KAMBİYO SENETLERİNE ÖZGÜ TAKİP

Kambiyo senetleri 6102 sayılı Türk Ticaret kanunun 670-823 maddeleri arasında  düzenleme bulmaktadır. Bu kanuna göre kambiyo senetleri sınırlı sayıda sayılmıştır. Kambiyo senedi 6102 sayılı kamuma göre poliçe, bono ve çekten oluşmaktadır. Kanunda sınırlı sayıda düzenlenen senetlerin takibi ise İcra ve İflas Kanununda özel bir düzenleme alanı bulmaktadır. Kambiyo senetleri ticaret kanununda düzenlenmesinden ötürü ticari iş sayılmaktadır. Söz konusu senedin ticari hayattaki önemini ticari hayatta bir ödeme türü ve kredi olarak kullanılabilmesi oluşturmaktadır. Kambiyo senetlerinin bu anlamda kıymetli evraklardan en önemli farkı tedavül özelliğinin bulunmasıdır. Tedavül özelliği sayesinde piyasada el değiştirme ve devredilebilme özelliği bulunan kıymetli evraktır.  Kambiyo senedindeki söz konusu borç asıl sözleşmeden bağımsız olup sözleşme geçerli olmasa bile geçerlidir. Bu nedenlerle kıymetli evrak türlerinden biri olan kambiyo senetleri ticari hayat için oldukça önem arz etmektedir. 

Ticari hayat için önem arz eden kambiyo senetlerinin takibi konusu da özel bir düzenleme alanı bulmaktadır. İcra ve İflas kanununda yer alan kambiyo senetlerine özgü haciz başlığı altında kambiyo senetleri için takip yolu düzenlenmiştir. İcra İflas Kanununda kambiyo senetlerine özgü takip yolu iflas yolu ile takip başlığı altında bulunan İİK 168-170b maddeleri arasında düzenlenen haciz yolu ile takip ve İİK madde 171 vd. Düzenlenen iflas yolu ile takip olmak üzere iki farklı takip yoluna ayrılmaktadır. Kambiyo senetlerine özgü takip, kanunun iflas yolu ile takip başlığı altında düzenlenen hükümlere göre cebri icraya konu edilebileceği gibi genel haciz yoluna başvurma suretiyle de cebri icraya konu edilebilmektedir. Ancak söz konusu takibin kambiyo senetlerine özgü takip edilebilmesi yani iflas yoluyla takip edilebilmesi için borçlunun iflasa tabi kişilerden olması gerekmektedir. 

KAMBİYO SENENETLERİNE ÖZGÜ TAKİBE BAŞVURABİLMENİN ŞARTLARI

Kambiyo senedine özgü takip yoluna başvurabilmenin şartları İİK m.167 hükmünde düzenleme bulmaktadır. İİK m.167'ye göre;

Alacağı çek, poliçe veya emre muharrer senete müstenit olan alacaklı, alacak rehinle
temin edilmiş olsa bile, bu bölümdeki hususi usullere göre haciz yolu ile veya borçlu iflasa tabi şahıslardan ise iflas yolu ile takipte bulunabilir.
Alacaklı, takip talebinde 58 inci maddedeki hususlardan başka iflasa tabi borçlusu
aleyhine haciz ve iflas yollarından hangisini istediğini bildirmeğe ve takip talebine kambiyo
senedinin aslını ve borçlu adedi kadar tasdikli örneğini eklemeğe mecburdur
Söz konusu madde de görüleceği üzere kambiyo senedine özgü ister genel haciz yoluyla ister iflas yoluyla takibe başvurabilmenin ilk şartı ilgili alacağın kambiyo senedine dayalı bir alacak olmasıdır. Bu nedenle yalızca TTK da düzenlenen bono, poliçe ve çeke dayanan bir alacak söz konusu ise kambiyo senedine özgü takip yoluna başvurulabilmektedir. Borca tabi senedin kambiyo senedi olup olmadığının takdiri poliçe için TTK m.671 vd. , bono için TTK m.776 vd. Ve çek için ise TTK m.780 vd. Hükümlerinde belirtilen zorunlu unsurlar dikkate alınarak icra müdürü tarafından tespit ve takdir edilecektir. Böylelikle kambiyo senedi niteliğinde olamayan kıymetli evraklar için kambiyo senedine özgü ilamsız icra yoluna başvurulamayacaktır.
TTK m.671- (1) Poliçe;
a) Senet metninde “poliçe” kelimesini, senet Türkçe’den başka bir dille yazılmışsa, o dilde
poliçe karşılığı olarak kullanılan kelimeyi,
b) Belirli bir bedelin ödenmesi hususunda kayıtsız ve şartsız havaleyi,
c) Ödeyecek olan kişinin, “muhatabın” adını,
d) Vadeyi,
e) Ödeme yerini,
f) Kime veya kimin emrine ödenecek ise onun adını,
g) Düzenlenme tarihini ve yerini,
h) Düzenleyenin imzasını,
İçerir.
( poliçede bulunması gereken zorunlu unsurlar )
TTK m.776 – (1) Bono veya emre yazılı senet;
a) Senet metninde “bono” veya “emre yazılı senet” kelimesini ve senet Türkçe’den başka
bir dille yazılmışsa, o dilde bono veya emre yazılı senet karşılığı olarak kullanılan kelimeyi,
b) Kayıtsız ve şartsız belirli bir bedeli ödemek vaadini,
c) Vadeyi,
d) Ödeme yerini,
e) Kime veya kimin emrine ödenecek ise onun adını,
f) Düzenlenme tarihini ve yerini,
g) Düzenleyenin imzasını,
İçerir. ( bir senedin bono olması için bulunması gereken unsurlar )
TTK m.770 – (1) Çek;
a) Senet metninde “çek” kelimesini ve eğer senet Türkçe’den başka bir dille yazılmış ise o
dilde “çek” karşılığı olarak kullanılan kelimeyi,
b) Kayıtsız ve şartsız belirli bir bedelin ödenmesi için havaleyi,
c) Ödeyecek kişinin, “muhatabın” ticaret unvanını,
d) Ödeme yerini,
e) Düzenlenme tarihini ve yerini,
f) Düzenleyenin imzasını,
g) (Ek: 15/7/2016-6728/70 md.) Banka tarafından verilen seri numarasını,
h) (Ek: 15/7/2016-6728/70 md.) Karekodu,
İçerir. ( bir senedin çek olabilmesi için bulunması gereken unsurlar )
Verilen maddelerdeki unsurlar bir kıymetli evrakta bulunduğu takdirde kambiyo senedi niteliğine haiz olur ve bu senetler için kambiyo senetlerine özgü takip yoluna başvurulabilir.
Kambiyo senedine dayanan bir alacağın ödenmesi için cebri icra yoluna başvurulmasının bir diğer şartı da yapılan takibin İİK m.58 hükmünde bulunan kayıtları içermesi ve başvurunun yetkili icra dairesine yapılmış olması gerekmektedir.
İİK m 58’e göre yapılan takip başvurusunda bulunması gereken kayıtlar şöyledir;

  1. (Değişik: 2/7/2012-6352/9 md.) Alacaklının ve varsa kanuni temsilcisinin ve vekilinin adı, soyadı; alacaklı veya vekili adına ödemenin yapılacağı banka adı ile hesap bilgileri; varsa Türkiye Cumhuriyeti kimlik
    numarası veya vergi kimlik numarası; şöhret ve yerleşim yeri; alacaklı yabancı memlekette oturuyorsa Türkiye’de göstereceği yerleşim yeri (Yerleşim yeri gösteremezse icra dairesinin bulunduğu yer yerleşim yeri
    sayılır.);
  2. (Değişik: 2/7/2012-6352/9 md.) Borçlunun ve varsa kanuni temsilcisinin adı, soyadı, alacaklı tarafından biliniyorsa Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası veya vergi kimlik numarası, şöhret ve yerleşim
    yeri; Bir terekeye karşı yapılan taleplerde kendilerine tebligat yapılacak mirasçıların adı, soyadı, biliniyorsa Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası veya vergi kimlik numarası, şöhret ve yerleşim yerleri;
    1254
  3. (Değişik: 17/7/2003-4949/12 md.) Alacağın veya istenen teminatın Türk parasıyla
    tutarı ve faizli alacaklarda faizin miktarı ile işlemeye başladığı gün, alacak veya teminat yabancı para ise alacağın hangi tarihteki kur üzerinden talep edildiği ve faizi;
  4. Senet, senet yoksa borcun sebebi;
  5. Takip yollarından hangisinin seçildiği;
    Alacak belgeye dayanmakta ise, belgenin aslının veya alacaklı yahut mümessili tarafından tasdik edilmiş, borçlu sayısından bir fazla örneğinin takip talebi anında icra dairesine tevdii mecburidir.
    Alacaklıya takip talebinde bulunduğuna ve verdiği belgelere, talep ve takip masraflarına dair bedava ve pulsuz bir makbuz verilir.
    Kambiyo senedine dayanan bir borcun ödenmesi için kambiyo senedine özgü takip yoluna başvuran alacaklının, ilgili kambiyo senedinin aslını ve borçlu sayısı kadar örneğini ilgili icra dairesine vermesi gerekmektedir. İcra dairesinin kambiyo senetlerine özgü takip yolunda alacaklıdan senedin aslını istemesinin sebebi, senedin incelenerek kambiyo senedi niteliğine haiz olup olmadığını tespit etmek ve senedin piyasadaki tedavül yeteneğini engellemektir. Kambiyo senedinin aslı yetkili icra dairesince alınarak senedin tedavül yeteneğinin önüne geçilmekte ve alacaklının menfaatlerinin ihlal edilmesinin önüne geçilmiş olunmaktadır.
    İİK m.58 hükmünde de belirtildiği üzere kambiyo senedine özgü takip yoluna başvurulabilmesinin borçlunun iflasa tabi bir kişi olması halinde şartlarından biri ise alacaklının, borçlunun iflasa tabi bir kişi olması nedeniyle takip yolunu yaptığı takip başvurusunda belirtmiş olmasıdır. Bu şartın ilgili takipte söz konusu olabilmesi için borçlu olan kişinin iflasa tabi kişilerden olması zorunludur. Borçlu iflasa tabi kişilerden değilse bu şart, kambiyo senedine özgü takip için bir anlam ifade etmeyecektir.
    Alacağı kambiyo senedine dayanan bir alacaklı, bu senede dayanan alacağına ilişkin icra takibinde bulunabilmesinin bir diğer şartı da icra takibine konu olan senedin vadesinin gelmiş olmasıdır. Yani ancak vadesi gelmiş olan kambiyo senedine dayanılarak icra takibi başlatılabilir. Alacaklı icra takip talebiyle icra dairesine başvurduğu takdirde icra müdürünün senedin vadesinin gelip gelmediğini takdir kontrol etmesi gerekmektedir. Henüz vadesi gelmemiş olan bir senet için icra takibi başlatıldığı takdirde borçlu taraf, şikayet yoluna başvurarak ilgili takibin durdurulmasını talep edebilecektir.
    Kambiyo senedine özgü icra takibinde alacaklın ın yetkili hamil borçlunun ise ilgili kambiyo senedinin sorumlusu olması gerekmektedir. Kambiyo senediyle ilgili alacaklı ve borçlu tarafların yetkili hamil ve kambiyo senedinin sorumlusu olup olmadığı ticaret kanununca tespit edilir. İcra takibinin yapıldığı icra dairesince kambiyo senedine özgü başlatılan icra takibine konu kambiyo senedinin yetkili hamili olamayan kişinin lehine icra takibi başlatılır veya ilgili kambiyo senedinden sorumlu olmayan borçlu adına icra takibi başlatılırsa, hakkında icra takibi başlatılan taraf 5 gün içerisinde yetkili icra mahkemesine şikayet yolu ile başvurarak hakkında başlatılan takibin durdurulmasını veya kaldırılmasını talep edebilecektir. İİK m.170a/2 hükmü uyarınca yetkili icra mahkemesi yetkili hamil ve kambiyo senedi sorumlusunu re’sen dikkate almakla yükümlü bulunmaktadır.

KAMBİYO SENEDİNE ÖZGÜ TAKİP İÇİN REHNE BAŞVURMAK ZORUNLU MUDUR

                            İcra İflas Kanuna göre alacağı rehinle temin edilen alacaklı, borcun ödenmesi için  öncelikle rehinli alacaklara özgü takip yoluna başvurmak zorundadır. Ancak İcra İflas Kanununda kambiyo senetleri için bir istisna öngörülmüştür. İcra İflas Kanunun 167. Maddesine göre, kambiyo senedine dayanan bir alacak rehinle temin edilmiş olsa bile alacaklı, rehinin paraya çevrilmesi yoluna başvurmaya gerek kalmadan direkt olarak kambiyo senedine özgü takip yoluna başvurarak alacağını temin edebilmektedir. 

KAMBİYO SENEDİ İÇİN İCRA TAKİBİ SÜRECİ

ÖDEME EMRİ

 İcra dairesine kambiyo senedine özgü icra takibi başlatmak isteyen kambiyo senedinin yetkili hamili (alacaklısı), İİk m.58 hükmünde yer alan kayıtlara göre hazırladığı takip talebini , yetkili olan icra dairesine icra takibi talebiyle başvurur. Yetkili icra dairesinin icra müdürü, alacaklının icra dairesine yaptığı icra talebini ve tevdi edilen ilgili kambiyo senedini, bu senedin kambiyo senedine haiz olduğunu ve ilgili senedin vadesinin gelmiş olduğunu tespit ettikten sonra bu kambiyo senedinin sorumlusu olan borçlu tarafa İİK 168/1 ve İİK 171/1 hükümleri uyarınca bir ödeme emri gönderir. 

Madde 168 – (Değişik: 18/2/1965-538/81 md.)
İcra memuru senedin kambiyo senedi olduğunu ve vadesinin geldiğini görürse, borçluya
senet sureti ile birlikte hemen bir ödeme emri gönderir. Bu ödeme emrine şunlar yazılır:

  1. (Değişik: 2/7/2012-6352/33 md.) Alacaklının veya vekilinin banka hesap numarası
    hariç olmak üzere, takip talebine yazılması lazım gelen kayıtlar,
  2. (Değişik: 2/7/2012-6352/33 md.) Borcun ve takip masraflarının on gün içinde ödeme
    emrinde yazılı olan icra dairesine ait banka hesabına ödenmesi ihtarı,
  3. Takibin müstenidi olan senet kambiyo senedi vasfını haiz değilse, beş gün içinde icra
    mahkemesine şikayet etmesi lüzumu,
  4. (Değişik: 9/11/1988-3494/31 md.) Takip müstenidi kambiyo senedindeki imza
    kendisine ait olmadığı iddiasında ise bunu beş gün içinde açıkça bir dilekçe ile icra mahkemesine bildirmesi; aksi takdirde kambiyo senedindeki imzanın bu fasıl gereğince yapılacak icra takibinde
    kendisinden sadır sayılacağı ve imzasını haksız yere inkar ederse sözü edilen senede dayanan takip konusu alacağın yüzde onu oranında para cezasına mahküm edileceği ve icra mahkemesinden itirazının kabulüne dair bir karar getirmediği takdirde cebri icraya devam olunacağı ihtarı.
  5. (Değişik: 6/6/1985-3222/21 md.) Borçlu olmadığı veya borcun itfa edildiği veya mehil
    verildiği veya alacağın zaman aşımına uğradığı veya yetki itirazını sebepleri ile birlikte beş gün içinde icra mahkemesine bir dilekçe ile bildirerek icra mahkemesinden itirazın kabulüne dair bir karar getirmediği takdirde cebri icraya devam olunacağı ihtarı.
  6. (Değişik: 17/7/2003-4949/45 md.) İtiraz edilmediği ve borç ödenmediği takdirde on
    gün içinde 74 üncü maddeye, itiraz edilip de reddedildiği takdirde ise üç gün içinde 75 inci maddeye göre mal beyanında bulunması ve bulunmazsa hapisle tazyik edileceği, mal beyanında bulunmaz veya hakikate aykırı beyanda bulunursa ayrıca hapisle cezalandırılacağı ihtarı.
    60 ıncı maddenin son iki fıkrası burada da tatbik olunur.
    Madde 171 – (Değişik: 18/2/1965-538/86 md.)
    İcra memuru, senedin kambiyo senedi olduğunu ve vadesinin geldiğini görürse borçluya senet sureti ile birlikte hemen bir ödeme emri gönderir.
    Ödeme emrine şunlar yazılır:
  7. (Değişik: 2/7/2012-6352/36 md.) Alacaklının veya vekilinin banka hesap numarası
    hariç olmak üzere, takip talebine yazılması lazım gelen kayıtlar,
  8. (Değişik: 2/7/2012-6352/36 md.) Borcun ve takip masraflarının beş gün içinde ödeme emrinde yazılı olan icra dairesine ait banka hesabına ödenmesi ihtarı,
  9. Kambiyo senedine ve borca dair her türlü itiraz ve şikayetlerini sebepleriyle birlikte
    diğer tarafa tebliğ edilecek nüshadan bir fazla dilekçe ile beş gün içinde icra dairesine bildirmesi ihtarı,
  10. Beş gün içinde borç ödenmediği, itiraz ve şikayet edilmediği takdirde, alacaklının
    ticaret mahkemesinden borçlunun iflasını talep edebileceği ihtarı.
    60 ıncı maddenin son iki fıkrası burada da tatbik olunur.
    Borçlunun kendisi aleyhine başlatılan icra takibine itiraz etme hakkı mevcuttur. Borçlu, kendisine ödeme emrinin tebliği edilmesinden itibaren 5 gün içerisinde yetkili icra mahkemesine başvurarak hakkında başlatılan icra takibine itiraz edebilecektir. Yapılan itiraz iki şekilde ileri sürülebilmektedir. Bu itirazlardan biri imzaya itiraz diğeri ise borca itiraz şeklinde yapılmaktadır. Borçlu tarafından süresi içerisinde yetkili icra mahkemesine itiraz edilmez ise icra takibi kesinleşir ve borçlunun kambiyo senedine dayanan borcu 10 gün içerisinde ödemesi gerekecektir. Aynı şekilde borçlu ödeme emrine itiraz etmediği takdirde kesinleşen icra takibi sonrası yine bu 10 günde icra dairesine mal beyanında bulunmak zorunda kalacaktır. Borçlu kesinleşen icra takibi sonrasında bu 10 günlük süre içerisinde mal beyanında bulunmaz ise hapis cezası ile tazyik edilecektir. Ödeme emrine tebliğ gününden itibaren 5 günlük süre içerisinde yapılan itiraz borçluyu mal beyanında bulunmaktan kurtaracak ve alacaklının borcun ödenmesi için satış işleminin yapılmasının veya icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmesinin önüne geçebilecektir. ( İİK m.169 Borçlu, 168 inci maddenin 5 numaralı bendine göre borca karşı yapacağı itirazını bir dilekçe ile icra mahkemesine bildirir. Bu itiraz satıştan başka icra takip muamelelerini durdurmaz)

A) ÖDEME EMRİNE İTİRAZ

Ödeme emrine karşı borçlu tarafından yapılacak olan itiraz yazılı bir dilekçe ile icra mahkemesine yapılacaktır. İcra mahkemesi tarafından yapılan itirazın esasına göre re’sen ya da borçlu tarafından icra takibinin durdurulması istemi yöneltildiği takdirde icra mahkemesi, icra takibinin itiraza ilişkin yapılacak inceleme sonuna kadar durdurulmasına karar verebilecektir. İcra mahkemesinin borçlu tarafından ödeme emrine karşı yapılan itirazı reddetmesi halinde borçlu tarafın kararın kendisine tebliğ edilmesinden itibaren başlayacak 3 günlük süre içerisinde mal beyanında bulunması zorunludur. Aksi takdirde borçlu yine hapis cezası ile tazyik edilecektir.
Belirtildiği üzere ödeme emrine yapılacak olan itiraz, İİK m.169a ve m.170 hükümleri gereğince borca itiraz ve imzaya itiraz şeklinde yapılabilecektir.

Madde 169/a – (Ek: 18/2/1965-538/83 md.)
(Değişik birinci fıkra: 17/7/2003-4949/46 md.) İcra mahkemesi hâkimi, itiraz
sebeplerinin tahkiki için iki tarafı en geç otuz gün içinde duruşmaya çağırır. Hâkim, duruşma sonucunda borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin resmî veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispatı hâlinde itirazı kabul eder. İcra mahkemesi hâkimi yetki itirazının incelenmesinde taraflar gelmese de gereken kararı verir.
(Değişik ikinci fıkra: 17/7/2003-4949/46 md.) İcra mahkemesi hâkimi, borçlunun itiraz
dilekçesine ekli olarak ibraz ettiği belgelerden borcun itfa veya imhal edildiği veya senedin
metninden zamanaşımına uğradığı veya borçlunun borçlu olmadığı yahut icra dairesinin yetkili olmadığı kanaatine varırsa, daha evvel itirazın esası hakkındaki kararına kadar icra takibinin muvakkaten durdurulmasına karar verebilir.
1288
(Değişik: 9/11/1988-3494/32 md.) Borçlunun ibraz ettiği belge altındaki imza alacaklı tarafından inkar edilirse, icra mahkemesi hakimi, 68/a maddesindeki usule göre yapacağı inceleme neticesinde imzanın
alacaklıya ait olduğuna kanaat getirdiği takdirde, borçlunun itirazının kabulüne karar verir ve alacaklıyı, sözü edilen belgenin taalluk ettiği değer veya miktarın yüzde onu oranında para cezasina mahküm eder.Alacaklı
birinci fıkra gereğince çağrıldığı duruşmaya gelmediği takdirde icra mahkemesi hakimi alacağın itiraz edilen kısmı için icranın muvakkaten durdurulmasına karar verir. Bunun üzerine alacaklı en geç altı ay içinde icra mahkemesi önünde duruşma talep ederek makbuz altındaki imzanın kendisine ait olmadığını ispat etmek suretiyle, takibin devamına karar alabilir. İcra mahkemesi,imzanın alacaklıya ait olmadığına karar verirse borçluyu, sözü edilen belgenin taalluk ettiği değer veya miktarın yüzde onu oranında para cezasına mahküm eder.
İcra hakimi, borçlunun zamanaşımı itirazını alacaklının ibraz ettiği kambiyo senedindeki tarihe göre varit görür ve alacaklı da zamanaşımının kesildiğini veya tatil edildiğini resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat edemezse, itirazın kabulüne; aksi halde reddine karar verir.
İtirazın kabulü kararı ile takip durur.Alacaklının genel hükümlere göre dava açmak hakkı mahfuzdur.
Alacaklı, genel mahkemede dava açarsa, inkar tazminatı ve para cezasının tahsili dava sonuna kadar tehir olunur ve bu davayı kazanırsa hakkında verilmiş olan inkar tazminatı ve para cezası kalkar.
(Ek fıkra: 9/11/1988-3494/32 md.) (Değişik birinci cümle: 17/7/2003-4949/46 md.) Borçlunun itirazının icra mahkemesince esasa ilişkin nedenlerle kabulü hâlinde kötü niyeti veya ağır kusuru bulunan alacaklı, takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere; takip muvakkaten durdurulmuş ise
bu itirazın reddi hâlinde borçlu, diğer tarafın isteği üzerine takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere tazminata mahkûm edilir. Borçlu, menfi tespit ve istirdat davası açarsa yahut alacaklı genel
mahkemede dava açarsa, hükmolunan tazminatın tahsili dava sonuna kadar tehir olunur ve dava lehine sonuçlanan taraf için,daha önce hükmedilmiş olan tazminat kalkar.(1)
(Değişik son fıkra: 2/3/2005-5311/13 md.) İtirazın reddi kararına karşı istinaf yoluna başvurulması, hiçbir icra muamelesini durdurmaz. Şu kadar ki, borçlu 33 üncü maddenin üçüncü fıkrasına göre teminat gösterirse icra durur.
b) İmzaya itiraz:
Madde 170 – (Değişik: 9/11/1988-3494/33 md.)
Borçlu,168 inci maddenin 4 numaralı bendine göre kambiyo senedindeki imzanın kendisine ait olmadığı yolundaki itirazını bir dilekçe ile icra mahkemesine bildirir. Bu itiraz satıştan başka icra takip muamelelerini durdurmaz.
İcra mahkemesi duruşmadan önce yapacağı incelemede,borçlunun itiraz dilekçesi kapsamından veya eklediği belgelerden edindiği kanaata göre itirazı ciddi görmesi halinde alacaklıya tebliğe gerek görmeden itirazla ilgili kararına kadar icra takibinin geçici olarak durdurulmasına evrak üzerinde karar verebilir.
(Değişik üçüncü fıkra: 17/7/2003-4949/47 md.) İcra mahkemesi, 68/a maddesinin dördüncü fıkrasına göre yapacağı inceleme sonunda, inkâr edilen imzanın borçluya ait olmadığına kanaat getirirse itirazın kabulüne karar verir. İtirazın kabulü kararı ile takip durur. Alacaklının genel hükümlere göre dava açma hakkı saklıdır. İnkâr edilen imzanın borçluya ait olduğu anlaşılırsa ve itiraz ile birlikte takip ikinci
fıkraya göre durdurulmuşsa, borçlu sözü edilen senede dayanan takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere inkâr tazminatına ve takip konusu alacağın yüzde onu oranında para cezasına mahkûm edilir ve itiraz reddedilir. Borçlu menfi tespit veya istirdat davası açarsa, hükmolunan tazminatın ve para cezasının tahsili dava sonuna kadar tehir olunur ve davanın borçlu lehine sonuçlanması hâlinde daha önce hükmedilmiş olan tazminat ve para cezası kalkar.
Borçlu yetkili icra mahkemesine senette bulunan imzanın kendisine ait olmadığı iddiası ile imzaya itiraz etmek isterse bu durumu yetkili icra dairesine vereceği dilekçede açıkça belirtmesi gerecektir. Dilekçede imzaya itiraz edildiğinin açıkça yazılmaması durumunda mahkeme, senet üzerinde bulunan imzanın borçluya ait olduğunu kabul edecek ve itirazı reddedecektir. Belirtmek gerekir ki, borlu tarafından imzaya itiraz edilmesi satış işlemi dışında herhangi bir icra takip işlemini durdurmaz. Mahkeme tarafından itirazın kabul edilmesi halinde mahkeme, icra takibinin durdurulmasına karar verecek ve borçlunun genel hükümlere tabi hakları saklı kalacaktır. İtirazın mahkeme tarafından reddedilmesi sonucunda borçlu hakkında, alacağın %20’sinden az olmamak üzere inkar tazminatı ve yine alacağın %10’u oranında para cezasına hükmedilecektir. Borçlu ancak icra takibi borç hakkında genel hükümlere göre genel mahkemelerde açacağı menfi tespit veya istirdat davası ile hakkında hüküm verilen inkar tazminatı ve para cezasının ödenmesini durdurabilecektir. Borçlunun yetkili icra mahkemesine yapmış olduğu itirazın kabul edilmesi hainde kötüniyetli ve ağı kusurlu olan alacaklı hakkında, takibe konu alacağın %20’sinden az olmamak üzere inkar tazminatı ve alacağın %10’u oranında para cezası hükmedilir. Alacaklı tarafından da icra mahkemesinin kararından sonra genel mahkemelere başvurulması sonucunda söz konusu paraların ödenmesi mahkeme sonuna kadar durdurulur.
Borçlu icra mahkemesine borca karşı itiraz edecek olursa borca beden itiraz ettiğini itiraz dilekçesinde açıkça belirtmesi gerekecektir. Borca itirazın konusunu; borcun yokluğu, borcun zamanaşımına uğraması, borcun ertelenmesi, borcun ödenmiş olması ve icra dairesinin yetkili olmaması oluşturabilir. Borca itiraz sonucunda da imzaya itiraz sonunda mahkemenin karar verdiği gibi borçlu ya da alacaklı hakkında inkar tazminatına ve para cezasına hükmedilebilir.
İİK m.172 hükmünde kambiyo senetlerine özgü iflas yolu ile takibe karşı yapılan itiraz usulü düzenlenmiştir. Kanun maddesinine göre, kambiyo senetlerine özgü iflas yoluyla takipte itiraz, ödeme emrinin borçlu tarafa tebliğinden başlayarak 5 gün içerisinde borçlu tarafından iflas davasına bakan yetkili asliye ticaret mahkemesi tarafından incelenmek üzere yetkili icra dairesine yapılabilir. Borçlu tarafından yapılan itirazın yazılı bir dilekçe ile yapılması gerekmektedir. Dilekçenin yazılı bir dilekçe ile yapılmaması itirazın esasının incelenmeden reddedilmesine ve kambiyo senedine özgü iflas yoluyla yapılan takibin kesinleşmesi sonucu doğuracaktır. Usulüne uygun olarak kambiyo senedine özgü iflas yoluyla takibin yapılması ise iflas takibini durdurmaktadır. Borçlu tarafın kambiyo senedine özgü iflas yoluyla takibe itiraz etmesi sonucu alacaklı olan taraf asliye ticaret mahkemesine iflas davası açabilecektir. Borçlu tarafın itirazının yerinde bulunmadığı takdirde mahkeme, borçlu tarafın iflasına karar verecektir. Borçlu olan tarafın iflas kararından kurtulabilmesi için borçlunun kambiyo senedine dayanan borcunu faizi ve giderleri ile birlikte alacaklıya ödemesi ve mahkemenin vereceği depo kararı çerçevesinde borç miktarını mahkeme veznesine yatırması gerekecektir.
Madde 172 – (Değişik: 18/2/1965-538/87 md.)
Ödeme emrine itiraz veya şikayet etmek istiyen borçlu, ödeme emrinin tebliğinden
itibaren beş gün içinde her türlü itiraz veya şikayetini sebepleri ile birlikte diğer tarafa tebliğ
edilecek nüshadan bir fazla dilekçe ile icra dairesine bildirmeye mecburdur. Bu dilekçenin bir nüshası derhal alacaklıya tebliğ olunur.
Madde 173 – (Değişik: 18/2/1965-538/88 md.)
Borçlu beş gün içinde borcu ödemez, itiraz veya şikayette de bulunmazsa,alacaklı, bu
durumu tevsik eden ödeme emri nüshası ile ticaret mahkemesinden borçlunun iflasına karar verilmesini istiyebilir.
(Ek: 9/11/1988-3494/35 md.) İflas takibi kesinleştiğinde 166 ncı maddenin ikinci
fıkrasındaki usulle ilan edilir. İflas talebinin ilanından itibaren onbeş gün içinde diğer alacaklılar davaya müdahale veya itiraz ederek iflası gerektiren bir hal bulunmadığını ileri sürerek mahkemeden talebin reddini isteyebilirler.
Mahkeme, takip dosyasını getirtir ve basit yargılama usulü ile yapacağı inceleme sonunda
borcun ödenmediği, itiraz ve şikayette de bulunmadığını tesbit ederse yedi gün içinde faiz ve icra masrafları ile birlikte borcun ifa veya o miktar meblağın mahkeme veznesine depo edilmesini 158 inci madde uyarınca emreder. Bu emir yerine getirilmezse borçlunun iflasına karar verilir. Şu kadar ki, borçlu ödeme emrinde yazılı müddetin geçmesinden sonra borcu ödediğine dair resmi bir belge ibraz ederse iflas yolu ile takip talebi ve iflas davası düşer.
Borçlu, ticaret mahkemesine 65 inci maddeye göre gecikmiş itirazda bulunabilir.
Mahkeme mazereti yerinde görürse iflas davasını 174 üncü madde uyarınca karara bağlar.
b) İtiraz veya şikayet olunması:
Madde 174 – (Değişik: 18/2/1965-538/89 md.)
Alacaklı, borçlunun itiraz ve şikayetinin kaldırılmasını ve iflasına karar verilmesini ticaret
mahkemesinden istiyebilir. Mahkeme 158 inci madde uyarınca iflas davasını karara bağlar.

B) ÖDEME EMRİNE KARŞI ŞİKAYET
Kambiyo senedine dayanan bir alacak için alacaklı tarafın borçlu aleyhine kambiyo senedine özgü yapılan takipte gönderilen ödeme emrine karşı borçlu tarafın icra ve iflas dairelerin kanuna aykırı eylemlerine karşı şikayet yoluna başvurma imkanı bulunmaktadır. Kambiyo senetlerine özgü icra veya iflas yoluyla takipte şikayete ilişkin hükümler İİK m.171 de düzenleme alanı bulmaktadır. İİK m.170a’ya göre, – (Ek: 18/2/1965-538/85 md.)
Borçlu,alacaklının bu fasıl hükümlerine göre takip hakkı olmadığını 168 inci maddenin 3
üncü bendine göre şikayet yolu ile ileri sürebilir.
İcra mahkemesi müddetinde yapılan şikayet veya itiraz dolayısıyle, usulü dairesinde
kendisine intikal eden işlerde takibin müstenidi olan kambiyo senedinin bu vasfı haiz olmadığı veya alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip bulunmadığı hususlarını re’sen nazara alarak bu fasla göre yapılan takibi iptal edebilir.
(Ek: 9/11/1988-3494/34 md.) Her ne suretle olursa olsun, imza inkarı itirazı geri alınmış
veya borç kısmen veya tamamen kabul edilmiş ise bu madde hükmü uygulanmaz. Kambiyo senetlerine özgü takipte de uygulama alanı bulan şikayete tabi asıl hükümler ise İİK m.16- m.18. İİK m.22 de düzenleme alanı bulmaktadır. Buna göre şikayet icra ve iflas dairelerin kanuna aykırı veya olaya uygun olmayan bir işlemin yapılması, bir hakkın yerine getirilmemesi, bir hakkın sürüncemede bırakılması sonucu söz konusu olmaktadır. Şikayet süresi İİKm.16/1 hükmüne göre 7 gündür. Ancak kambiyo senetlerine özgü yapılan icra yoluyla yapılan takipte süre bakımından istisnalar bulunmaktadır. Buna göre takibe konu senedin kambiyo senedi vasfına sahip olmadığı, kambiyo senedinin yetkili hamilinin alacaklı olmadığı ya da takibe konu kambiyo senedinin sorumlusunun borçlu taraf olmadığına dair yapılan şikayette; kambiyo senetlerine özgü iflas yoluyla yapılan şikayetlerde şikayet süresi 5 günlük süreye tabidir. Bu hususlar dışında kalan şikayet sebepleri ise İİK’nın şikayetle ilgili diğer hükümlerinde bulunan sürelere tabidir.

KAMBİYO SENEDİNE ÖZGÜ TAKİPTE UYGULANACAK DİĞER VE MÜŞTEREK HÜKÜMLER
,
Kambiyo senetlerine özgü yapılan takipte uygulanacak diğer hükümler İcra İflas Kanunun 170/b maddesinde belirtilmiştir. (Ek: 18/2/1965-538/85 md.; Değişik: 17/7/2003-4949/48 md.)
61 inci maddenin ikinci, üçüncü, dördüncü ve beşinci fıkraları ve 62 ilâ 72 nci maddeler
bu fasıl hükümlerine aykırı olmadıkça, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip hakkında da uygulanır. Maddede de görüldüğü üzere kambiyo senetlerine özgü yapılan takipte, kambiyo senedine dair kanunun ilgili hükümlerine aykırı düşmediği sürece kanunun 62 ila 72 maddeleri de uygulanabilecektir.

Kambiyo senedine özgü yapılan takipte ise uygulanabilecek olan müşterek hükümler İcra İflas Kanunun 176/a ve 176/b maddelerinde belirtilmiştir. Söz konusu maddelere göre, bu maddeler kambiyo senedine özgü takibe ilişkin hükümlere aykırı düşmediği sürece uygulanabilecektir. Söz konusu maddeler hem genel haciz yoluyla takipte hem de kambiyo senedine özgü takipte uygulanır.

Madde 176/a – (Ek: 18/2/1965-538/92 md.)
İcra dairesi 60 ve 64 üncü maddeler gereğince alacaklıya ödeme emrinin bir nüshasını
verir.
Borçluya, itiraz eylediğine dair bedava ve pulsuz bir belge verilir.
Birden fazla borçlu bulunması:
Madde 176/b – (Ek: 18/2/1965-538/92 md.)
Bir çek, poliçe veya emre muharrer senedin takip edilen borçlusu birden ziyade olup da
hepsi iflasa tabi şahıslardan ise, alacaklının bunlar hakkında aynı talepte (Haciz veya iflas)
bulunması lazımdır. Bu halde, borçlu tarafından itiraz vukuunda talebin mahiyetine göre 169, 169 a. Ve 170 inci veya 174 üncü maddeler hükümleri uygulanır,
Bir senetle takip edilen borçlular içinde iflasa tabi olmıyan bir şahıs bulunup da alacaklı
iflasa tabi olanlar aleyhine iflas, tabi olmıyanlar aleyhine haciz yoluna gitmek isterse, bu yollara mahsus ayrı iki takip talebinde bulunmaya mecburdur. Bu halde takip taleplerinden birine kambiyo senedinin icra memuru tarafından tasdik edilmiş bir sureti eklenir. İcra memuru, senedin bu suretine, senedin aslının kendisinde bulunduğunu yazar.

  1. HACİZ Kambiyo senedinin yetkili hamili ( alacaklı ) icra dairesine takip talebiyle başvurulduktan sonra icra dairesi tarafından borçluya ödeme emri gönderilmesi ve gönderilen ödeme emrinin kesinleşmesi sonucu borçlu tarafa borcunu ödemesi için 10 günlük bir süre tanınır. Borçlu olan kişinin bu süre zarfında borcunu ödememesi üzerine alacaklı 1 yıl içerisinde yetkili icra dairesinden haciz talep edecektir. Alacaklının haczi talep edebilmesi için haciz için gerekli giderleri yetkili icra dairesine yatırması gerekecektir. (İİK m.59 ) haciz talebi sonrası haciz işlemlerine başlayan icra müdürü, İİK m.102 hükmünde bulunan kayıtlara göre haciz tutanağı hazırlar ilgili tutanak alacaklıya davetiye usulüyle gönderilerek eğer haciz işlemiyle ilgili bir itiraz veya şikayetinin olması halinde bu durumu 3 gün içerisinde bildirmesi istenir. Haciz işlemlerini uygulayan icra müdürü, borçlu tarafında haczedilecek herhangi bir mal bulamadığı takdirde aciz vesikası, haczedilen mallar borcu ödemeye yetmediği takdirde ise geçici aciz vesikası düzenlemektedir.
  2. SATIŞ TALEBİ Yetkili icra dairesince kambiyo senetlerine özgü takip yoluyla yapılan haciz sonrası eğer haczedilen mal varlığı para değilse alacaklı veya borçlu tarafından icra dairesine yapılacak bir satış talebi gerekmektedir. Çünkü alacaklı tarafa söz konusu borç yalnızca borç miktarını karşılayan parayla ödenebilir. Satış talep edilirken de haciz talebindeki gibi satışa ilişkin giderler alacaklı tarafından karşılanacaktır. İcra dairesine karşı yapılacak olan satış talebi taşınırlar için haciz işlemlerinin sona ermesinden 6 ay, taşınmazlar için haciz işlemlerinin sona ermesinden itibaren 1 yıl içerisinde yapılmalıdır. Aksi takdirde alacaklı taraf hak kaybıyla karşı karşıya kalabilecektir.

KAMBİYO SENEDİNE ÖZGÜ TAKİBE İLİŞKİN ÖRNEK YARGITYAY KARARLARI

: Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;

Alacaklı banka tarafından başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipte, borçluların, icra takibine konu senedin kredi sözleşmesinin teminatı olarak verildiğini, alacaklı bankanın aynı alacak için başka bir dosyadan rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlattığı ve kambiyo takibini de tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla açtığı, dolayısıyla takibe konu senedin kredi sözleşmesinden kaynaklandığı ve illetten mücerret olma özelliği taşımadığını belirterek takibin iptali istemi ile icra mahkemesine başvurdukları, Mahkemece, borçluların senedin teminat senedi olduğu iddiasını ispat edemediklerinden bahisle davanın reddine karar verildiği, borçluların istinaf başvurusu üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince alacaklı bankanın İİK 45. madde gereği önce ipotek hakkına ilişkin icra takibi başlatmış olması sebebiyle ipotekli takip dosyasında rehin tutarının borcu ödemeye yetmediği tespit edilmeden kambiyo senedine dayalı icra takibi başlatmasının yerinde olmadığı, anılan hususun kamu düzenine ilişkin olup resen incelendiğini belirterek, borçluların istinaf başvurusunu kabul edip İlk Derece Mahkemesi kararını kaldırarak kambiyo senedine dayalı takibin iptaline karar verildiği anlaşılmaktadır.

İİK’nun 45. maddesinde rehinle temin edilmiş bir alacağın borçlusunun iflasa tabi şahıslardan olsa bile alacaklının yalnız rehinin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapabileceği, poliçe ve emre muharrer senetlerle çekler hakkındaki 167. madde hükmü mahfuz olduğu, aynı Kanunun 167. maddesinde ise alacağı çek, poliçe veya emre muharrer senede müstenit olan alacaklının, alacak rehinle temin edilmiş olsa bile kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipte bulunabileceği düzenlenmiştir.

Somut olayda, alacaklı banka tarafından, bono lehtarı A. Otomotiv İnşaat ve Pazarlama Ticaret Limited Şirketi ile düzenleyen H.A. ve TürkanA. hakkında Kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip yapıldığı, şikayet dilekçesinde bahsi geçen ipotekli takibin incelenmesinde, asıl borçlunun ve ipoteğe konu taşınmaz malikininA. Otomotiv İnşaat ve Pazarlama Ticaret Limited Şirketi olduğu, takip dayanağı ihtarnamede şikayetçi borçlular H.A. ve T.A.’ün müşterek müteselsil kefil sıfatıyla yer aldığı, örnek 6 takipte sadece şikayetçi Borçlu A. Otomotiv İnşaat ve Pazarlama Ticaret Limited Şirketi’ nin takip edildiği görülmektedir.

Her ne kadar borç ipotek ile temin edilmiş olsa bile elinde kambiyo senedi bulunan alacaklı, kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip yapabilirse de; alacaklı aynı alacak için ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibe geçmişse tercihini bu takip türünden yana kullandığından, aynı borca ilişkin olarak kambiyo senetlerine mahsus yolla takip yapamaz. Bu husus kamu düzeninden olup süresiz şikayete tabidir. Ancak dairemiz uygulamalarında bu hususun mahkemece re’sen gözetileceğine dair bir karar mevcut değildir.

Bu açıklamalar ışığında somut olayın değerlendirilmesinde; şikayetçi borçluların örnek 10 takipte ödeme emri tebliği üzerine yasal sürede, dayanak senedin teminat senedi olduğu, illetten mücerret olmadığı, bu senede bağlı olarak kambiyo senetlerine mahsus yolla takip yapılamayacağı iddiasıyla icra mahkemesine başvurdukları, bu iddialarını güçlendirmek için de aynı borca ilişkin ipotekli takip yapıldığını belirttikleri, ancak; mükerrer takip iddiasında bulunmadıkları, ilk derece mahkemesince isabetli olarak, teminat iddiasının kanıtlanmadığından itirazın reddine karar verildiği, ancak Bölge Adliye Mahkemesince mükerrer takip yapıldığı hususu re’sen ele alınarak takibin iptaline karar verildiği, oysa istinaf incelemesinin dava dilekçesi ve istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılması gerektiği, resen mükerrer takip nedeniyle takibin iptaline karar verilemeyeceğinden Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.

SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesinin 06.07.2021 tarih ve 2021/283 E. – 2021/1961 K. sayılı kararının yukarıda yazılı nedenlerle, 5311 Sayılı Kanun ile değişik İİK’nun 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 Sayılı HMK’nun 373/2. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesi’ne gönderilmesine, 16.02.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi. (T.C. YARGITAY 12. HUKUK DAİRESİ E. 2021/8538 K. 2022/1907 T. 16.2.2022 )

Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra gözetilmeksizin hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.
(YARGITAY İÇTİHADI BİRLEŞTİRME BÜYÜK GENEL KURULU KARARI ESAS NO: 2021/2
KARAR NO: 2023/1 KARAR TARİHİ: 20.01.2023 )

Views: 122