İİK madde 83 uyarınca düzenlenen maaş haczi; kesinleşmiş icra takibinde alacağın, ücret karşılığı çalışması söz konusu olan borçlunun maaşından belirli bir miktarının kesinti yapılmak suretiyle tahsilinin sağlandığı haciz türüdür. İşbu haciz türü ile alacağını tahsil edemeyen alacaklı yanın yasal yollardan alacağını tahsil etmesi sağlanmaktadır.
TÜRK HUKUKUNDA MAAŞ HACZİ İÇİN GEREKLİ ŞARTLAR
Tanımdan da anlaşılacağı üzere; borçlunun maaşı üzerinde haciz işlemi gerçekleştirilebilmesi bazı şartların varlığına bağlıdır. İşbu şartlardan biri kesinleşmiş bir icra takibinin mevcudiyetidir. Nitekim haciz işleminin gerçekleştirilmesi borcun kesinleşmesine bağlı olup borçlu adına ikame edilmiş icra takibine yönelik süresi içerisinde sunulu itiraz mevcutsa veya tebligat işlemleri gerçekleştirilmemişse takibin kesinleşmesi de söz konusu olmadığından borçlu adına haciz işlemi uygulanabilmesi de mümkün olmayacaktır.
Bir diğer husus ise, borçlu yanın çalışan işçi veya memur sıfatına haiz olması gerekmekte olup kendi namına veya hesabına çalışan borçlular bakımından maaş haczi gerçekleştirilebilmesi mümkün değildir. Borçlunun kamu ya da özel sektörde çalışması ise haczin uygulanabilmesi bakımından önem teşkil etmemektedir.
TÜRK HUKUKUNDA MAAŞ HACZİ VE İŞVERENİN YÜKÜMLÜLÜĞÜ
Maaş haczi, diğer haciz türlerinden farklılık arz etmektedir. Nitekim maaş haczi halinde alacaklı ve borçlu arasındaki hukuki ilişkiye işveren şirketi veya kurumu da dahil olmakta; icra takibi bakımından üçüncü şahıs konumunda yer alan işveren şirket veya kurum, borçlunun iş ilişkisi devam ettiği müddetçe icra takibinin muhatabı olmaktadır.
İşveren şirket veya kurumun işbu ilişkiye dahil edilebilmesi, alacaklının talebi üzerine işveren şirket veya kuruma maaş haczi müzekkeresi gönderilmesi sonucunda gerçekleşmektedir. Haciz müzekkeresinde; işverene, borçlunun maaşına haciz konulduğu bildirilir ve işverenden borçlunun maaş tutarı ile başka işlenen haciz olup olmadığı hususunun bildirilmesi istenir. İşbu müzekkerenin tebliğinden itibaren kendisine 7 günlük süre tanınan işveren, süresi içerisinde; borçlunun faal olarak işyerinde çalışıp çalışmadığını, çalışmaya devam ediyorsa maaş miktarını, başkaca hacizler mevcut ise hacizleri ilgili icra dairesine bildirmekle yükümlüdür. Borçlunun ilgili işyerinde çalışmaya devam etmesi halinde işveren, artık borçlunun maaşından 1/4 kesinti yaparak, ilgili icra dosyasına parayı ödeme yükümlülüğündedir. İşverenin yasal süresi içerisinde müzekkereye ilişkin cevaplarını sunmaması veya işçinin maaşından kesinti yapmaması halinde borçtan sorumluluğu doğacak olup alacaklının talebi üzerine işverenin dosyaya borçlu olarak eklenmesi söz konusu olabilir. Belirtmek gerekir ki; işverenin işbu borçtan dolayı sorumluluğu yalnızca borçlunun maaşından veya ücretinden kesinti yapmadığı miktar kadardır.
TÜRK HUKUKUNA GÖRE MAAŞ HACZİNDE KESİNTİ YAPILABİLECEK TUTAR VE ORAN
İİK m. 83/ 2 “Ancak haczolunacak miktar bunların dörtte birinden az olamaz.” ve İş Kanunu m. 35 “İşçilerin aylık ücretlerinin dörtte birinden fazlası haczedilemez veya başkasına devir ve temlik olunamaz. Ancak, işçinin bakmak zorunda olduğu aile üyeleri için hakim tarafından takdir edilecek miktar bu paraya dahil değildir. Nafaka borcu alacaklılarının hakları saklıdır.” hükümleri uyarınca maaş haczinde kesinti yapılabilecek oran, işçinin maaşının 1/4 ‘ ü kadardır. Söz konusu kesintiye işverenin işçiye her ay ödemekle yükümlü olduğu maaşı dışında verdiği prim, ikramiye, kardan pay alma ücreti, hafta tatili ücreti gibi ek ücretler de dahildir. İşveren tarafından işçiye ödenen kıdem, ihbar tazminatı ve yıllık izin ücreti gibi ücretler bakımından ise 1/4 oranında sınırlama söz konusu olmayıp ücretlerin tamamının haczedilebilmesi mümkündür. Zira işbu ücretler, maaş ödemesi kapsamında değildir. Buna karşın meslek hastalığı, iş kazası sebebiyle işçinin kendisine yahut ailesine ödenen ya da ödenecek olan tazminatların haczedilmesi mümkün değildir. Aynı şekilde geçici iş göremezlik veya kısa çalışma ödeneği olarak yapılan ücretlerin de haczi mümkün değildir. Bu hususun tek istinası nafaka alacakları bakımından geçerlidir.
“…İİK.’nun 83. maddesi gereğince kısmen haczi mümkün olan maaş ve ücretten, borçlu ve ailesinin geçinmesi için icra müdürünce lüzumlu olarak takdir edilen miktar indirildikten sonra kalan kısmın haczi mümkündür. Ancak aynı maddenin 2.fıkrasında haczedilecek miktarın, maaş ve ücretin 1/4’ünden az olamayacağı belirtilmiştir. Ayrıca, Kanun, borçlunun maaş veya ücretinin 1/4’ünün her durumda haczedebileceğini hükme bağlamıştır. Buna göre, ücretin tamamı borçlu ve ailesinin geçinmeleri için yeterli olmasa bile, icra memuru, bunun 1/4’ünü mutlaka haczetmek zorundadır. İcra memuru haczedeceği miktarın azami sınırını belirlerken, borçlunun ve ailesinin ihtiyacını göz önünde bulunduracaktır. İcra memuru, bu takdiri kendisi yapabileceği gibi bunun için bilirkişiye de başvurabilir. İİK’nun 83/2. maddesinde yer alan yasal düzenlemeye göre, maaş üzerinde birden fazla haciz varsa sıraya konulur. Sırada önce olan haczin kesintisi bitmedikçe, sonraki haciz için kesintiye geçilemez…” (Yargıtay 12. Hukuk Dairesi, 2015/ 24174 E., 2016/ 1687 K., 21.01.2016 T.)
TÜRK HUKUKUNDA BİRDEN FAZLA MAAŞ HACZİ OLMASI HALİ
Borçlu hakkında kesinleşmiş birden fazla icra takibi ve maaş haczi mevcut ise maaş haczi sıralaması ilgili icra dosyalarından işverene gönderilen haciz müzekkerelerinin tebliğ tarihleri ve alacağın niteliği esas alınarak düzenlenir. Haciz sıralaması, kural olarak işverene gönderilen haciz müzekkerelerinden en eski tarihli olan ilk sırada olacak şekilde belirlenir. Ancak nafaka alacakları öncelikli olduğundan haciz müzekkerelerinden biri nafaka alacağına ilişkin ise haciz müzekkeresinin tebliğ tarihi önem arz etmeksizin haczin ilk sıraya kaydedilmesi gerekmektedir. Belirtmek de gerekir ki; işbu istisna, aylık olarak ödenen tutara ilişkindir. Birikmiş nafaka borçları bakımından diğer alacaklar gibi haciz müzekkeresinin tebliğ tarihi esas alınarak sıralama yapılmaktadır.
“…Mahkemece maaş haczi ile ilgili yapılan sıralama İİK’ nın 83/ 2. Maddesine göre maaş üzerinde birden fazla haciz söz konusu olması halinde hacizlerin sıraya konulacağı haciz tarihi önde olanın alacağı bitmedikçe sonraki haciz alacaklısına ödeme yapılamayacağı belirtilmiş olup bu sıralama maaşı ödeyen kurum tarafından yapılır…” (Yargıtay 23. Hukuk Dairesi, 2016/ 7284 E., 2020/ 840 K., 11.02.2020 T.)
TÜRK HUKUKUNDA EMEKLİ MAAŞI HACZEDİLEBİLİR Mİ
Emekli maaşının, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu m. 93 uyarınca yalnızca belirli borçlar bakımından haczi mümkündür. Emekli maaşının haczini mümkün kılan alacak türleri; nafaka alacağı ve Sosyal Sigortalar Kurumu’ nun prim alacaklarıdır. Yine emekli maaşının borçlu yanın muvafakati doğrultusunda haczi de mümkündür.
TÜRK HUKUKUNDA MAAŞ HACZİ NE ZAMAN SONA ERER
Maaş haczi kesintileri, icra takibi kapsamındaki tüm bakiye alacak miktarının ödenmesi halinde son bulacaktır. Ancak borçlu adına başkaca icra dosyaları üzerinden konulu maaş hacizleri söz konusu ise, ilk sıradaki icra dosyasının kapanması halinde dahi diğer icra dosyaları bakımından maaş kesintileri devam edecektir.
Views: 2