YALAN TANIKLIK SUÇU NEDİR?
Yalan tanıklık suçu TCK’nın 272.maddesinde düzenlenmektedir. Yalan tanıklık suçu, tanık dinlemeye yetkili kişi veya kurul önünde gerçeğe aykırı olarak beyanda bulunulmasıyla meydana gelir. Bu suç halk arasında “yalancı şahitlik” olarak tabir edilmektedir.
YALAN TANIKLIK SUÇUNUN ŞARTLARI NELERDİR?
-Hukuka aykırı bir fiil sebebi ile soruşturma başlatılmış olmalı,
-Tanık dinlemeye yetkili bir kişi, kurul veya mahkeme huzurunda bulunulmalı,
-Gerçeğe aykırı beyanda bulunulması gerekmektedir.
Bu üç şartın hepsinin gerçekleşmesiyle yalan tanıklık suçu oluşmaktadır.
YALAN TANIKLIK SUÇUNDA ŞİKAYET – UZLAŞMA – ZAMANAŞIMI
–Yalancı tanıklık suçu, şikâyete bağlı suçlar arasında yer almamaktadır ancak suç şikâyete bağlı olmasa da kişi, yalancı şahitlik suçunu işleyen kişiden şikâyetçi olabilmektedir. Şikâyette bulunan kişi sonradan şikâyetinden vazgeçse bile dava kamu davası olarak devam edecektir.
–Yalancı tanıklık suçu uzlaşma kapsamında olan suçlardan değildir.
–Suçun dava zamanaşımı süresi 8 yıldır. Suçun işlendiği tarihten sonraki 8 yıl içerisinde eğer dava açılmazsa, dava hakkı ortadan kalkar.
YALAN TANIKLIK SUÇUNUN CEZASI
–Bir soruşturma kapsamında mahkeme dışında tanık dinlemeye yetkili kişi veya kurul önünde gerçeğe aykırı olarak tanıklık yapan kimseye, 4 aydan 1 yıla kadar hapis cezası verilir.
-Mahkeme huzurunda ya da yemin ettirerek tanık dinlemeye kanunen yetkili kişi veya kurul önünde gerçeğe aykırı olarak tanıklık yapan kimseye 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası verilir.
–Üç yıldan fazla hapis cezasını gerektiren bir suçun soruşturma veya kovuşturması kapsamında yalan tanıklık yapan kişi hakkında iki yıldan dört yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.
–Aleyhine tanıklıkta bulunulan kişi ile ilgili olarak gözaltına alma ve tutuklama dışında başka bir koruma tedbiri uygulanmışsa, yüklenen fiili işlemediğinden dolayı hakkında beraat kararı veya kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş olması koşuluyla, yukarıdaki fıkralara göre verilecek ceza yarı oranında artırılır.
–Aleyhine tanıklıkta bulunulan kişinin gözaltına alınması veya tutuklanması halinde; yüklenen fiili işlemediğinden dolayı hakkında beraat kararı veya kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş olması koşuluyla; yalan tanıklık yapan kişi, ayrıca kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçuna ilişkin hükümlere göre dolaylı fail olarak sorumlu tutulur.
–Aleyhine tanıklıkta bulunulan kimsenin ağırlaştırılmış müebbet hapis veya müebbet hapis cezasına mahkûmiyeti halinde, yirmi yıldan otuz yıla kadar hapis cezasına; süreli hapis cezasına mahkûmiyeti halinde, mahkûm olunan cezanın üçte ikisi kadar hapis cezasına hükmolunur.
–Aleyhine tanıklıkta bulunulan kimsenin mahkûm olduğu hapis cezasının infazına başlanmış ise, yukarıdaki fıkraya göre verilecek ceza yarısı kadar artırılır.
–Aleyhine tanıklıkta bulunulan kişi hakkında hapis cezası dışında adlî veya idari bir yaptırım uygulanmışsa; yalan tanıklıkta bulunan kişi, üç yıldan yedi yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
YALAN TANIKLIK SUÇUNDA CEZAYI ARTIRAN HALLER
Yalan tanıklık suçunda cezayı artıran haller kanunun 2,3,4,6 ve 8.fıkralarında sayılmıştır. Bunlar;
–Mahkeme huzurunda ya da yemin ettirerek tanık dinlemeye kanunen yetkili kişi veya kurul önünde gerçeğe aykırı olarak yalancı şahitlik yapılması,
–Üç yıldan fazla hapis cezasını gerektiren bir suçun soruşturma veya kovuşturması döneminde yalancı tanıklık yapılması,
–Aleyhine yalancı tanıklıkta bulunulan kişi ile ilgili olarak gözaltına alma ve tutuklama dışında başka koruma tedbiri uygulanmışsa, yüklenen fiili işlemediğinden dolayı hakkında beraat kararı veya kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş olması halinde,
–Aleyhine yalancı şahitlikte bulunulan kimsenin ağırlaştırılmış müebbet hapis veya müebbet hapis cezasına mahkûmiyeti halinde,
–Aleyhine tanıklıkta bulunulan kişi hakkında hapis cezası dışında adlî veya idari bir yaptırım uygulanması halinde;
YALAN TANIKLIK SUÇUNDA ETKİN PİŞMANLIK
Yalan tanıklık suçunda etkin pişmanlık hükümleri şu şekilde uygulanır:
–Aleyhine tanıklık yapılan kişi hakkında bir hak kısıtlamasını veya yoksunluğunu sonuçlayacak nitelikte karar verilmeden veya hükümden önce gerçeğin söylenmesi halinde, cezaya hükmolunmaz.
–Aleyhine tanıklık yapılan kişi hakkında bir hak kısıtlamasını veya yoksunluğunu sonuçlayacak nitelikte karar verildikten sonra ve fakat hükümden önce gerçeğin söylenmesi halinde, verilecek cezanın üçte ikisinden yarısına kadarı indirilebilir.
–Aleyhine tanıklık yapılan kişi hakkında verilen mahkûmiyet kararı kesinleşmeden önce gerçeğin söylenmesi halinde, verilecek cezanın yarısından üçte birine kadarı indirilebilir.
YALANCI TANIKLIK SUÇUNDA ŞAHSİ CEZASIZLIK HALİ VE İNDİRİM
–Kişinin; kendisinin, üstsoy, altsoy, eş veya kardeşinin soruşturma ve kovuşturmaya uğramasına neden olabilecek bir hususla ilgili olarak yalan tanıklıkta bulunması halinde, verilecek cezada indirim yapılabileceği gibi, ceza vermekten de vazgeçilebilir.
–Tanıklıktan çekinme hakkı olmasına rağmen, bu hakkı kendisine hatırlatılmadan gerçeğe aykırı olarak tanıklık yapması halinde, verilecek cezada indirim yapılabileceği gibi, ceza vermekten de vazgeçilebilir.
YALAN TANIKLIK SUÇUNU PARA CEZASINA ÇEVİRME VE HÜKMÜN AÇIKLANMASININ GERİ BIRAKILMASI KARARI
–Yalan tanıklık suçu için hükmedilen hapis cezasının para cezasına çevrilmesi kanunda öngörülen şartların sağlanması kaydıyla mümkündür.
-Sanık tarafından işlendiği iddia olunan suç için yapılan yargılama sonucunda hükmedilen hapis cezasının iki yıl veya daha az süreli hapis veya adli para cezası ise mahkemece hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilebilecektir. Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı mahkeme tarafından kurulan hükmün sanık hakkında herhangi bir hukuki sonuç doğurmamasını ifade etmektedir.
YARGITAY KARARLARI
8. Ceza Dairesi 2019/12564 E. , 2020/12913 K.
“İçtihat Metni”
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : İftira, yalan tanıklık
HÜKÜMLER : Beraat
Gereği görüşülüp düşünüldü:
Katılanın iftira ve yalan tanıklık suçlarından kurulan hükümleri, sanık müdafinin ise yalan tanıklık suçundan kurulan hükmü CMK’nın 223/2-a bendine göre beraat hükmü verilmesi gerektiği gerekçesiyle temyiz ettiği belirlenerek yapılan incelemede,
Mahkemece kanıtlar değerlendirilip gerektirici nedenleri açıklanmak suretiyle verilen beraat kararları usul ve yasaya uygun bulunduğundan, katılanın suçların unsurlarının oluştuğuna yönelik, sanık müdafinin ise yalan tanıklık suçu yönünden suçun unsurlarının oluşmadığı gerekçesi ile beraat kararı verilmesi gerektiğine yönelik yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA, 09.06.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.
9. Ceza Dairesi 2014/1335 E. , 2014/3130 K.
“İçtihat Metni”
Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Yalan tanıklık
Hüküm : TCK’nın 272/2, 62, 50/1, 52/4. maddeleri uyarınca mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- Yalan tanıklık suçunun asli faili olmasına rağmen hüküm fıkrasında “sanığın yalan tanıklığa azmettirme suçunu işlediği” şeklinde yazılması,
2- Tayin olunan hapis cezası, adli para cezasına çevrilirken bir gün karşılığı olan miktarın takdirinde uygulanan kanun maddesinin karar yerinde gösterilmemesi,
Kanuna aykırı olup hükmün bu nedenlerle BOZULMASINA, bu hususların yeniden yargılama yapılmaksızın CMUK’nın 322. maddesine göre düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, sanık hakkında kurulan hükmün 1. bendinden “yalan tanıklığa azmettirme” ibaresinin çıkarılarak yerine “yalan tanıklık” ibaresi ile hükmün 5. parağrafına “TCK’nın 52/2. maddesi gereğince” ibaresinin eklenmesi suretiyle diğer yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 18.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
9. Ceza Dairesi 2013/10854 E. , 2014/1225 K.
“İçtihat Metni”
Tebliğname No : 9 – 2012/65122
Mahkemesi : Erciş Asliye Ceza Mahkemesi
Tarihi : 27.09.2011
Numarası : 2011/482 – 2011/903
Suç : Yalan tanıklık
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Erciş Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2011/400 numaralı iddianamesinde sanığın Erciş Asliye Ceza Mahkemesinin 2010/639 esas sayılı dosyasının 03.05.2011 tarihli duruşmasındaki beyanında yalan tanıklık yaptığının iddia edildiği, sanığın yalan tanıklık suçundan yargılandığı davadaki savunmasında “poliste verdiğim ifadede gerçeği söylemiştim, ancak daha sonra her ikisininde akrabam olması ve barışmaları sebebiyle yargılama aşamasında Vahyettin’de silah görmediğimi söyledim, yalan tanıklık kastım yoktur, beraatimi isterim” şeklinde beyanda bulunmak suretiyle suçunu ikrar ettiği dosya kapsamından anlaşılmakla sübuta eren ve unsurları yönünden oluşan yalan tanıklık suçundan mahkumiyeti yerine kolluğun tanık dinleme yetkisinin bulunmaması, sanığın kollukta verdiği ifadeye dayalı olarak bu suçun oluşmayacağı şeklindeki hatalı gerekçeyle beraatine karar verilmesi,
Kanuna aykırı, Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı BOZULMASINA, 05.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Views: 83