BABALIK DAVASI NEDİR?
Babalık davası, baba ile çocuk arasında soybağı ilişkisinin kurulmasına yönelik davadır. Babanın, baba olduğunu kabul etmediği durumlarda anne ile çocuğun babaya karşı açtığı davadır. Babalık davasında amaç, evlilik dışı doğmuş çocuğun babasını belirlemek ve çocuk ile babasının arasındaki ilişkiyi mahkeme kararıyla kurmaktır.
BABALIK DAVASI AÇMAK İÇİN ŞARTLAR NELERDİR?
1-Babalık davası açmak için ilk şart çocuğu doğuran annenin belli olmasıdır.
2-İlgili çocuk ile başka bir erkek arasında soybağı kurulmamış olmalıdır.
BABALIK DAVASINI KİMLER AÇABİLİR?
Babalık davası açma hakkı anne ve çocuğa verilmiştir. Anne ve çocuk birlikte dava açabileceği gibi bu davayı ayrı ayrı da dava açabilirler. Annenin dava açma hakkı çocuğun dava açma hakkından bağımsızdır. Dolayısıyla çocuk ölse bile anne, babalık davası açabilir. Babalık davası anne tarafından açılmış ise çocuk davada kayyım aracılığıyla temsil edilir. Anne ve çocuğun dava hakkı mirasçılara geçmez ancak dava açıldıktan sonra anne ve çocuk ölürse dava mirasçılarına geçer.
Dava, babaya yahut baba ölmüşse babanın mirasçılarına karşı açılır. Birden fazla erkeğin baba olma ihtimali bulunuyorsa babalık davası hepsine karşı tek tek açılabileceği gibi hepsi için tek bir dava şeklinde de açılabilir.
BABALIK DAVASINDA SÜRELER
-Babalık davası çocuk doğmadan ya da doğduktan sonra açılabilir. Davayı anne açıyorsa çocuğun doğum tarihini takip eden 1 yıl içinde davayı açmalıdır.
-Çocuk hakkındaki 1 yıllık süre çocuğa hiç kayyım atanmamışsa çocuğun ergin olduğu tarihten itibaren işlemeye başlar. Eğer çocuğa kayyım atanmışsa süre, atamanın kayyıma tebliği tarihinden itibaren işlemeye başlar.
-Çocuk, bir erkeğe soybağı ile bağlı ise, çocuk bu kişinin soybağının reddi davasını açmadan babalık davası açamaz. Böyle bir durumda 1 yıllık süre soybağı ilişkisinin ortadan kalkmasından itibaren başlar. Örneğin çocuk dünyaya geldiğinde anne, başka bir erkekle evliyse doğan çocuk evlilik birliği içinde doğmuş kabul edilir ve çocuk annenin evli olduğu babaya bağlanır. Bu gibi bir durumda babalık davası açılabilmesi için öncelikle çocuk ile annenin evli olduğu erkek arasındaki soybağı ilişkisinin kesilmesi gerekir.
-1 yıllık zamanaşımı süresi yalnızca anne için geçerlidir, çocuk için böyle bir süre mevcut değildir.
BABALIK DAVASINDA İSPAT
Babalık davasını açan taraf olan anne ve çocuktan, baba olduğunu iddia ettikleri şahsın babalığının ispatı gerekir. Bu durumu ispat etmek oldukça zor olduğu için kanun koyucu tarafından babalık karinesi kurumu düzenlenmiştir. Babalık karinesince, baba olduğu iddia edilen taraf ile anne arasında doğum tarihinden önceki 180 gün ile 300 gün arasında cinsel ilişki gerçekleşmesi babalığa karine teşkil etmektedir. Ancak babalık karinesinin çürütülmesi mümkündür. Babalık karinesinin çürütülmesi için herhangi bir cinsel ilişki yaşanmadığının yahut cinsel ilişki yaşanmışsa ilgili çocuğun yaşanan cinsel ilişki sonucunda olmadığının ispat edilmesi gerekmektedir. Baba olduğu iddia edilen kişi, bir başka erkeğin baba olma ihtimalini kanıtlayarak babalık karinesini çürütebilir. Herhangi bir karinenin söz konusu olmadığı durumlarda en geçerli ve en çok kullanılan ıspat yönteminin taraflara yapılacak olan dna testidir.
Hukuk Dairesi 2017/11626 E. , 2019/4901 K.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 325. maddesine göre, tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edemeyeceği dava ve işlerde, hâkim tarafından resen başvurulan deliller için gereken giderlerin, bir haftalık süre içinde taraflardan birisi veya belirtilecek oranda her ikisi tarafından ödenmesine karar verir, belirlenen süre içinde bu işlemlere ait giderleri karşılayacak miktarda avans yatırılmazsa, ileride bu gideri ödemesi gereken taraftan alınmak üzere Hazine’den ödenmesine hükmeder. Buna göre; babalığın tespiti istemli davalarda, mahkemelerin hiç bir kuşku ve duraksamaya neden olmaksızın doğru sicil oluşturmak zorunluluğu bulunduğundan; açıklanan yasal düzenleme dikkate alınarak babalık iddiası ile ilgili olarak tarafların gerekli avansı karşılamamaları halinde ileride bu gideri ödemesi gereken taraftan alınmak üzere gerekli giderin Hazine’den karşılanarak DNA testi yaptırılıp, alınacak rapor da gözetilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi, doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK’un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA
BABALIK DAVASINDA GÖREVLİ-YETKİLİ MAHKEME
Babalık davasında görevli mahkeme Aile Mahkemeleridir. Aile Mahkemelerinin bulunmadığı yerlerde Asliye Hukuk Mahkemeleri davaya Aile Mahkemesi sıfatıyla bakar.
Babalık davasında yetkili mahkeme ise taraflardan birinin dava anındaki veya çocuğun doğumu anındaki yerleşim yeri mahkemesidir.
BABALIK DAVASININ SONUÇLARI NELERDİR?
Babalık davası sonucu davalı tarafın baba olduğuna hükmedilmesi halinde anne bazı mali haklar kazanmaktadır. Anne, babalık davası ile birlikte veya ayrı olarak baba veya mirasçılarından aşağıdaki giderlerin karşılanmasını isteyebilir:
1-Doğum giderleri,
2-Doğumdan önceki ve sonraki altışar haftalık geçim giderleri,
3-Gebelik ve doğumun gerektirdiği diğer giderler.
Çocuk ölü doğmuş olsa bile hâkim, bu giderlerin karşılanmasına karar verebilir.
Babalık davası sonucu davalı tarafın baba olduğuna hükmedilmesiyle çocuk açısından da birtakım hukuki sonuçlar doğmaktadır.
1-Babalığına hükmedilen erkek, çocuğu ile görüşmesine olanak sağlanmasını hakimden talep edebilir.
2-Mahkeme, baba olduğu ispat edilen erkeğe çocuk lehine nafaka ödemesine karar verir.
3-Çocuk, babanın mirasçısı olma hakkı kazanır.
ÖRNEK YARGITAY KARARLARI
- Hukuk Dairesi 2009/11660 E. , 2010/13456 K.
“İçtihat Metni”
“Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm babalık davası yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Çocuk tarafından açılan soybağının reddi davası ile (TMK.md.286/2), ana tarafından açılan babalık davası (TMK.md.301) birleştirilerek her iki davanın da kabulüne karar verilmiş, hükmü babalığına hükmedilen davalı Yener temyiz etmiştir.
Babalık davasının görülebilmesi için öncelikli koşul; çocukla nüfusta babası olarak gözüken erkek arasındaki soybağı ilişkisinin ortadan kalkmış olması gerekir. (TMK.md.303, Y.2.H.D. 18.10.2004 T. 10284-11937)
Soybağının reddine ilişkin kararın temyiz edilmeyerek kesinleşmiş olması karşısında babalık davası şimdi incelenebilir hale gelmiştir. Davalı da önce soybağının reddine ilişkin hükmün kesinleşmesi gerektiğini ileri sürerek DNA incelemesi için rıza göstermemiştir. Açıklanan nedenlerle önce soybağının reddine ilişkin davanın sonuçlanması beklenilip daha sonra, tüm deliller birlikte değerlendirilerek babalık davası hakkında hüküm kurmak gerekirken bu yön üzerinde durulmadan yazılı şekilde babalık davası hakkında da karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma sebebine göre diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 05.07.2010 (pzt.)“
- Hukuk Dairesi 2021/5941 E. , 2021/8069 K.
“Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm mirasçı … tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
Dava, babalığın tespitine ilişkindir. Türk Medeni Kanunu’nun 301. maddesinde; “Çocuk ile baba arasındaki soybağının mahkemece belirlenmesini ana ve çocuk isteyebilirler. Dava babaya, baba ölmüşse mirasçılarına karşı açılır. Babalık davası, Cumhuriyet savcısına ve Hazineye; dava ana tarafından açılmışsa kayyıma; kayyım tarafından açılmışsa anaya ihbar edilir.” hükmü yer almaktadır.
Ayrıca açıkça yetki verilmemiş ise vekil, kişiye sıkı sıkıya bağlı haklarla ilgili davaları açamaz ve takip edemez (HMK m. 74). TMK’nin 301. maddesine göre, evlilik haricinde doğan çocukla baba arasındaki soybağı hakim hükmüyle kurulabilir. Bunu sağlayan dava ise babalık davasıdır. Babalık davası, şahsa sıkı sıkıya bağlı bir hakkın kullanımı niteliğindedir.
Somut olayda dava Cumhuriyet savcısına ve Hazineye ihbar edilmemiştir. Babalık davasının Cumhuriyet savcısına ve Hazineye ihbarı zorunlu bulunduğu halde (TMK.md. 301/son) hazineye ve Cumhuriyet savcısına dava ihbar olunmadan, davacı vekilinden babalık davasını açabilmesi için özel yetki içeren vekaletname alınmadan yargılamaya devamla işin esasına girilerek yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır. Açıklanan nedenle kararın münhasıran bu sebeple bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.” 03.11.2021 (Çar.)
- Hukuk Dairesi 2008/10260 E. , 2008/10063 K.
“Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
1-Küçük Müslüm ile davalı … arasındaki soybağının reddine ilişkin dava, çocuk adına vasisi tarafından, anaya ve eski kocaya karşı açılmıştır. Soybağının reddi davasında …’nin taraf sıfatı bulunmamaktadır. …, aynı davada babalık da talep edildiği için “babalık davası” yönünden davaya müdahil olmuş durumdadır. Müdahillik sıfatı, soybağının reddi davasına ilişkin değildir.Bu nedenle, …’nin soybağının reddine ilişkin kararı temyiz etme yetkisi bulunmadığından, …’nin hükmün bu bölüme yönelik temyiz isteminin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
2-Dava ile; soybağının reddi isteğiyle birlikte babalığa hükmedilmesi de talep edilmiştir. Soybağının reddine ilişkin hüküm, bu hükmün taraflarınca temyiz edilmemek suretiyle kesinleşmiş olmasına göre, babalık davası incelenebilir hale gelmiştir. Bu itibarla babalık davası konusunda olumlu ya da olumsuz bir hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru bulunmamıştır.
SONUÇ. Müdahil …’nin temyiz itirazları yönünden hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre babalıkla ilgili diğer yönlerin şimdilik incelenmesine yer olmadığın, …’nin soybağının reddine ilişkin temyiz talebinin yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple REDDİNE oybirliğiyle karar verildi.”
Views: 34