREKLİ UNSURLAR

TMK m.40 hükmünde de yer aldığı üzere cinsiyet değişikliğine izin davası keyfi olarak başvurulabilecek bir kanun yolu değildir. Mahkemece cinsiyet değişikliğine izin verilmesi için kanunda belirtilen koşulların bulunması gerekmektedir. Bu koşullar kanunda belirtildiği üzere;

Kişinin 18 yaşını doldurmuş olması,
Kişinin ayırt etme gücüne sahip olması,
Kişinin evli bulunmaması ( daha önce evlenip ayrılmış olabilir. ),
Kişinin transseksüel yapıda olması,
Cinsiyet değişikliğinin ruhsal açıdan zorunlu olduğuna dair hekim raporu olması ( eğitim ve araştırma hastanesinden alınmış mutlak suretli bir sağlık kurulu raporu ),
Eğitim ve araştırma hastanesinden alınmış mutlak suretli bir hekim raporu

Görüldüğü üzere yukarıda sayılan şartlar oluşmadığı sürece mahkemenin cinsiyet değişikliğine izin vermesi mümkün değildir. Kanunda aranan söz konusu şartlar ile cinsiyet değişikliğinin keyfi olarak yapılmasının önüne geçilmiştir. Eski dönemlerde cinsiyet değişikliği yapan kişiler cezalandırılırken modern hukukun gelişmesiyle ülkemizde uygulanan hukuk sisteminde zorunlu görülmesi sonucu mahkeme kararı ile cinsiyet değişikliğine izin verilebilmektedir. Daha önceden mahkeme cinsiyet değişikliğine izin verirken cinsiyet değişikliği talebinde bulunan kişinin üreme yeteneğini kaybetmesi şartını aramaktaydı. Kişinin cinsiyet değişikliğine izin alabilmesi için yine ruhsal yönden zorunluluk gibi üreme yeteneğinden yoksun olduğuna dair sağlık raporu almış ve üreme yeteneğinden yoksun olduğunu kanıtlamış olması gerekmekteydi. Ancak söz konusu şart Anayasa Mahkemesinin 29.11.2017 tarihli 2017/130 Esas ve 2017/165 Karar sayılı kararı sonrası ortadan kaldırılmıştır. Anayasa Mahkemesinin ilgili kararı ile cinsiyet değişikliğini düzenleyen Türk Medenini Kanunun 40. Maddesinde yer alan üreme yeteneğinin yoksun olması şartı kısmı iptal edilerek kaldırılmıştır. Böylece artık mahkeme tarafından kişinin cinsiyet değişikliği için üreme yeteneğinden yoksun olması aranmayacaktır. 

CİNSİYET DEĞİŞİKLİĞİNE İZİN DAVASI İÇİN GÖREVLİ Ve YETKİLİ MAHKEME,

 Cinsiyet  değişikliğine izin davası için görevli mahkeme konusu doktrinde tartışmalı olup görevli mahkeme olarak Asliye Hukuk Mahkemesi görevli kabul edilmiştir. Cinsiyet değişikliği talebinde bulunan kişi, cinsiyet değişikliğine izin davasını Asliye Hukuk Mahkemesinde açmalıdır. 
Cinsiyet değişikliğine izin davası için yetkili mahkeme tesis edilirken cinsiyet değişikliği talebinde bulunan kişinin yerleşim yeri dikkate alınmalıdır. Buna göre kişiye sıkı sıkıya bağlı olan cinsiyet değişikliğine izin davası için yetkili mahkeme, cinsiyet değişikliği talep eden kişinin yerleşim yeri mahkemesidir. 
Cinsiyet değişikliğine izin davasında görevli mahkeme konunun niteliğine göre Asliye hukuk Mahkemesi olup yetkili mahkeme ise cinsiyet değişikliği talep eden kişinin yerleşim yeri mahkemesidir. Cinsiyet değişikliğine izin davasında ilk derece mahkemesinin verdiği karara karşı kanun yolu açık olup ilk derece mahkemesinin vermiş olduğu karar istinaf ve temyiz edilebilmektedir. 

CİNSİYET DEĞİŞİKLİĞİNE İZİN DAVASINDA KOŞULLARIN BULUNMASI

Cinsiyet değişikliği talebiyle cinsiyet değişikliğine izin davası açıldıktan sonra 4721 sayılı TMK'nın 40. Maddesi uyarınca  aranan koşullar varlık bulduğu takdirde  mahkeme cinsiyet talep eden kişinin cinsiyet değiştirme operasyonuna izin kararı verilir. Mahkemenin cinsiyet değişikliğine izin hususunda takdir yetkisi bulunmamaktadır. Bu nedenle kanunca öngörülen şartlar oluştuğu takdirde mahkeme gereken izin kararını vermek zorundadır. Mahkemenin gereken izin kararını vermesi üzerine cinsiyet değişikliği talebinde bulunan kişi, mahkemece verilen iznin amaç ve kapsamına uygun olarak sağlık kuruluşlarında cinsiyet değişikliği ameliyatına girebilecektir. Cinsiyet değişikliği talebinde bulunan kişi, sağlık kuruluşunda cinsiyet değişikliği operasyonu geçirdikten sonra mahkemenin izni doğrultusunda uygun bir cinsiyet değişikliği operasyonu geçirdiğine dair resmi bir sağlık kuruluşundan rapor almalıdır. Uygun bir operasyon yapıldığına dair resmi sağlık kuruluşundan ilgili rapor alındığı takdirde kişi, cinsiyet değişikliğinin ikinci safhasına yani nüfus kaydında ilgili değişiklik kısmına geçebilecektir. 

NÜFUS KAYDINDA DEĞİŞİKLİĞİ DAVASI

Cinsiyet değişikliği iki aşmadan oluşan bir işlemdir. İlk aşama mahkemeden cinsiyet  değişikliğine ilişkin izni almak, ikinci aşama ise mahkeme tarafından verilen bir kararla nüfus kaydında ilgili değişikliğin yapılmasına ilişkin kararın verilmesidir. Mahkeme tarafından cinsiyet değişikliğine izin kararı verilmesi üzerine ilgili operasyonun gerçekleştirilmesinin ardından cinsiyet değişikliği yapan kişi, geçirdiği ameliyatı resmi bir sağlık kuruluşundan aldığı raporla birlikte  aynı mahkemede açacağı bir davayla nüfus kaydının değiştirilmesini talep eder. 
Cinsiyet değişikliğine izin davası ile nüfus kaydında değişiklik davasının beraber açılması halinde mahkeme, davanın tefrikine karar verir. Tefrik kararının ardından nüfus kaydının değişikliği davasının görülebilmesi için cinsiyet değişikliği davasının sonucu bekletici mesele yapılacaktır. Cinsiyet değişikliğine izin davasının sonuçlanması sonucu ilgili operasyonun yapılması üzerine kişi, mahkemeye nüfus değişikliği davası açarak nüfus kaydında değişiklik talep edebilecektir. 

NÜFUS KAYDININ DEĞİŞİKLİĞİ DAVASI AÇABİLMEK GEREKLİ UNSURLAR

Cinsiyet değişikliği sonrası nüfus kaydında değişiklik davası 4721 sayılı kanunun 40. Maddesinin 2. Bendinde düzenleme alanı bulmuştur. 

TMK m.40/2’ye göre; “Verilen izne bağlı olarak amaç ve tıbbî yöntemlere uygun bir cinsiyet değiştirme ameliyatı gerçekleştirildiğinin resmî sağlık kurulu raporuyla doğrulanması hâlinde, mahkemece nüfus
sicilinde gerekli düzeltmenin yapılmasına karar verilir.

Kişinin nüfus kaydında cinsiyet değişikliği talebinde bulunabilmesi için;

Öncelikle cinsiyet değişikliğine izin davası açması ve gerekli izin kararının verilmesi,
Verilen izin kararı üzerine sağlık kuruluşunda mahkemece verilen iznin amacına ve tıbbi yöntemlere uygun bir cinsiyet değişikliği operasyonu,
Yapılan cinsiyet değişikliği ameliyatı sonrası resmi bir sağlık kuruluşundan alınacak cinsiyet değişikliği ameliyatının yapıldığına dair sağlık raporu

Alınmalıdır. Kişinin cinsiyet değişikliği ameliyatı geçirmesi üzerine 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 40.maddesi 2. Bendi uyarınca öngörülen şartlar yerine getirildiği takdirde cinsiyet değişikliği ameliyatı olan kişi mahkemeden nüfus sicilinde gerekli düzenlemenin yapılmasını talep edebilecektir.
Cinsiyet değişikliği için mahkemenin verdiği izin çerçevesinde amaca ve tıbbi prosedürlere uygun cinsiyet değiştirme ameliyatı gerçekleşmesi sonucu cinsiyet değiştiren kişi, mahkemenin verdiği izne uygun operasyon geçirdiğini resmi bir sağlık kuruluşundan alacağı sağlık kurulu raporuyla ispat ettikten sonra mahkemeye nüfus sicilindeki cinsiyet ve varsa isim kaydının değişmesi amacıyla nüfus sicilinde gerekli düzenlemenin yapılması istemiyle dava açabilecektir. Mahkeme, kanunun öngördüğü şartların yerine getirildiğini tespit ettikten sonra cinsiyet değişikliği yapan kişinin nüfus sicilinde gerekli değişikliklerin yapılmasına karar verir.

CİNSİYET DEĞİŞİKLİĞİNE İZİN DAVASI VE KAYDINDA DEĞİŞİKLİĞİ DAVASI İLE

İLGİLİ ÖRNEK YARGITAY KARARLARI

  1. Hukuk Dairesi 2017/7453 E. , 2018/2260 K.

“İçtihat Metni”
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Nüfusta Cinsiyetin Düzeltilmesi

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

K A R A R

Dava dilekçesinde, cinsiyet değişikliğine izin verilmesi, yasal koşullar gerçekleştiğinde de nüfus kaydında buna uygun cinsiyet ve isim düzeltiminin yapılması istenmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 40. maddesi kapsamında cinsiyet değişikliği için izin verilmesi ve cinsiyet değişikliğinin nüfusa tescili istemine ilişkindir.
4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 40.maddesinde cinsiyet değiştirme ve cinsiyet değiştirme için aranan şartlar düzenlenmiş olup buna göre; cinsiyet değiştirmek isteyen kimse mahkemeye şahsen başvurarak cinsiyetinin değiştirilmesini talep edebilecektir. Mahkeme bu istem karşısında cinsiyet değişikliğine izin verebilmek için istem sahibinin 18 yaşını doldurmuş olması, evli olmaması, transseksüel yapıda olup cinsiyet değişikliğinin ruh sağlığı açısından zorunluluğunu bir eğitim ve araştırma hastanesinden alınacak resmi sağlık kurulu raporuyla belgelemiş olması şartlarını arayacaktır. Bu şartların yerine gelmesiyle cinsiyet değişikliği için izin kararı verilecek ve verilen izin kararı doğrultusunda kişi cinsiyet değişikliği ameliyatı olabilecektir. Cinsiyet değiştirme ameliyatı gerçekleştirildiğinin resmî sağlık kurulu raporuyla doğrulanması hâlinde ise bu defa mahkemeden nüfus kaydının düzeltilmesi talebinde bulunularak yeni durum nüfus siciline işlenebilecektir.
Cinsiyet değiştirme kanundaki düzenlemeye göre iki aşamadan oluşmaktadır. Türk Medeni Kanunu’nun 40. maddesinin birinci fıkrasında tahdidi olarak sayılan şartların varlığı halinde mahkemece cinsiyet değişikliği için izin kararı verilecek, maddenin ikinci fıkrasında ise; birinci fıkra gereği verilen ve kesinleşen cinsiyet değişikliğine izin kararına bağlı olarak amaç ve tıbbî yöntemlere uygun bir cinsiyet değiştirme ameliyatı gerçekleştirildiğinin resmî sağlık kurulu raporuyla doğrulanması hâlinde, mahkemece nüfus sicilinde gerekli düzeltmenin yapılmasına karar verilecektir. Yani cinsiyet değişikliği için; ilk önce cinsiyet değişikliğine dair mahkemece izin kararı verilmeli ve bu izin kararına istinaden gerekli cinsiyet değişikliği ameliyatı yapılmalıdır. Daha sonra açılacak davada ise mahkemece, cinsiyet değiştirme ameliyatı gerçekleştirildiğinin resmî sağlık kurulu raporuyla doğrulanması hâlinde nüfus sicilinde gerekli düzeltmenin yapılmasına karar verilecektir. Özetle; TMK 40. maddesine göre, iki ayrı dava mevcut olup, birinci fıkrada cinsiyet değişikliğine izin verilmesi davası, ikinci fıkrada ise cinsiyet yönünden nüfus kütüğünde düzeltme davası düzenlenmiştir.
Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında somut olay değerledirildiğinde; davacının iddiası Almanya’da cinsiyet değişikliği için ameliyat olduğu ve bu ameliyatlara dair rapor suretlerinin tercümelerini dosyaya sunmuştur. Ancak Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin 29.01.2016 tarih ve 242 sayılı raporuna göre davacının sunulan belgelere göre cinsel değişiklik ile ilgili bir cerrahi işlem uygulanmadığı bildirilmiştir. Dolayısı ile Kanunun 40. maddesindeki cinsiyet değişikliği için ameliyat aşamasının geçildiği kabul edilemez. Ancak mahkemece davacının durumu ile ilgili iki ayrı sağlık kurulu raporu alınmış, sunulan raporlar Kanunun aradığı hususları ihtiva etmemektedir. Şöyle ki; cinsiyet değişikliğine izin için ilk raporda olması gereken husular; cinsiyet değişikliği talep eden kişinin transseksüel yapıda olup olmadığı, cinsiyet değişikliğinin ruh sağlığı açısından zorunlu olup olmadığı hususları açıkça raporda belirtilmelidir. İlk aşama yani cinsiyet değişikliği ameliyatı tamamlandıktan sonra ikinci aşamada ise, nüfus kaydında düzeltme yapılabilmesi için cinsiyet değiştirme ameliyatı gerçekleştirildiğinin resmî sağlık kurulu raporuyla doğrulanması gerekmektedir.
Buna göre mahkemece yapılacak iş; cinsiyet yönünden nüfus kütüğünde düzeltme davasının eldeki dosyadan tefrik edilip ayrı bir esasa kaydı yapılarak cinsiyet değişikliğine izin verilmesi davası ve izin verilecekse tıbbi yöntemlere uygun cinsiyet değiştirme ameliyatı gerçekleştirildiğinin “Resmi Sağlık Kurulu Raporu” sunması için imkan tanınıp, bunun sonucuna göre karar verilmesi; cinsiyet değişikliğine izin verilmesi davası yönünden ise, davacının bizzat yurt dışı tedavi belgeleri ile birlikte bir eğitim araştırma hastanesine sevki sağlanarak;
1-Transseksüel yapıda olup olmadığı,
2-Cinsiyet değişikliğinin ruh sağlığı açısından zorunlu olup olmadığı,
3-Üreme yeteneğinden sürekli biçimde yoksun bulunup bulunmadığı hususunda rapor alınıp oluşacak sonuç doğrultusunda karar vermekten ibarettir.
SONUÇ: Davacı vekilinin temyiz itirazlarının yukarıda açıklanan gerekçelerle kabulüyle, usul ve yasaya uygun bulunmayan hükmün 6100 sayılı HMK’nın Geçici 3.maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nın 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK’nın 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, istek halinde peşin harcın temyiz eden davacıya iadesine, 15.02.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.

  1. Hukuk Dairesi 2018/753 E. , 2019/5588 K.

“İçtihat Metni”
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı … tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
K A R A R
Davacı dava dilekçesinde, cinsiyet değişikliğine izin verilmesi ile nüfus kaydındaki cinsiyetinin ve isminin değiştirilmesine karar verilmesini istemiş, mahkemece, davanın kabulü ile davacının cinsiyetinin ve isminin değiştirilmesine dair verilen kararın davalı … tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 25.05.2017 tarihli ve 2017/2266-7704 sayılı kararı ile hüküm “eldeki davaya cinsiyet değişikliğine izin davası olarak bakılması ile cinsiyet ve isim değişikliği talepleri yönünden dava tefrik edilerek eldeki davanın bekletici mesele yapılması” gerekleri ile bozulmuş, mahkemece bozmaya uyularak yargılama yapılmış, dava kabul edilmiş, hüküm davalı … tarafından temyiz edilmiştir.
4721 sayılı TMK’nin 40. maddesinde, cinsiyetini değiştirmek isteyen kimsenin, şahsen başvuruda bulunarak mahkemece cinsiyet değişikliğine izin verilmesini isteyebileceği, verilen izne bağlı olarak amaç ve tıbbî yöntemlere uygun bir cinsiyet değiştirme ameliyatı gerçekleştirildiğinin resmî sağlık kurulu raporuyla doğrulanması hâlinde, mahkemece nüfus sicilinde gerekli düzeltmenin yapılmasına karar verileceği hüküm altına alınmıştır.
Düzenlemeye göre, cinsiyetini ve buna bağlı olarak ismini değiştirmek isteyen kimsenin; öncelikle mahkemeden cinsiyet değişikliğine izin verilmesini talep etmesi, bu izne bağlı olarak cinsiyet değiştirme ameliyatını gerçekleştirmesi ve bu durumu resmi sağlık kurulu raporu ile doğrulaması gerekmekte olup, ancak bu aşamadan sonra nüfus kayıtlarında düzeltme talep edebileceği açıktır.
Dosyanın incelenmesinden, mahkemece 30.11.2017 tarihli duruşmada bozma ilamına uyulmasına ve davacının isim talebi yönünden davanın tefrikine karar verildiği, aynı celse dava kabul edilerek davacı …’ın “kadın” olan cinsiyetinin “erkek” olarak düzeltilmesine karar verildiği anlaşılmıştır.
Buna göre, mahkemece Dairemiz bozma ilamına uyulmuş, davacının isim değişikliğine ilişkin talebinin tefrikine karar verilmekle kısmen bozma ilamı yerine getirilmiş ancak cinsiyet değişikliğine ilişkin talebin tefrik edilmemesi ve cinsiyet değişikliğine ilişkin izin talebi ile ilgili olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesi doğru olmamıştır.
Mahkemece TMK’nin 40. maddesine aykırı olarak cinsiyet değişikliğine izin davası görülüp sonuçlandırılmadan, eldeki davanın cinsiyet değişikliği davası olarak görülmesi ve nüfus kayıtlarında düzeltmeye karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK’un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, taraflarca HUMK’un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 10.06.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.

Views: 132