TÜRK HUKUKUNDA KONKORDATO

Borçların ertelenmesi anlamına gelen konkordato, borçlunun kanunda belirlenen şekilde alacaklılar ile anlaşarak borçlarını tasfiye etmesi halidir. Konkordato müessesindeki esas amaç; vadesi gelmiş borçlarını ödeyemeyen veya ödeyememe tehlikesi altında bulunan borçlunun alacaklıları ile anlaşmak suretiyle borçlarını tasfiye etmesini, alacaklının ise alacağına kavuşmasını sağlamaktır.

Kanuna göre; borçlarını vadesi geldiği halde ödeyemeyen veya vadesinde ödeyememe tehlikesi altında bulunan herhangi bir borçlu, vade verilmek veya tenzilat yapılmak suretiyle borçlarını ödeyebilmek veya muhtemel bir iflastan kurtulmak için konkordato talep edebilir. (İİK m.285/ 1) İlgili kanun metninden de anlaşılacağı üzere; konkordato talebinde bulunmak belirli şartların varlığına bağlıdır.

İşbu şartlardan biri vadesi geldiği halde borçlarını ödeyemeyen veya ödeyememe tehlikesi altında bulunan borçlunun varlığıdır. Borçlunun konkordato sürecine uygun olması, borcun yeniden yapılandırılması için gerekli finansal kaynaklara sahip olması ve alacaklılarına ödeme yapabilecek durumda olması gereklidir. Bir diğer şart ise borçlunun talebi ile alacaklıların onayıdır. Talebin borçlu tarafından mahkeme aracılığıyla alacaklılara yapılması gerekmekte olup talebin alacaklıların en az yarısı veya belirli durumlarda 2/3’ ü tarafından kabul edilmesi halinde konkordato işlemlerine başlanabilecektir. Talep, borçlu iflasa tabi ise şirketin merkezinin bulunduğu yerdeki; iflasa tabi değilse yerleşim yerindeki Asliye Ticaret Mahkemesi’ne iletilecektir. Belirtmek de gerekir ki; konkordato talebinde bulunma yetkisi yalnızca borçlu yana tanınan bir hak olmayıp borçlunun iflasa tabi olması halinde iflas talep etme hakkına sahip alacaklı, konkordato talebinde bulunma hakkına da sahiptir.(İİK m. 285/2) Aynı şekilde konkordato talebinde bulunan taraf, Adalet Bakanlığı tarafından yürürlüğe konulan tarifede belirtilen konkordato gider avansını da yatırmaya mecburdur. (İİK m.285/4)

TÜRK HUKUKUNDA KONKORDATO TALEBİNDE BULUNMAK İÇİN GEREKLİ BELGELER

Mahkemeye konkordato talebinde bulunurken bir kısım belgelerin mahkemeye sunulması gerekmektedir. İşbu belgeler:

a)Konkordato ön projesi: Borçların ne zaman, nasıl ve ne şekilde ödeneceğini, gerekli kaynakların nasıl sağlanacağını gösteren projedir.

b)Borçlunun mali durumunu gösteren belgeler: Borçlunun mali durumunu gösteren bilanço, gelir- gider tablosu, alacak ve borçların belirtildiği belgeler ve malvarlığını gösterir diğer her türlü belge.

 c)Alacak listesi: Alacaklıların kim olduğunu, alacak miktarlarını ve alacakların imtiyaz durumlarını gösteren liste.

d)Konkordato ön projesi ile malvarlığı karşılaştırma tablosu: Konkordato ön projesinde yer alan teklife göre alacaklıların eline geçmesi öngörülen miktar ile borçlunun iflası halinde alacaklıların eline geçebilecek muhtemel miktarı karşılaştırmalı olarak gösteren tablo.

e)Finansal analiz raporları: Bağımsız denetim kuruluşlarınca hazırlanan konkordato ön projesinin gerçekleşmesinin mümkün olduğunu gösteren finansal analiz raporları ile dayanakları. Bu şart  3/6/2011 tarihli ve 635 sayılı Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 28 inci maddesi kapsamında küçük işletmeler bakımından uygulama alanı bulmamaktadır.

Sunulan mali tabloların tarihi, başvuru tarihinden itibaren en fazla 45 gün öncesine ilişkin olabilir.

TÜRK HUKUKUNDA KONKORDATO TÜRLERİ

Kanuna göre 3 çeşit konkordato türü mevcut olup bunlar: adi konkordato, iflastan sonra konkordato ve malvarlığın terki sureti ile konkordatodur.

1)Adi konkordato: İİK m. 285- 308 maddeleri arasında düzenleme altına alınan adi konkordato, borçlunun iflasından önce konkordato talep etmesi ve talebinin onaylanması halidir. Bu nedenle adi konkordatoya iflas önleyici konkordato da denmektedir. Adi konkordato kendi içinde üç çeşit olup bunlar;  tenzilat konkordatosu, vade konkordatosu ve karma konkordatodur. Tenzilat konkordatosu veya yüzde konkordatosu, alacaklıların alacağının belirli bir yüzdesinden vazgeçmesi ve borçlunun ödemeyi bu yüzde üzerinden yapmasıdır. Vade konkordatosu ise alacağın tamamının başka ve belirli vadelerle ödenmesini öngören konkordato türüdür. Karma konkordatosu ise alacaklı ve borçlunun hem alacağın yüzdesi hem de vadesi hakkında anlaşmaya vardığı konkordato türüdür.

2)İflastan sonra konkordato: Bu konkordato türü ise borçlunun iflas kararı verildikten sonra konkordato talep ettiği ve bu talebin kabulü ile borçlu hakkındaki iflas kararının tamamen kaldırıldığı konkordato türüdür.

3)Malvarlığının terki sureti ile konkordato: Malvarlığının terki suretiyle konkordato ise, alacaklılara borçlunun malvarlığının bir kısmı veya tamamı üzerinde tasarruf etme yetkisi verdiği konkordato türüdür.

TÜRK HUKUKUNDA KONKORDATO SÜRECİNDE MÜHLET

Geçici mühlet kararı; konkordato talebinde bulunulması ile tasdik süreci arasında, borçlunun mal varlığını korumak ve denetim altına almak amacıyla mahkeme tarafından verilen karardır. Kararın verilebilmesi adına gerekli belgelerin mahkemeye tam ve eksiksiz sunulması halinde mahkeme tarafından geçici mühlet kararı verilmesi zorunlu olup bu hususta mahkemenin takdir yetkisi bulunmamaktadır. (İİK m. 287)

Mahkeme tarafından geçici mühlet kararı verilmesi halinde, konkordatonun başarıya ulaşıp ulaşmayacağının yakından incelenmesi adına bir geçici konkordato komiseri görevlendirilir. Alacak sayısı ve alacak miktarı dikkate alındığında üç komiser de görevlendirilmesi mümkündür. Geçici mühlet süresi kural olarak 3 aydır ancak işbu sürenin dolmasından önce gerekçesi gösterilmek suretiyle borçlu ya da mahkeme tarafından görevlendirilen geçici komiser tarafından uzatılması talep edilebilir. Bu talep üzerine geçici mühlet kararı en fazla 2 ay daha uzatılabilir. Eğer uzatmayı talep eden kişi borçlu ise talebin değerlendirilmesinde geçici komiserin de görüşü alınır. Geçici mühlet talebinin kabulü, geçici komiser görevlendirilmesi, geçici mühletin uzatılması kararına karşı kanun yoluna başvuru imkanı yoktur. Ancak geçici mühlet kararına ilişkin ilanda alacaklılara, ilândan itibaren yedi günlük kesin süre içinde dilekçeyle itiraz ederek konkordato mühleti verilmesini gerektiren bir hâl bulunmadığını delilleriyle birlikte ileri sürebilecekleri ve bu çerçevede mahkemeden konkordato talebinin reddini isteyebilecekleri belirtilir.(İİK m. 288/2)

Kesin mühlet kararı ise, geçici mühlet süresi içerisinde borçlu veya varsa konkordato talep eden alacaklının duruşmaya davet edilmesi halinde verilir. Duruşmadan önce geçici komiser tarafından rapor sunulur ve mahkemece gerekli görülürse geçici komiser, beyanını almak adına duruşmada hazır bulundurulur.  Değerlendirme aşamasında itiraz eden alacaklıların itirazları da dikkate alınarak konkordatonun başarıya ulaşmasının mümkün olduğunun anlaşılması ile mahkeme tarafından 1 yıllık kesin mühlet kararı verilir. İşbu süre gerekli görüldüğü takdirde 6 ay kadar daha uzatılabilir.

Kesin mühlet kararı verilmesi halinde borçlu, komiserin nezareti altında işlerine devam edebilir. Şu kadar ki, mühlet kararı verirken veya mühlet içinde mahkeme, bazı işlemlerin geçerli olarak ancak komiserin izni ile yapılmasına veya borçlunun yerine komiserin işletmenin faaliyetini devam ettirmesine karar verebilir. (Değişik ikinci fıkra:9/6/2021-7327/5 md.) Borçlu, mahkemenin izni dışında mühlet kararından itibaren rehin tesis edemez, kefil olamaz ve ivazsız tasarruflarda bulunamaz; taşınmazını, işletmenin faaliyetinin devamı için önem arz eden taşınırını ve işletmenin devamlı tesisatını devredemez ve takyit edemez. Aksi hâlde yapılan işlemler hükümsüzdür. Mahkeme bu işlemler hakkında karar vermeden önce komiserin görüşünü almak zorundadır

Mahkeme, kesin mühlet kararı alırken alacaklılar kurulunun oluşturulmasına da onay verebilir. Bu kurul, farklı alacak türlerini temsil eden en fazla 7 alacaklıdan oluşur ve alacaklıların haklarının korunmasını sağlar. Alacaklılar kurulu, her ay en az bir kez toplanarak oy çokluğu ile karar alır. Kurul, komisere ve mahkemeye önerilerde bulunabilir ve gerektiğinde komiserin görevden alınmasını talep edebilir.

Konkordato talebinin hedeflenen iyileşmenin, kesin mühlet sona ermeden önce gerçekleşmesi halinde komiserin yazılı raporuyla mahkemeye bildirilmesi durumunda, mahkeme resen kesin mühleti kaldırarak konkordato talebini reddedebilir.

Kesin mühletin bitiminde, konkordato komiseri alacaklılara alacaklarını bildirmeleri için bir ilan yayınlar. Bu ilana yanıt vermeyen alacaklılar, konkordato projesinin görüşmelerine katılamaz. İlanın ardından komiser, öne sürülen alacaklar hakkında borçluya açıklama yapması için başvurur. Alacak iddiaları, borçlunun açıklamaları ve belgelerin incelenmesi sonrası komiser alacaklar hakkında bir rapor hazırlar. Tüm bu süreçten sonra, komiser alacaklıları konkordato projesini görüşmek üzere toplantıya davet eder. Alacaklılar, toplantıdan önce belgeleri inceleyebilir. Toplantı komiserin başkanlığında yapılır ve borçlu da açıklamalarda bulunmak üzere hazır bulunmalıdır. Konkordato projesi, kaybedilmiş olan alacaklıların dörtte birinden ve alacaklarının üçte ikisinden veya kaybedilmiş olan alacaklıların ve alacaklarının yarısından fazla alacaklının onayıyla kabul edilebilir. Alacaklılar toplantısında, konkordato projesinden etkilenmeyecek alacaklıların oy kullanmasına izin verilmez.

Alacaklılar toplantısında kabul edilen konkordato projesinin mahkeme tarafından onaylanması halinde konkordatonun sonuçları doğmaya başlar. İşbu sonuçlardan biri, borçlu tarafından konkordato projesinde belirtilen miktarlarda yüksek miktarda yapılan vaatlerin geçersiz olacağıdır. Konkordatonun sonuçlarından biri de geçici mühlet kararından önce konulan ve paraya çevrilmemiş olan hacizlerin ortadan kalkmasıdır.

TÜRK HUKUKUNDA KONKORDATO KARARINA KARŞI KANUN YOLLARI

İİK m. 287 uyarınca geçici mühlet talebinin kabulü, geçici komiser görevlendirilmesi, geçici mühletin uzatılması ve tedbirlere ilişkin kararlara karşı kanun yoluna başvurulamaz. Aynı şekilde İİK m. 293 uyarınca esin mühlet talebinin kabulü ile mühletin kaldırılması talebinin reddine ilişkin kararlara karşı da kanun yoluna başvurulamaz.

 Kesin mühlet talebinin değerlendirilmesi sonucunda, hakkında iflas kararı verilmeyen borçlunun konkordato talebinin reddine karar verilmesi halinde borçlu veya varsa konkordato talep eden alacaklı işbu kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde istinaf kanun yoluna başvurma hakkına sahiptir. (İİK m. 293/2)  Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen karar ise kesindir. Borçlu hakkında iflas kararı verilmesi ile konkordato talebinin reddi halinde ise iflas kararına ilişkin kanun yollarına başvurma hükmü uygulanabilecektir.

TÜRK HUKUKUNDA YARGITAY KARARLARI

“…Konkordato, borçlarını vadesi geldiği hâlde ödeyemeyen ya da herhangi bir borçlunun, borcun belirli koşullarda ödenmesi için alacaklılarıyla anlaştığı ve yetkili ticaret mahkemesinin onayı ile geçerlilik kazanan hukukî çözüm işlemidir (Türk Hukuk Lûgatı, Ankara 2021, s. 709). Konkordato İİK’da tanımlanmamış ise de; öğretide konkordato, dürüst bir borçlunun belli bir zaman kesiti içerisindeki bütün adi borçlarının alacaklılar tarafından kanunda gösterilen nitelikli çoğunlukla kabul edilmesi ve yetkili makamın (mahkemenin) onayı ile gerçekleşen ve borçlunun borcun bir kesiminden kurtulmasını ve/veya ödeme şeklinin borçlu yararına değişmesini sağlayan, haciz ve iflâs gibi klasik ve borçlu bakımından sert cebri icra yöntemlerinin yerine ikame edilmiş bir kolektif icra biçimidir (Kuru, Baki: İcra İflas Hukuku, C. IV, İstanbul 1997, s. 3585; Tanrıver, Süha/Deynekli, Adnan: Konkordatonun Tasdiki, Ankara 1996, s. 29; Kale, Serdar: Sorularla Konkordato (İflas Dışı ve İflas İçi Adi Konkordato), İstanbul 2017, s. 2; Pekcanıtez, Hakan/Erdönmez, Güray: 7101 Sayılı Kanun Çerçevesinde Konkortado, İstanbul 2018, s. 4; Altay, Sümer/Eskiocak, Ali: Konkordato ve Yeniden Yapılanma Hukuku, İstanbul 2019, s. 10,15). Konkordato kurumu ile ilgili farklı ayrımlar yapılmaktadır. Bunlardan ilki, mahkeme dışı ve mahkeme içi konkordato ayrımıdır. Mahkeme içi konkordato içeriğine göre vade, tenzilat ve karma konkordato olarak ayrılmaktadır. Sözü geçen sınıflandırmaya göre, borçlunun borcunu tam olarak ödemeyi vaat etmesi ve bunun için alacaklıların borçluya ödeme süresi tanımaları veya borcun itfasını takside bağlamaları hâlinde vade konkordatosu; borçlunun borçlarının belli bir yüzdesini ödemeyi taahhüt ettiği ve alacaklıların da kalan alacaklarından vazgeçtiği durumda tenzilat konkordatosu; tenzilat ve vade konkordatosunun bir araya getirilmesiyle teşekkül eden konkordatoya ise karma (bileşik) konkordato denilmektedir. Yapıldığı zamana göre ise; iflâsa tabi olmayan borçlular ile iflâsa tabi borçlulardan henüz iflâsına karar verilmeyenlerle yapılan konkordatoya iflâs dışı konkordato; müflisin teklif ettiği konkordatoya ise iflâs içi konkordato denilmektedir.Konkordato konusunda yapılan diğer bir ayrım ise, adi (alelade) konkordato ve mal varlığının terki suretiyle konkordatodur. Mal varlığının terki suretiyle konkordato türünde, borçlunun malî durumunun iyileşmesi ve işletmenin faaliyetine devam etmesi amaçlanmaz. Mal varlığının terki suretiyle konkordatonun iki şekilde yapılacağı kabul edilmektedir. Bunlardan ilki, borçlunun mal varlığı üzerindeki tasarruf yetkisini alacaklılara bırakması ve alacaklıların da borçlunun mal varlığını satarak ele geçen paradan alacaklarını tahsil etmeleridir. Mal varlığının terki suretiyle konkordatonun diğer bir görünüm şekli ise, belirli vadelerde alacaklılara ödeme yapması kaydıyla, mal varlığının tamamının ve bir kısmının üçüncü kişiye devredilmesidir. Bu ihtimalde, alacaklılar alacaklarını borçlunun mal varlığının üçüncü kişiye devrinden elde edilen parayla tahsil etmektedirler. Mal varlığının terki suretiyle konkordatoda borçlu borçlarını belli şartlar dâhilinde ödemeyi değil, mal varlığının aktifi üzerindeki tasarruf yetkisini alacaklılara (veya üçüncü kişiye) devretmeyi teklif etmektedir. Mal varlığının terki suretiyle konkordatoya niteliğine aykırı düşmedikçe adi konkordatonun hükümleri (İİK m. 285 ilâ 308/g) uygulanır (Pekcanitez/Erdönmez s. 6 vd.).
Mahkeme içi adi konkordato İİK’nın 285 ve devamı maddelerinde düzenlenmiş ve konkordatoya başvurabilecek kişiler İİK’nın 285. maddesinde “herhangi bir borçlu” denilerek açıklanmış olup, kanunun bu ifadesi karşısında tüzel kişiler ile tacir olup olmadığına bakılmaksızın bütün gerçek kişilerin konkordatoya başvurabileceği kabul edilmiştir. İİK’nın 285/2. maddesindeki düzenleme uyarınca konkordatoya başvuru imkânı sadece borçluya tanınmamış, iflâs talebinde bulunabilecek her alacaklı da gerekçeli bir dilekçe ile borçlu hakkında konkordato işlemlerinin başlatılmasını isteyebilir…” ( Hukuk Genel Kurulu, 2022/ 387 E., 2022/ 695 K., 18.05.2022 T.)

“…Talep, borçlu şirket ve yetkilisi hakkında, İİK’nın 285. vd. maddeleri uyarınca geçici ve kesin mühlet kararları verilmesi ile konkordato projesinin tasdiki istemine ilişkindir.
İİK’nın 304/1. maddesi mahkemenin konkordato hakkındaki kararını herhalde kesin mühlet içinde verilmesi hükmünü getirmiştir. İkinci fıkrası ise “Konkordato hakkında yapılan yargılamada kesin mühlet içinde bir karar verilemeyeceği anlaşılırsa; mahkeme, gerekli görürse komiserden gerekçeli bir rapor da alarak, karar verilinceye kadar mühlet hükümlerinin devamına karar verebilir” hükmünü içermektedir. Bahsi geçen maddede yargılamanın gidişatına göre, bilhassa özel güçlük arz eden durumlarda, kesin mühlet içinde kararın verilemeyeceğinin anlaşılması halinde mahkemece konkordato kararının verilmesine kadar mühlet hükümlerinin devamına karar verilebilecektir. Zira mühlet içinde karar verilemediğinde mühletin kalkması halinde, takip yasağının kalkması gibi konkordatonun amacına ulaşmasını engelleyecek sonuçlar ortaya çıkabilecektir.
304. maddenin 1. maddesi düzenleyici bir hüküm içermekte olup, bu hükme bir sonuç bağlanmamıştır. Kaldı ki ikinci fıkrada kesin mühlet içinde bir karar verilemeyeceğinin anlaşılması halinde hakime 6 aylık bir mühlet tanınmıştır. Kanun koyucu abesle iştigal etmez. Kesin mühlet içinde konkordato konusunda karar verilmemesi haline bir sonuç bağlanacaksa bu hükmün kanuna dercedilmesi gerekir. Ayrıca bir sonraki fıkrada hakime 6 aylık bir süre verilmez…”(Yargıtay 6. Hukuk Dairesi, 2021/ 5708 E., 2022/ 714 K., 10.02.2022 T.)

Views: 2

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir