TEHİRİ İCRA (İCRANIN GERİ BIRAKILMASI)

Tehiri icra nedir?

İcranın geri bırakılması ya diğer adıyla tehiri icra, ilamlı icra takibinde borçluya takibin ilerlemesini durdurma imkanı veren hukuki bir yoldur. Bilindiği üzere; yerel mahkeme kararlarının uygulanmasında genellikle kesinleşme şartı aranmamakta, karara karşı kanun yoluna başvurulsa dahi icra takibine devam edilebilmektedir. Söz konusu hüküm kesinleşmediğinden icra takibine devam edilmesinin, borçlu tarafın risk altında kalmasına sebebiyet vereceği açıktır. Bu nedenle İİK m.36 hükmü ile işbu risk karşısında borçluya icra takibini ilam kesinleşesiye kadar durdurma imkanı tanınmıştır. Söz konusu hükmün düzenlenmesindeki asıl amaç, ilamın kaldırılma ya da bozulma ihtimaline karşı borçlunun icra takibinden kaynaklı zararlarının önüne geçmektir.

Tehiri icraya konu olabilecek kararlar:

İİK m. 36′ nın düzenlenme amacı, kanun yoluna başvuran borçluya karar kesinleşmeden ödeme yapmama seçeneği tanımak olduğundan; tehiri icranın konusunu, yalnızca ilamlı icraya konu olabilecek kararlar oluşturmaktadır. Tehiri icranın konusunu ilamlı icralar oluşturmasına karşın nafakaya ilişkin ilamlarda icranın geri bırakılması kararı verilemez. Zira bu husus İİK M.36/4 hükmü ile özel düzenleme altına alınmıştır. İlgili kanun maddesinde “Nafaka hükümlerine böyle bir süre verilmez”  düzenlemesine yer verilmiş olup nafakaya ilişkin ilamların icrasının teminat vermek suretiyle dahi durdurulamayacağı belirtilmiştir. Ayrıca HMK m.367 uyarınca da; nafaka kararlarında icranın geri bırakılmasına karar verilemeyeceği sabittir. Nitekim Yargıtay kararları da bu yöndedir:

YARGITAY 8. HUKUK DAİRESİ, 2017/10449 E., 2017/15408 K., 16.11.2017 T. “…Tedbir nafakasına ilişkin ara kararına dayanılarak başlatılan ilamsız takipte, borçlunun itirazı üzerine, alacaklının itirazın kaldırılması talebinin kabul edildiği alacaklı tarafından karar icra dosyasına sunularak takibe devam edilmesinin istendiği, borçlunun itirazın kaldırılması kararını tehir-i icra talebiyle temyiz ettiğinden tarafına mehil vesikası verilmesi talebi üzerine alacaklı vekili mehil vesikası verilmesi işleminin iptalini talep etmiştir. Mahkemece şikayetin reddine karar verilmesi üzerine şikayet eden alacaklı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, Bölge Adliye Mahkemesi’nce İİK’nun 36/4 maddesi uyarınca nafaka alacaklarında icranın geri bırakılması için süre verilmeyeceği, takibe konu edilen nafaka alacağı her ne kadar ilamsız takibe konu edilen tedbir nafakası alacağı ile ilgili itirazın kaldırılması kararına ilişkin olmasına rağmen nafaka alacaklarının ilamlı veya ilamsız icra takibi ayrımı yapılmaksızın zorunlu yaşam ihtiyaçlarının karşılanmasına yönelik olarak hükmedildiklerinden dolayı, diğer alacaklardan farklı olarak icranın geri bırakılması prosedüründen ayrı tutulduğu, bu nedenlerle nafaka kararının hiçbir şekilde tehiri icra talepli olarak temyiz edilemeyeceği gerekçesiyle, istinaf isteminin reddi yönündeki mahkeme kararı doğru olduğundan istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Hüküm şikayet eden alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir.   Bölge Adliye Mahkemesi’nce ilk derece mahkemesinin istinaf isteminin reddi yönündeki kararı gerekçeye esas alınmış ise de; dosyada yapılan incelemede böyle bir karara rastlanılmamıştır. Ayrıca Bölge Adliye Mahkemesi’nin delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe başlıklı bölümünde isabetli bir şekilde nafaka ilamlarının temyizinde İİK’nun 36/4 maddesi uyarınca nafaka alacaklarında icranın geri bırakılması için süre verilmeyeceği yönündeki kabulüne rağmen, hüküm kısmında bu kabule aykırı sonuca varılmıştır. Bölge Adliye Mahkemesi’nce yukarıda belirtilen nedenlerle öncelikle bu aykırılığın giderilmesi için kararın bozulması gerekmiştir…”

Tehiri icra prosedürü nasıl işler:

Tehiri icra süreci icra takibinin borçlu tarafa usulüne uygun tebliğ edilmesiyle başlamakta, İcra Mahkemesi’ nden icranın geri bırakılması kararı alınması ile sona ermektedir. Bu süreçte izlenmesi gereken adımlar:

1-Süreç,ilamlı icra takibinin borçluya usulüne uygun olarak tebliğ edilmesi ile başlamaktadır.

2-İcra takibinin tebliği ile borçlu taraf, söz konusu ilamın tehiri icra talepli olarak istinaf veya temyiz edildiğini gösterir derkenar belgesini kararı veren merciden talep etmelidir. Derkenar; mahkeme kararına karşı istinaf veya temyiz yoluna başvurulduğunu gösterir belgedir. Tehiri icra talep edilmeksizin istinaf veya temyiz yoluna başvurulması halinde icranın geri bırakılması kararı alınması mümkün değildir.

3-Tehiri icra talebi yerel mahkeme kararına karşı istinaf dilekçesi ile talep edilebileceği gibi ayrı bir tehiri icra talep dilekçesi ile de talep edilebilir. İstinaf dilekçesinin içerisinde talep edilecekse, dilekçe içeriğinde “tehiri icra taleplidir” ibaresinin yer alması zorunludur. Ayrı bir talep dilekçesi olarak sunulacaksa da dilekçe içeriğinde; yerel mahkeme ilamına karşı kanun yoluna başvurulduğu ancak söz konusu ilamın alacaklı tarafından icraya konulduğu belirtilmelidir.

4-Derkenar belgesinin borçlu tarafından icra dosyasına sunulması gerekmektedir. Uygulamada derkenar belgesinin mahkeme kalemi tarafından da UYAP üzerinden icra dosyasına sunulduğu da görülmektedir. Derkenar belgesinin icra dosyasına sunulup sunulmadığının borçlu tarafından takip edilmesi gerekmektedir.

5-Derkenar belgesi icra dosyasına sunulduktan sonra, ilgili icra müdürlüğünden ileriye dönük 3 aylık kapak hesabı yapması talep edilir. Kapak hesabında belirtilen tutar, nakdi teminat olarak icra dairesine yatırılır ya da banka tarafından teminat mektubu dosyaya sunulur. Teminat mektubunun borçlu tarafından bankadan alınması halinde teminat mektubunun aslı ilgili icra müdürlüğüne teslim edilir.

6-Derkenar belgesi dosyaya sunulduktan ve 3 aylık kapak hesabındaki miktar dosyaya yatırıldıktan sonra icra dairesinden mehil vesikası verilmesi talep edilir. Mehil vesikası, icra müdürlüğünün icra hukuk mahkemesinden tehiri icra kararı getirmesi için borçluya verdiği süreyi gösterir belgedir. Mehil vesikası ile borçluya verilen süre 90 gündür. Borçlu, işbu 90 günlük içerisinde; derkenar, kapak hesabı, teminat mektubu/ dekont ve mehil vesikasını da dosyaya sunarak icra hukuk mahkemesinde dava açmalı, mahkemeden icranın geri bırakılmasını talep etmelidir. Uygulamada bazı icra müdürlüklerinin tehiri icra kararı için icra hukuk mahkemesine başvuruyu kendilerinin yaptığı görülmekte olup bu hususun takibi de yine borçlu tarafın sorumluluğundadır.

7-İcra hukuk mahkemesi tarafından tehiri icra kararı verilmesi halinde; istinaf veya temyiz incelemesi süresince icra takibi durdurulmuş olacaktır. Bu duruma icranın geri bırakılması denilmektedir. Borçlu icra işlemlerini durdurabilmek adına teminat gösterdiğinden; yargılama sonucunda yerel mahkeme kararının bozulması halinde borçlu yatırdığı teminatı geri alabilir. Üst mahkeme ilamının borçlu aleyhine olması halinde ise icra işlemleri kesinleşmiş olur. Tehiri icra talebinin reddi halinde ise borçlu ret kararına karşı itiraz etme hakkına sahiptir. Ancak itirazın sonucu kesin olduğundan karar borçlunun aleyhine olursa icra işlemleri kesinleşmiş olur.

Teminat mektubu nasıl olmalıdır:

İcra müdürlüğü tarafından yapılacak 3 aylık kapak hesabı sonrasında kapak hesabında yazan tutar kadar icra müdürlüğüne teminat sunulması gerekmektedir. Teminatın, teminat mektubu olarak dosyaya sunulması da mümkündür. Ancak teminat mektubunda eksiklik veya yanlışlık olması halinde tehiri icra talebi icra hukuk mahkemesi hakimi tarafından reddedileceğinden teminat mektubunda bazı hususlara dikkat edilmesi gerekmektedir. Öncelikle belirtmek gerekir ki; teminat mektubunun icra takibinin durdurulmasını teminen verildiği belirtilmeli, kesin ve süresiz olmalıdır. Teminat mektubunun içeriğinde; ilgili icra müdürlüğü, esas numarası, borçlunun adı soyadı, yerel mahkeme dosyasının bilgileri yer almalıdır. Teminat mektubunda kapak hesabında yazan miktar kadar meblağ banka tarafından garanti altına alındığından kapak hesabının güncel tarihli olmasına da dikkat edilmelidir.

Tehiri icra kararlarında görevli ve yetkili mahkeme:

30.11.2021 tarihli 7343 sayılı İcra ve İflas Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun ile 2004 sayılı Kanunun 36. maddesinin birinci fıkrasında yer alan “Bölge Adliye Mahkemesi veya Yargıtaydan ibaresi” , “takibin yapıldığı icra mahkemesinden” hükmü ile değiştirilmiştir. İşbu değişiklik ile icranın geri bırakılması diğer adıyla tehiri icra kararı konusunda görevli ve yetkili mahkeme takibin yapıldığı yer icra hukuk mahkemesidir.

Views: 61