TÜRK HUKUKUNDA BOŞANMA AVUKATI

Türk hukuk sistemimizde boşanma avukatı, başta boşanma davaları olmak üzere aile hukukundan doğan türlü uyuşmazlıklarda taraflara hukuki danışmanlık ve mahkemede vekillik sağlayan avukatlardır. Halk arasında boşanma avukatı olarak adlandırılan avukatlar, Türk Medeni Kanunu’nda düzenlenmiş olan aile hukuku alanında uzmanlaşmış avukatlardır.

       Boşanma davaları eşler için oldukça yıpratıcı süreçler olabilmektedir ki eşler zaten boşanma aşamasına gelene kadar fazlasıyla yıpranmış ve ruhen yorulmuş olurlar. Dolayısıyla bu süreci daha kısa ve daha kolay atlatabilmek isterler. Bunun için de bu tür davalarda geniş hukuki bilgiye sahip ve dava sürecini profesyonel şekilde yönetecek bir avukat arayışına girerler. Aile hukuku alanında uzmanlaşmış bir avukat ile anlaşmak bu süreci kolaylaştırmak ve hak kaybına uğramamak adına oldukça önemlidir.

        Aile hukuku alanında oluşan uyuşmazlıkların başında boşanma davası gelmekle beraber boşanma davası da sebep sonuç bakımından geniş hukuki bilgi gerektirir. Eşler bu aşamada cezai yaptırım gerektiren faaliyetlerde bulunabilirler. Dolayısıyla bu durumda aile hukuku alanında uzman olan avukatın ceza hukuku alanında da yetkin olması gerekir.

TÜRK HUKUKUNDA BOŞANMA AVUKATLARI HANGİ DAVALARA BAKAR?

  • Nişanlılığın sona ermesiyle ortaya çıkan hediyelerin iadesi hakkında uyuşmazlıklar,
  • Nişanlılığın sona ermesinden sonra maddi ve manevi tazminat davaları,
  • Anlaşmalı boşanma davaları,
  • Çekişmeli boşanma davaları,
  • Velayet talebi, velayetin kaldırılması ve ortak velayet davaları,
  • Maddi ve manevi tazminat davaları,
  • Nafaka davaları,
  • İddet (bekleme) süresinin kaldırılması davaları,
  • Mal ayrılığı ve mal paylaşımı davaları,
  • Yoksulluk ve iştirak nafakasına ilişkin taleplerde,
  • Vesayet ve kayyımlık davaları,
  • Babalık ve soybağı davaları,
  • Evlat edinme davaları,
  • Evlilik sözleşmesi ve benzeri şekilde aile hukukuna ilişkin sözleşmelerin hazırlanması,
  • Ailenin Korunması ve Kadına Şiddetin Önlenmesi Hakkında kanun kapsamında yer alan tedbir taleplerinde bulunmak,
  • Yabancıların boşanma davaları ve sürecin tamamlanması, yabancı mahkemelerde verilen boşanma kararlarının tanınması ve tenfizi,
  • Akıl hastalığı sebebiyle boşanma davaları.

TÜRK HUKUKUNDA BOŞANMA SEBEPLERİ NELERDİR?

Ülkemizde sıkça rastladığımız boşanma davalarının türlü türlü sebepleri olmakta ve eşler için çoğunlukla zorlu süreçleri içermektedir. Aile hukuku kapsamında boşanma sebepleri ikiye ayrılmıştır.

  1. Boşanmanın genel sebepleri,
  2. Boşanmanın özel sebepleri,
  3. Türk Medeni Kanunu boşanma sebeplerini 161-166 maddeleri arasında düzenlemiştir.

Özel Boşanma Sebepleri:

  • Aldatma veya zina sebebiyle boşanma,
  • Hayat kast etme sebebiyle boşanma,
  • Pek kötü ve onur kırıcı davranış sebebiyle boşanma,
  • Suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme,
  • Akıl hastalığı sebebiyle boşanma,
  • Terk sebebiyle boşanma.

     Genel Boşanma Sebepleri:

  • Evlilik birliğinin sarsılması,
  • Şiddetli geçimsizlik,
  • Anlaşmalı boşanma,
  • Bir boşanma davasının reddinden itibaren tarafların üç yıl bir araya gelmemeleri olan fiili ayrılık hali.

TÜRK HUKUKUNDA BOŞANMA DAVASI NASIL AÇILIR?

Evlilik birliğinin sonlandırılmasında çiftler bazen anlaşarak boşanmak isterler. Ancak bazen eşlerden biri boşanmak istemeyerek zorluk çıkarmaktadır. Anlaşmalı boşanma her iki taraf için daha sağlıklı bir yol olmakla beraber çekişmeli boşanma maalesef yıpratıcı ve zorlu süreçleri beraberinde getirir. Bu süreçleri daha rahat ve kolay atlatabilmek için ayrıca süreç sonunda velayet, nafaka gibi haklarda kayıp yaşamamak adına aile hukuku alanında uzmanlaşmış bir avukattan hukuki destek almak eşlerin menfaatine olacaktır.

        Anlaşmalı boşanma davası açabilmek için evlilik birliğinin en az bir yıl sürmüş olması gerekmektedir. Bu sürenin tamamlanması ile eşler anlaşmalı boşanma için bir dilekçe hazırlar veya avukata hazırlatır ve anlaşmalı boşanma protokolü de bu dosyaya eklenerek yetkili aile mahkemesine başvurulur.

        Çekişmeli boşanma davası için yine taraflarca veya bir avukat aracılığıyla boşanma dilekçesi hazırlanır ve çekişmeli boşanma için gerekli deliller ile tanıklar bu dosyaya eklenerek yetkili aile mahkemesine başvurulur. Her iki türde de dava açmak için gerekli harç ücreti de ödendikten sonra dava açılır ve taraflara tensip zaptı iletilir.

        Tensip zaptında; dilekçelere cevap süreleri, gider avanslarının yatırılması ve delillerin ne zaman sunulacağı gibi ihtarlar yapılır. Ayrıca ön inceleme duruşmasının tarih ve saati bildirilir. Hakim dava dosyası üzerinde inceleme yapar ve bir eksiklik yok ise ön inceleme duruşması yapılır. Hakim ön inceleme duruşmasında ilk itirazları karara bağlar ve davanın genişletilmesi ve savunma yasağı başlar.

        Ön inceleme duruşmasından sonra ise tahkikat aşamasına geçilir ve bu aşamada dava konusu deliller toplanır, tanıklar dinlenir. Daha sonra hüküm duruşması gerçekleşir ve hakim kararını açıklar. Hakimin kısa kararı gerekçesiyle birlikte taraflara tebliğ edilir. Kararın tebliğinden sonra istinaf ve temyiz aşamaları başlar ve bu son aşamalar da tüketildikten sonra karar kesinleşerek dosya kapanır.

TÜRK HUKUKUNDA BOŞANMA DAVASI HANGİ MAHKEMEDE AÇILIR?

Boşanma davalarında yetkili mahkeme aile mahkemesidir. Eşler daha önce birlikte oturduğu yer aile mahkemesinde dava açabilirler. Ancak eşler ayrıysa davacı olan eş ister kendi yerleşim yerinde isterse diğer eşin yerleşim yerindeki aile mahkemesine başvurabilir. Eğer boşanma davası açacakları yerde Aile Mahkemesi yok ise de Asliye Hukuk Mahkemesinde de dava açabilirler.

        4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 167. Maddesine göre: “boşanma veya ayrılık davalarında yetkili mahkeme, eşlerden birinin yerleşim yeri veya davadan önce son defa altı aydan beri birlikte oturdukları yer mahkemesidir”.

TÜRK HUKUKUNDA VELAYET DAVASI

Türk hukuk sistemimizde reşit olmayan çocuğun velayeti ana ve babasına aittir. Yasal bir sebeple mahkeme kararı olmaksızın çocuğun velayeti başka birine verilemez. Velayet davası, velayeti kendisinde olmayan çocuğunun diğer eşten velayetini talep etmek için açtığı dava türüdür. Velayete davasında velayete ilişkin hükümler Türk Medeni Kanun’un 335-351 maddeleri arasında düzenlenmiştir. Mahkeme, velayeti kime vereceğini belirlerken söz konusu maddeler ile çocuğun menfaati, çocuğun yaşı gibi hususları da dikkate alarak karar verir. Kanun maddelerinde sayılan birkaç düzenlemeden bahsedecek olursak;

       Madde 335– Ergin olmayan çocuk, ana ve babasının velâyeti altındadır. Yasal sebep olmadıkça velâyet ana ve babadan alınamaz. Hâkim vasi atanmasına gerek görmedikçe, kısıtlanan ergin çocuklar da ana ve babanın velâyeti altında kalırlar.

       Madde 337– Ana ve baba evli değilse velâyet anaya aittir. Ana küçük, kısıtlı veya ölmüş ya da velâyet kendisinden alınmışsa hâkim, çocuğun menfaatine göre, vasi atar veya velâyeti babaya verir.

      Madde 342– Ana ve baba, velâyetleri çerçevesinde üçüncü kişilere karşı çocuklarının yasal temsilcisidirler. İyiniyetli üçüncü kişiler, eşlerden her birinin diğerinin rızasıyla işlem yaptığını varsayabilirler. Vesayet makamlarının iznine bağlı hususlar dışında kısıtlıların temsiline ilişkin hükümler velâyetteki temsilde de uygulanır.

      Ayrıca velayet düzenlenmesinde çocuğun idrak yaşı da önem arz eder. Mahkeme, belli bir yaşın üzerindeki çocukların velayetini düzenlerken çocuğu dinlemeli ve görüşü alınmalıdır. Yargıtaya göre çocukların idrak yaşı 8 ve üstüdür. 8 yaş ve bu yaşın üzerinde olan çocukların görüşü alınmadan velayet düzenlenmesi, değiştirilmesi veya kaldırılması mümkün değildir.

TÜRK HUKUKUNDA İDDET SÜRESİ NEDİR, NASIL KALDIRILIR?

Evlilik süresinin sonlandırılmasıyla boşanan kadının yeniden evlenebilmesi için kanunen öngörülen bekleme süresine iddet süresi denir. Bu süre, soy bağının korunması amacıyla belirlenmiştir. Kadın boşanma anında hamile olabilir ve bebeğin boşandığı erkekle yani babasıyla soy bağı kurması gerekebilir. Ayrıca iddet süresi kadının evleneceği diğer kişiyi de koruma amacı güder.

     İddet süresi kadının boşandığı tarihten itibaren 300 gündür ve kadının doğum yapması ile ya da 300 günün dolmasıyla sona erer. İddet süresinin dolmasını beklemek istemeyen kadın isterse dava yoluyla kaldırılmasını talep edebilir. Bunun için davada, hamile olmadığını belirten sağlık raporları beyan etmelidir.

TÜRK HUKUKUNDA NAFAKA DAVALARI VE ÇEŞİTLERİ

        Nafaka, boşanma sebebiyle maddi anlamda sıkıntıya düşecek veya ihtiyaçlarını karşılayamayacak durumda olan eşe verilmek üzere hakim tarafından takdir edilen paradır. Türk Medeni Kanunu’nda yapılan düzenlenmeye göre iki türlü nafaka vardır. Bunlar bakım nafakası ve yardım nafakasıdır. Ayrıca bakım nafakası kendi içinde üçe ayrılır. Bunlar ise iştirak nafakası, yoksulluk nafakası ve tedbir nafakasıdır.

        Tedbir Nafakası: Boşanma davasının açılmasından sonuçlanmasına kadar geçen sürede hakim’in aldığı önlemdir. Dava sürecinde yoksulluğa düşecek olan eşe geçimini sağlayabilmek için diğer eş tarafından ödenen paradır. Tedbir nafakası boşanma davasının açılmasından hemen önce talep edileceği gibi dava süreci içerisinde de talep edilebilir ve davanın sonuçlanmasıyla sona erer.

        İştirak Nafakası: Boşanma davasının sonuçlanmasından iştirak nafakasına hükmedilebilir. Eşler boşandıktan sonra çocuk var ise çocuğun velayeti eşlerden birine verilir. Velayeti almayan yada alamayan eş, çocuğun velayetini alan eşe çocuğun geçimi, eğitimi gibi ihtiyaçları için kendi maddi durumu imkanında ve hakimin belirlediği tutarda iştirak nafakası adı altında para öder. İştirak nafakasına hakim resen karar verir, talep beklemez ancak eşlerin talep etmesinde de sakınca yoktur.

       Yoksulluk Nafakası: Yoksulluk nafakası boşanma kararı ile birlikte hakimin hükmetmesi gereken bir nafaka türüdür. Talep edecek olan eş boşanma dolayısıyla yoksulluğa düşeceği iddiasında bulunur. Ancak burada kusur varlığı önem teşkil etmektedir. Yani talep edecek olan eş diğer eşe karşı daha az kusurlu olmalı ya da hiç kusurlu olmamalıdır. Yoksulluk nafakasına hükmedilmesi için hakim eşlerden birinin talep etmesini bekler. Ayrıca bu nafaka türünün belirli bir süresi yoktur yani süresiz ödenir. Ancak yoksulluk nafakasının kaldırılması imkanı vardır. Bunun bazı şartları vardır, bu şartları şöyle sayabiliriz;

  • Kendisine ödeme yapılan kişinin evlenmesi halinde nafaka ödemesini yapan diğer eş bu ödemenin kaldırılması talebinde bulunabilir,
  • Resmi evlilik olmadan fakat evliymiş gibi sürekli başka birisi ile yaşayan eş, bu nafaka türünü alıyorsa bu hakkını kaybeder,
  • Eşlerden birinin ölmesi ile yine bu hak sonlanır ve mirasçılara geçmez.

TÜRK HUKUKUNDA BOŞANIRKEN MAL PAYLAŞIMI NASIL OLUR?

Boşanma davasının kesinleşmesinden sonra yine zorlu süreçlerden biri olan edinilmiş malların taksimi süreci başlar. Burada dikkat edilmesi gereken bir husus vardır öyle ki mal paylaşımına konu mal varlıklarının boşanma davası devam ederken satılmasının yani bir diğer tabirle kaçırılmasının engellenmesi için mal paylaşımı davasında mahkemeden tedbir kararı alınması gerekir. Ayrıca boşanma davası ve mal paylaşımı davaları farklı davalardır ve boşanma gerçekleştikten sonra mal paylaşımı davası açılır.

       Mal paylaşımında daha önceden bir sözleşme yapılmış ise buna göre hareket edilir. Ancak bir sözleşme yok ise mal paylaşımı rejimine göre hareket edilir. Bu rejime göre evlilik süresi boyunca edinilmiş olan mal varlıkları boşandıktan sonra eşlere eşit oranda paylaştırılır. Çoğunlukla eşlerden biri çalışmıyor olabilir ve diğer eş bunun haksızlık olduğunu, herşeyi kendi çalışarak elde ettiğini iddia ederek bu paylaşıma karşı çıkabilir. Ancak bilinmelidir ki bu itirazın bir anlamı yoktur. Mahkeme mal paylaşımı yaparken bu tür itirazları dikkate almaz.

TÜRK HUKUKUNDA BOŞANMADA MADDİ VE MANEVİ TAZMİNAT

Boşanma davası açmış olan eşlerden daha az kusurlu olan ya da kusursuz olan taraf maddi ve manevi tazminat talebinde bulunabilir. Maddi tazminat, geçimini sağlamak için belirlenirken, manevi tazminat evlilik süreci içinde uğradığı manevi zarar(elem, keder, ızdırap gibi…) için talep edilir. Manevi tazminat talep etmede önemli olan husus Aile Mahkemesinde kusura ilişkin durumların delillerle ispat edilebilmesidir.

      Maddi ve manevi tazminat talebi boşanma aşamasında yapılabileceği gibi boşanma gerçekleştikten itibaren 1 yıl içinde de ayrıca maddi manevi tazminat davası açılabilir. Tazminat miktarını belirlemek hakimin takdirindedir. Hakim bu miktarı belirlerken eşlerin maddi durumlarını, kusur oranlarını ve varsa çocuk sayısı ile bu çocukların yaşlarını dikkate alır. Boşanma ve beraberinde getirdiği nafaka, mal paylaşımı ya da tazminat davaları zorlu ve uzun süreçler alabilmektedir. Bu süreçlerde uzman bir avukattan hukuki destek almak hem süreci hızlandırır hem de oluşabilecek hak kayıplarının önüne geçer.

YURTDIŞINDA VERİLEN BOŞANMA KARARLARININ TÜRKİYEDE TANIMA VE TENFİZİ

        Yurt dışında yabancı mahkemeler tarafından verilen kararlar Türkiye’de kendiliğinden geçerli olmaz. Yabancı bir mahkemenin verdiği kararı Türkiye’de geçerli kılmak için yarıca bir dava açmak gerekir. Konumuz boşanma olduğu için örneğin; bir çift yurtdışında boşanma davası açarak boşandığında bu kararın Türkiye’de geçerli olması için tanıma tenfizini yaptırmaları gerekir. Aksi taktirde bu çift Türkiye’de evli olarak görünmeye devam eder. Tanıma ve tenfiz davası açmak için Aile Mahkemelerine başvurulur. Bunun için yurtdışındaki mahkemenin vermiş olduğu kararın kesinleşmesi ve kesinleşen kararın apostil şerhli bir örneğinin Türkiye’deki Mahkemeye ibraz edilmesi gerekmektedir.

ANTALYA BOŞANMA AVUKATI – AİLE HUKUKU AVUKATI ANTALYA

       Ülkemizde son dönemlerde sık karşılaşılan boşanma davaları, nafaka davaları veya boşanma ile birlikte ortaya çıkan mal paylaşımı gibi davalar özellikle çekişmeli boşanma olunca uzun ve yorucu süreçlerdir. Tekrar değinmek isteriz ki bu süreçler geniş hukuki bilgi ve tecrübe gerektiren süreçlerdir. Dolayısıyla özellikle aile hukuku alanında uzmanlaşmış, hukuki bilgi ve tecrübe ile yetkinleşmiş bir avukat aracılığıyla bu süreçleri yönetmek eşlerin menfaatine olacaktır.

      Antalya’da bulunan hukuk büromuzda uzun süredir birçok hukuki alanda hizmet vermekteyiz. Ayrıca aile hukuku alanında çeşitli dava ve işlemlerde bulunarak çözüme ulaştırdığımız uyuşmazlıklar ile profesyonelleşmiş avukat kadromuz ile vatandaşımıza hukuki danışmanlık ve vekillik vermeye devam etmekteyiz. Bizlere iletişim kısmından ulaşabilir veya randevu alabilirsiniz.

Views: 3

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir